‘Büyük Veri Çağı’na hoşgeldiniz…
Yeni nesil teknolojik eğilimler ile beraber kurumların ve şirketlerin sahip olduklar veriler hiç olmadığı kadar değerlendi. Hali hazırda değersiz gibi görünen verilerin bile zaman içerisinde değerlenecek olması, kurumların ve şirketlerin veriye olan yaklaşımlarını değiştiriyor. Şirketlerin ve kurumların öncelikle ellerinde bulunan verinin bugün için değersiz ancak ileride değerli olabileceği gerçeğini kabul etmeleri gerekiyor. 1 yıl sonra az değerli statüsünde görülen veriye ihtiyaç duyulacak bir uygulama geliştirilebilir ve hatta bu uygulama sayesinde yeni gelir kalemleri oluşturulabilir. Buradan yola çıkarak, veri değerli veya değersiz diye tanımlamaktan vazgeçerek başlamaları, onları yoğun bir rekabetin yaşandığı iş dünyasında bir adım öne geçirebilir.
Uygulama alanındaki çok hızlı gelişim, gündelik yaşamda üretilen verinin artışını da doğru orantılı etkilemektedir. Mobilitenin artması, sensör teknolojilerinin gelişmesi ve hızlıca yaygınlaşması, sosyal medyanın insan yaşamında kapsadığı alanın giderek büyümesi gibi gelişmelerle beraber yakın gelecekte miktarını telaffuz etmekte zorlanacağımız kadar çok veriyi kontrol edeceğiz.
Bu noktada şirketlerin ve kurumların, veriye bakış açılarını bir “kurum kültürü” haline getirerek, sahip oldukları veriyi doğru metotla biriktirmesi, depolaması gerekiyor. Bu sayede elindeki verinin kıymetini bilen şirketler ve kurumlar, iş süreçlerini oldukça esnek bir yapının üzerine kurabiliyorlar.
Şirketlerin kendi yapılarını tanımaları gerek
Büyük Veri’nin varlığıyla birlikte veri analizi ve veri işleme metotları da hızla değişiyor. Bununla beraber tüm kurumların büyük veriye bakış açısının farklılaştığını görüyoruz. Kimi şirketler Büyük Veri’yi analiz ve planlama süreçleri için kullanırken, kimileri de daha çok arşivleme süreçleri için kullanıyor. Buna karşın Büyük Veri nasıl ve ne sıklıkta kullanılırsa kullanılsın, tüm şirketlerin ve kurumların bu konuda belli stratejiler oluşturmaları ve bu stratejilere uygun eylem planları hazırlamaları şart.
Stratejiyi geliştirirken şirketler açısından birinci önemli konu verilerin kullanım öneminin ve sıklığının belirlenmesidir. Bu konuda en akılcı strateji, daha az önemli konu ve verilerin arşivlenmesi esasına dayanan “Arşivleme” çözümüdür. Diğer bir önemli bir konuysa; büyük veri kapsamındaki verinin donanım arızası, insan hatası gibi büyük felaketler durumuna karşı, “modern yedekleme” sistemleri ile korunmasıdır. Şirketlerin bu konuda mutlaka bir politikası ve bu politika doğrultusunda izleyecek bir planları olması gerekiyor.
Üçüncü önemli konu ise e-mail verisinde, özellikle de Büyük Veri içinden, çeşitli soruşturmalar ve analizler yapılması ihtiyacıdır. Yine benzer bir biçimde Büyük Veri içindeki bazı verilerin birbiriyle ilişkilendirilmesi ile alarm tetiklenmesi de oldukça önemli bir ayrıntı olarak göze çarpıyor. Bu sayede anlamsız gibi görünen Büyük Veri yığınından anlamlı bilgiler üretilebilir. Temel stratejiyi 360 derecelik bir temele oturtmak, her yönünü düşünmek ve şirketin yapısına bağlı kalınarak tasarlamak gerekiyor.
Günümüzün en değerleri kaynağı: Veri
Yoğun rekabetin yaşandığı karmaşık iş dünyasında pek çok kurum ve şirket yaratıcı çözümler, müşteri memnuniyeti ve geleceği planlama konularında kendilerini başarıya ulaştıracak kaynağın “veri” olduğunu fark ettiler. Bu veriyi doğru analiz edip, işleyerek müşterilerine en doğru hizmeti ve çözümleri sunabilecek olan şirketler ve kurumlar, bu sayede geleceklerini de sağlam temeller üzerine oturtabiliyorlar.
İçerisinde bulunduğumuz çağın en kıymetli kaynağı haline gelen veri, kurumların ve şirketlerin diğerlerinden ayrılmasını sağlıyor. Bu yüzden de kurumlar ve şirketler büyük miktarda veriyi saklamaya ve hatta bunları anlamlandırarak akıllı bir bilgi sistemine ulaşmaya çaba gösteriyor. Birçok raporlama, matematiksel analizler, istatistiki bilgiler günümüz iş dünyasında karar almayı en çok etkileyen unsurlar arasında yerini almış bulunuyor.
Bu bağlamda değerlendirildiğinde büyük veri tüm kurum ve şirketler için artık,
Kurumların verimliliğini artırmak,
Sürdürülebilirlik çalışmalarında geleceğe ışık tutmak,
Riskleri ortadan kaldırmak ya da minimize etmek,
“Customer Insight” dediğimiz, birtakım müşteri analizi ve deneyimlerini anlamlandırmak hatta istihbarat bilgisi elde ederek bunları finansal değere dönüştürmek ve bu sayede iyi bir rekabet seviyesi yakalamak,konusunda yardımcıdır.
Aslında içinde bulunduğumuz dönem “Büyük Veri Stratejileri” üzerine temelleniyor. İçerisinde bulunduğumuz ‘Büyük Veri Çağı’nda, rekabetin kurallarını belirleyen veri analizi ve bu verilerin doğru bir biçimde kullanılması, şirketlerin ve kurumların kendi yapılarını geliştirmelerine olanak sağlıyor.