‘Büyük Veri Projesi’ ile yeni bir akademik kitle yetişecek
Yükseköğretim Kurulu, ulusal ve uluslararası düzeyde Türk Yükseköğretimine önemli ivmeler kazandırması hedefiyle 30 Mayıs tarihinde ‘Büyük Veri Projesi’ni başlattı. YÖK Başkanı Erol Özvar, ‘Büyük Veri Projesi’nin pilot uygulamasından ortaya çıkacak sonuçların, diğer üniversitelerle de paylaşılacağını ve bütün üniversitelerin bu projeyi hayata geçireceğini vurguladı.
YÖK Başkanı Erol Özvar, projenin başlatılması dolayısıyla pilot olarak seçilen 8 üniversite rektörü ve proje çalışmalarında görev alan akademisyenlerle YÖK’te düzenlenen toplantıda bir araya geldi. Özvar toplantının açılışındaki konuşmada, projenin Türkiye yükseköğretiminde yepyeni bir sayfa açacağına inandığını belirterek “Verisine sahip çıkamayan üniversitesine sahip çıkamaz” ifadesini kullandı. YÖK Başkanı Özvar, YÖK Danışma Kurulu’nda değerlendirilen ‘Büyük Veri Projesi’nin İTÜ, ODTÜ, Atatürk Üniversitesi, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi ve Trabzon Üniversitesi olmak üzere 8 pilot üniversitede 30 Mayıs itibarıyla uygulamaya konulduğunu kaydetti.
Büyük veri, eşsiz fırsatlar vadediyor
Farklı kaynaklardan elde edilen büyük miktarda verinin keşfedilmesinin ve yaygın kullanımının, ulusal ve uluslararası düzeyde Türk yükseköğretimine önemli ivmeler kazandıracağının altını çizen Özvar, “Yükseköğretimde, eğitimde ve araştırmada büyük veri, eşsiz fırsatlar vadetmekte” değerlendirmesinde bulundu. Konuyu derinlemesine çalışan ve bilen profesyonel araştırmacıların sayısının gerektiğinden çok az olduğuna işaret eden Özvar, “Büyük veriyle ilgili 2003-2022 yılları arasında Türkiye’de üniversitelerimizde 57 doktora ve 171 yüksek lisans tezi olmak üzere, 228 tez çalışması üretildi. Bu proje, bu alanlarda yeni bir akademik kitlenin yetişmesine de vesile olacaktır” dedi. Özvar, büyük veri çalışmalarında, güven ve etik kavramlarının da önemle göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayarak dijital sistemlerin dünyaya hakim olduğu ve yüksek teknolojik ilerlemelerin neticesi olarak ortaya çıkan geleneksel veri tabanı yönetim sistemlerinin işlem kapasitesini aşan, akışkan, yüksek hacimli hız ve çeşitlilikteki verilerin saklanması, işlenmesi, değerlendirilmesi, analizi ve toplanan veriden gerekli ve anlamlı bilgiyi elde etme çalışmalarının ‘Büyük Veri’ olarak adlandırıldığını paylaştı. Özvar, büyük veriyi elde etmek, depolamak ve analiz etmek amacıyla yeni teknolojiler ve teknikler üretmek için yeni yöntemlerle çalışıldığını aktardı.
‘Büyük Veri Projesi’ ile eğitimin kalitesi artacak
1990’lı yıllarda en büyük veri boyutu terabayt iken 2000’li yıllarda petabayt ve 2010’lı yıllarda exabayt olduğuna işaret eden Erol Özvar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gün itibarıyla exabaytın 1000 katı olan zetabayt ve zetabaytın 1000 katı olan yotabayt olmak üzere depolanan veri miktarının sürekli artış gösterdiği bilinmekte. Büyük veri oluşturulurken geleneksel yapılandırılmamış verilerden, veri madenciliği marifetiyle bilgi toplanmakta, toplanan bilgiler yapılandırılmış veriye dönüştürülmekte ve son aşamada veriler yorumlanmakta, değerlendirilmekte ve analiz edilmekte. Büyük miktardaki sayısal veriler, metinler ayrıca ses kayıtları ve video görüntüleri ile de tahlil edilebilmekte. Bir örnek verilirse yükseköğretimde büyük veri araçlarının kullanılması, öğrencilerin bireysel performans ve beceri seviyelerini analiz etme çalışmalarında kullanılacak.” Özvar, bu çalışmaların, üniversitelerin karar alıcıları, öğrenciler ve öğretim üyeleri bazında ayrı ayrı toplanacağını, eğitim alanında daha gelişmiş öğretim programlarıyla eğitimin kalitesinin artacağını dile getirerek şunları kaydetti: “Birçok farklı kaynaktan elde edilen büyük miktarda verinin içinde yer alan çok değerli bilgilerin keşfi ve analizi, yükseköğretimde alacağımız kritik kararlar için kullanılacak. Eğitimde ölçme ve değerlendirme, araştırma yöntemleri, öğrencilerin meslek seçimleri, kontenjanların dağılım kapasiteleri, eğitimin kalitesi ve performansı gibi konular, ‘Büyük Veri Projesi’nden istifade edilerek tahlil edilecek.”
Bugüne kadar yapılmış olan dijital dönüşüm altyapı çalışmaları bir üst evreye taşınıyor
Özvar, ‘Yükseköğretimde Büyük Veri Projesi’nin Türkiye’de uygulamaya konulan ‘Dijital Dönüşüm Projesi’nin ileri aşamasını temsil ettiğini vurguladı. Bu aşamayla muazzam sayıda veri toplayan, üreten ve dağıtan üniversitelerin kendi verilerine ve bilgilerine bir sistematik çerçeve dahilinde sahip çıkmasının sağlanacağına işaret eden Özvar, bu konuda üniversitelerde bir farkındalık meydana geleceğini ve bugüne kadar yapılmış olan dijital dönüşüm altyapı çalışmalarının bir üst evreye taşınacağını ifade etti. Başkan Özvar, üniversitelerin ürettiği verilere sahip çıkmasını, bunu sistematik bir çerçevede muhafaza etmesini ve karar alma süreçlerinde büyük veriden istifade etmesini sağlayacak bir projeyi hayata geçirdiklerinin altını çizerek “Dijital dönüşümün ileri seviyesini temsil eden ‘Büyük Veri Projesi’; 208 üniversitenin kendi eğitim-öğretim araştırma-geliştirme ve sosyal sorumluluk alanlarına yönelik bütün üretimlerinin aslında dijital olarak yönetilmesine imkân sağlayacak bir proje olmak vasfını taşımakta” açıklamasını yaptı. Özvar, ‘Büyük Veri Projesi’nin pilot uygulamasından ortaya çıkacak sonuçların, diğer üniversitelerle de paylaşılacağını ve bütün üniversitelerin bu projeyi hayata geçireceğini ifade etti. YÖK olarak üniversitelerin büyük veri konusunda ulaşmış olduğu seviyeyi, üniversitenin gelişmişlik ölçüsü, parametresi veya kriteri olarak değerlendireceklerini kaydeden Özvar, “Üniversitelerimiz, devletimiz tarafından ortaya konan dijital dönüşümün önemli bir evresi olan bu projeyi, sadece üniversitelerimizle değil aynı zamanda Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışan gerek diğer kamu kuruluşları gerek büyük veriyle ilgili özel sektör temsilcileriyle eş güdüm halinde, onları paydaş görmek suretiyle hayata geçirdik” dedi.