Büyük veri ihtiyaçları Türkiye’de de artıyor
Birçok sektörde büyük veri araçları kullanılarak anlamlı verilerin oluşturulması için çalışmalar ülkemizde de sürüyor. Yine de bütüncül yaklaşımdaki sorunlar göze çarpıyor.
Günümüzün rekabetçi şartlarında stratejik planlama, bütçe planlama, risk yönetimi, optimizasyon ve konsolidasyon gibi konularda şirketlere analiz becerisi sağlayan CRM odaklı büyük veri ve iş zekası çözümleri, şirketlere, kurumların stratejik hedeflerine ulaşmaya çalışırken aktivitelerin kendilerini gerçekten hedefe doğru götürdüğünden emin olabilmek, maliyetleri optimize etmek, müşteri sadakatini belli bir seviyede tutmak, gelirleri ve kârlılıklarını artırmak için eldeki verileri etkin bir biçimde kullanmak gibi avantajlar getiriyor. Tüm bu avantajlar, gittikçe büyüyen bu dijital ekonomiden daha fazla pay alındığının bir göstergesi olarak karşımızda. İş kolunda kârlılık, değişen pazar koşulları, tüketici ihtiyaç ve eğilimleri, rekabet bilgisi, etkin fiyat ölçümleri, üretkenlik ve süreç performans ölçümleri her zaman her sektörde geçerli olan gereksinimler olduğu için, şirketlerin zaman kaybetmeden dijital ekonominin bir parçası olması gerekiyor. Software AG Türkiye Genel Müdürü Nil Bağdan şu yorumda bulunuyor:
“İşletmelerin karar verme süreçlerinde kullanmaları gereken veri hacmindeki yükseliş ve hızla artan rekabet nedeniyle iş zekâsı uygulamaları, artık gerek operasyonel, gerek analitik birçok veri kaynağına erişerek anlık sonuç üretilmesini sağlıyor. Klasik müşteri hizmetleri yönetim uygulamaları yerine, iyi bir müşteri segmentasyonuyla desteklenmiş kampanya yönetimi, kişiye ve konuma özel kampanya uygulamalarının sektörde daha aktif bir rol oynadığını düşünüyorum. Büyük Veri de bu alana destek veriyor çünkü büyük veri altyapısı veya bellek içi teknolojisi (in-memory computing) araçları olan şirketlerin, örneğin 20 milyon müşteri arasından segmentasyon yapması daha kolay hale geliyor. Türkiye pazarı bu alanlarda her ne kadar Avrupa’nın gerisinde olsa da geçtiğimiz birkaç yıl içinde çok önemli mesafe kaydedildiğine inanıyorum.”
Yeniliğe açık olunması gerekiyor
“Büyük veri kavramını anlatabilmek adına çok ciddi yatırımlar ve organizasyonlar görüyoruz ve katılıyoruz. Bu bilincin gelişebilmesi için şirketlerin yeniliğe daha açık olması gerekiyor. Her gün kullandığımız sistemlerin içinde dönen verilerin işlendiğinde altın değerinde veriler olduğunun farkına varmamız gerekiyor.”
Türkiye’de büyük veri uygulamalarının finans, enerji, perakende ve telekomünikasyon sektöründe bulunduğuna dile getiren Fujitsu Kıdemli Teknoloji Danışmanı Emrah Büyüksomer, “Bunun dışında kalan hızlı tüketim ürünleri, sağlık, medya ve ulaşım gibi sektörler sırada bekliyor. Kurumların bilişim sorumluları bu gelişim ile şirketlerini tanıştırmak için daha fazla çaba sarf etmek durumundalar. Buradaki yerel ve küresel başarı örnekleri birçok kurum yöneticisi için yön verici olacak” dedi.
M2M büyük veriyi tetikliyor
“Makineden makineye (M2M) çözümler, verinin artışını, hızını ve çeşitliliğini artırmaktadır dolayısıyla Büyük Veri çözümlerine olan ihtiyacı artıracaktır. Verinin hızla ve çeviklikle incelenmesi problemi var. Sadece içerik sahibi olmak ya da sahip olunan milyonlarca müşterinin sözleşmelerini elde bulundurmak uzun vadede yeterli değil. Tüm sistemlerde, veri tabanlarında verilerin ayıklanmış olarak tutulması ve bu sistemlerin entegre olması gerekir. Bu BT’nin değil, pazarlamadan, müşteri ilişkilerine, üst yönetimden stratejiye tüm departmanlar için bir gerekliliktir.”
Bütüncül bir yaklaşım benimsenemedi
Büyük veri analizi alanında her sektör ve her kurumun kendi ihtiyacına uygun çözümler mevcut olduğuna değinen Proline Satış Müdürü Bilginç Işık, “Her kurum bu tür yatırımları kendi öncelikli ihtiyaçlarını karşılamak için gerçekleştirmektedir. Her kurumun yapısı, işleyişi, faaliyet gösterdiği sektör, rekabet gücü birbirinden farklıdır. Dolayısıyla büyük veri alanındaki çözümler ve uygulamaların tamamı etkinlik ve verimlilik açısından oldukça faydalı olmalarına rağmen, her sektör kendi ihtiyacına uygun çözümü tespit ederek, faydayı en yüksek seviyeye çıkarmaya odaklanmalıdır” dedi.
Büyük veri yolculuğu planlanmalı
Büyük veri kavramının çıkış noktasına gittiğinizde karşınıza genelde ABD’deki internet şirketlerinin kendi ihtiyaçlarını gidermek için geliştirdiği Hadoop gibi açık kaynaklı yazılımlar çıktığını belirten SNA Danışmanlık Yönetici Ortağı Ömer Nadirler, ülkemizdeki şirketlerin ise daha çok “eğrinin gerisinde kalma” telaşı içinde tam olarak anlamadan yatırım yapmaya çalıştıklarını aktardı. Nadirler önerilerini şu şekilde belirtti:
“Büyük veri hakkındaki bilincin gelişmesi için firmaların teknoloji yatırımları yapmadan önce, veriden değere giden yolculuklarını planlamalarını öneririm. Öncelikle veriyi kullanarak hangi alanlarda ne gibi geri dönüşler beklediklerini simüle ederlerse konuya daha bilinçli yaklaşacaklardır.”
Ülkemizde küçük adımlar atıldı
“Büyük verinin detaylarının öncelikle çok net anlaşılması gerekiyor. Kurumların yarattığı verinin süzülmesi, ayrıştırılması, raporlanması gibi farklı aşamalar söz konusu. ‘Veri Bilimi’ teknoloji eğitimi veren okullar için de önemli bir yer edinmesi gerektiğini ve bu eğitimi alan kişilerin kurumlardaki BT yöneticileri ile birlikte hareket etmelerinin kurumun sürekliliği açısından önümüzdeki dönemde hayati olduğunu görüyor olacağız.”