Büyük verinin çıkış noktası sağlık, finans ve sosyal ağlar
Sosyal ağların yoğun kullanılmaya başlanmasıyla birlikte hayatımıza giren yeni bir kavram. Detaylar dosyamızda. Nasıl ki kişisel hayatlarımızda bilgilerimiz artık en az 1TB’lık yüksek kapasiteli disklere dahi zor sığar hale geldiyse, kurumlar da bu devasa hız ve çeşitlilikte artan verilerini nereye sığdıracaklarını bilemiyorlar. Büyük miktarda veri ile uğraşmak BT’nin yabancı olduğu bir konu değil fakat büyük veri konusu, diğerlerinden biraz farklı. Yani verinin üretilme hızı ve çeşitliliği o kadar fazla ki veri saklama cihazlarının teknolojileri ve üretilme hızları, bu hızın gerisinde kalıyorlar.
Araştırma şirketlerinin rakamlarına göre 2020’lerde toplam sayısal verinin 35 Zettabyte olması bekleniyor. 1 Zettabyte’ın 1 milyar Terabyte’a eşit olduğunu da söylemeliyiz. Bloglar, elektronik alıcılar gibi cihazlar yapısal olmayan yepyeni bir dünya sunuyorlar. Ayrıca cep telefonları, internetteki yapılan her tık, sayısal fotoğraf makineleri veri üreten birer fabrikaya dönüştü. Geçen on yıldan beri veritabanı sunucularının sayısı 6 kat artarak, 32 milyona çıktı. Özellikle sağlık ve finans sektörü ile hükümetlerin büyük veri konusuna daha çok kafa yormaları gerekecek. İlk tahminler, ABD’nin sağlık sektörünün yıllık 300 milyar dolarlık büyük veri katma değerinde iş hacmine sahip olduğu yönünde.
McKinsey’in bir raporuna göre ise 2010’da ABD ve Avrupa’daki toplam saklama kapasitesi 30 Exabyte ama üretilen veri 1.2 Zettabyte. Bu durumda üretilen ama saklanmayan, saklanmadığı için de işlenmeden yok olan veri oldukça fazla. Bu nedenle, veri işleme konusunda da ezber bozan çözüm üretilmesi gerekiyor.