Bulutta iş uygulamalarına geçmeden önce nelere dikkat edilmeli?
Bulut bilişim bir zorunluluk değil. Şirketler buluta geçişe mecbur değiller. Ancak kavramın getirdiği avantajlar şirketlerin bir şekilde buluta geçmesini teşvik ediyor. Bu durumlarda öncelikle ihtiyaçların belirlenmesi gerekiyor. Ardından bulut hizmeti alınacak şirketin sunabildiklerine dikkat edilmesi öncelikli olarak yer alıyor.
Şirketlerin buluta geçmeden önce iş yapışlarının buluta uygun hale getirmeleri gerektiğini belirten Oytek Bilişim Hizmetleri Sistem Yönetimi Müdürü Kudret Gülcan, tüm uygulamaları aktarmadan önce birkaç uygulama ile başlayıp daha sonra yaygınlaştırmanın daha sağlıklı bir yol olacağının altını çizdi.
Senaryo bazlı değerlendirme gerekiyor
Şirketlerdeki çoğu iş süreçleri ortak olsa da, her işletmenin birbirinden farklı olduğunu unutmamak gerektiğini vurgulayan SAP Türkiye İş Geliştirme Müdürü Serhan Özhan, şirketlere ait özelleştirilmesi gereken birçok süreci destekleyecek esnekliğin de bulundurulması gerektiğini aktardı.
Özhan, “Bu esneklik kabiliyeti, şirketlerin yazılım seçimi konusunda karar vermelerinde en önemli etkenlerden bir tanesi. Bu alanda yatırım yapmayı seçen şirketlerin, yatırım kararı öncesinde bir fayda-maliyet çalışması yapmaları ve bulut ortamların avantaj ve dezavantajlarını senaryo bazlı değerlendirmeleri yerinde olacaktır” dedi.
Oracle Türkiye ve Orta Asya Bölgesi, İş Uygulamaları Satış Müdürü Barış Akdamar, şirketlerin iş uygulamasının kullanılması düşünülen alanlarda süreçlerini tanımlamış olmaları ya da uygulama ile birlikte gelecek olan test edilmiş en iyi çözümleri uygulamaya, süreçlerini uyum sağlamaya açık olmaları gerektiğini vurguladı. Akdamar, bu durumun kurulum süresini ve maliyetini düşüreceği gibi, sağlanan faydanın da gerçeklenmesinde kaldıraç etkisi yapacağını ifade etti.
Uygulamaların çalışacağı ortamın, belirli standartlarda, bütünleştirmeye açık hale getirilmesi, seçim aşamasında, uygulamanın üzerinde çalışacağı ağ yapısı, donanım, teknoloji, orta katman ve uygulama ortamlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Akdamar, “Seçilecek sistemin açık teknolojiler tarafından desteklenmesi önemli bir kriter olmalıdır” ifadesini kullandı.
Öncelikle şirketlerin yazılımlarda gerekli ağ mimarisi olup olmadığını kontrol etmesi gerektiğini belirten Sisoft Genel Müdür Vekili Fatih Şahin, istemci, uygulama, platform, altyapı ve sunucuların incelenmesi gerektiğini aktardı.
Kuruluşlar bulut uygulamaları konumlandırmadan önce hizmeti veren şirketin altyapılarını iyi analiz etmesi gerektiğini belirten Webroot Security Teknoloji Uzmanı Sedat Çolak, sonraki aşamada ise eğitimlerini tamamlamış personel ile projeye giriş yapmasının önemi üzerinde durdu.
Bugünün veri merkezi hizmet sağlayıcılarının bulut bilişim tekliflerinde üç temel eksiklik göze çarptığını ifade eden Alcatel- Lucent Türkiye ve Azerbaycan Strateji Pazarlama ve İletişim Yönetimi Grup Müdürü Barış Özkök, bu maddelerini şu şekilde sıralıyor:
l Veri merkezinin ötesindeki şebekede kontrolleri olmadığı için uçtan-uca performans garantisi verilemiyor. Örneğin, Alcatel-Lucent araştırmasına katılan şirketlerden yüzde 46’sı, önerilen gecikme süresi rakamlarını (150ms-500ms) kabul edilemez buluyor.
l Sunulan bulut servislerinin koştuğu şebeke kendilerine ait olmadığı için, bant genişliği maliyetleri toplam maliyetler üstünde olumsuz bir etki yaratıyor,
l Merkezi mimari sunmak zorunda kaldığından, düşük gecikme süreleri (latency) sağlanamıyor.
Özkök’e göre, başta bu kısıtlardan dolayı şirketler, özellikle iş-kritik uygulamalarını “bulut”a taşırken tereddüt ediyorlar çünkü her bulut mimarisi onların beklentilerini karşılayan performans, erişebilirlilik ve güvenlik kriterlerini sağlayamıyor.
Müşterilerin, “Verilerim nerede, hatta hangi ülkede, nasıl korunuyor, yazılımın kesintiye uğraması konusunda tedarikçinin verdiği garantiler neler?” gibi konuları mutlaka sorgulamasını öneren Workcube Başkan Yardımcısı Özlem Açıkel Turhan, “Bunun dışında elbette yazılımın işletmenin ihtiyacına uygunluğu ve e-posta bütünleştirmesi gibi dünya standardı haline gelmiş internet uygulamalarına sunduğu destekler de önemli” dedi. Kullanıcıların yazılımın kendisi için yaratacağı faydayı ve konforu iyi ölçebilmesi için ücretsiz kullanım süreleri sunulduğunu hatırlatan Turhan, “Tercih edilecek yazılımın mutlaka gerçek veya gerçeğe çok yakın verilerle test edilmesi, incelenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Şirketlerin ilk sorgulayacakları konuların bulut servisini sunan şirketin sağladığı fiziksel güvenlik, veri güvenliği, sunduğu performans ve sistemlerinin geçerliliği olacağını vurgulayan Turcom Teknoloji Yurtdışı Satış Grup Müdürü Can Doğancan, “Bunun yanında bu şirketin buluta ne kadar yatırım yaptığına, vizyonuna ve gelecekte ne yatırımlar planladığının da önemi büyüktür” dedi.
Kritik uygulamaların kolaylıkla buluta geçirilemeyeceğini veya şirketin güvenlik duvarından dışarı kolaylıkla taşınamayacağını belirten Doğancan, bu nedenle şirketlerin bulutu öncelikle daha az kritik uygulamalar için tercih etmeleri ve bunu buluta geçmek için bir test süreci olarak görmeleri gerektiğini aktardı.
TurkNet Erişim, Veri Merkezi, Güvenlik Ürün Müdürü Erdem Eriş, bulut bilişim gibi yeni nesil teknolojiler hayata geçirilirken birkaç kritik sistem bir arada çalışacağı için bunların kullanacağı altyapının çok daha özenli seçilmesi, kurulması ve işletilmesi gerektiğini belirtti.
Eriş, daha önce onlarca ayrı sunucu üzerinde bulunan bilgi ve yeteneği tek bir güçlü sunucu üzerine sanallaştırarak aktarıldığında birtakım risklerin ortaya çıktığını vurguladı ve ekledi: “Yeni sistem ulaşılamaz hale geldiğinde, bu sistem üzerinde çalışan sanal sunucu ve uygulamalar da ulaşılamaz hale geleceği için; fiziksel donanım arızası, enerji sürekliliği, yedeklilik gibi konular sizin için çok daha fazla önem arz etmeye başlıyor.”