Çağın Hazinesi Kişisel Veri…
İngiliz düşünür John Locke’a göre insan zihni boş bir levha olarak görülür. Bu, insanın öğrenmeye karşı sergileyeceği tavrın da özüdür nihayetinde. Tabula Rasa olarak bilinen önerme, 17. Yüzyılda öğrenmenin ve gelişimin değerini göstermiştir. İnsan, yenilikleri zihninde biriktirdikçe gelişir ve yeniliklerin öncüsü haline gelir. Gelişimlere kayıtsız kalmak, getirilerinden de mahrum olmak demektir. Öyle ki, modern hayatın olanaklarından doğru oranda faydalanmamak yalnızca bireysel açıdan değil kurumlar açısından da çağı yakalayamama tehlikesini barındırır. Teknolojinin zaman içerisinde yarattığı etki, beraberinde etik kaygıları ve güvenlik endişelerini de getirdi. Alışveriş yaparken girilen kart numaralarından, tercih edilen kıyafetlere kadar pek çok şey özel nitelikli olmasına rağmen analiz ediliyor, kullanılıyor ve paylaşılıyor. Dünya yeni bir yol haritası çizerken en önemli kaynağını da beraberinde taşıyor; kişisel veri.
18 ve 19. Yüzyıllarda sanayileşmeyle birlikte başlayan değişim yerini zaman içerisinde veri ve teknoloji temelli bir sisteme bıraktı. Veri, var olan sistemleri inovatif bir şekilde sirküle ederken aynı zamanda gelecekte atılacak adımların da sınırlarını belirliyor. Bu alanda yapılan değişimler kişisel veriyi koruma altına almayı hedeflese de siber saldırı ihtimali varlığını daima koruyor. 2010 yılında Amerika’nın İran’a yapmış olduğu iddia edilen Stuxnet saldırısı siber güvenliğin önemini gözler önüne seren örneklerden yalnızca biri. 19.yy’da makinelerin yarattığı etkiyi yaratan; kitleleri, siyasi hamleleri ve ekonomik ihtimalleri etkileyen veri, güvenlik önlemleri alınmadığı taktirde suya yazı yazmanın bir nevisidir.
Geçtiğimiz günlerde yapılan bilişim zirvesinde 2021 yılı için öngörülen teknolojik yenilikler konuşuldu. Bu yeniliklerden biri dijital para olarak görülüyor. Dijital paranın yaratacağı etki finansal anlamda gelişimleri olumlu etkileyecektir fakat bu uygulamaların kişisel veri açısından ne kadar riskli olacağını da değerlendirmeye almak gerekiyor. Biyometrik kimlik, dijital para ve yeni nesil ödeme sistemleri kişisel veri temelli olduğu için yalnızca teknolojini kat ettiği yolu değil, bu yolu kat ederken alınacak güvenlik önlemlerini önemsemek gelişen dünyayı daha güvenli bir hale getirecektir. Dijital para yüksek bir değere sahip olmasına rağmen dijital alanda işlem yapan bireylerin kimlik bilgilerine dair gizlilik sağlanmadığı taktirde yasadışı faaliyet kaygısını da tetikleyecektir. Yalnızca dijital para özelinde değil elektronik alanda yapılan tüm faaliyetlerde önemsenmesi gereken temel nokta kimlik gizliliğini muhafaza edebilecek sistemler olmalıdır. Bu sistemler teknolojiden ve yasalardan destek alarak geliştirildiğinde çağımızın en değerli hazinesi olarak nitelendirebileceğimiz kişisel verinin güvenliği sağlanabilir.
Ülkelerin, kamu kurumlarının ve özel kuruluşların bu alanda atacağı adımlar; öznel bir faaliyet gibi görünse de genele katkıda bulunacak adımlardır. Veriyi, hukuk ilkelerine uygun bir şekilde muhafaza etmek; çağımızın güvenliğini sağladığı gibi gelecek nesillerin sistemlerini de besleyecek; güvenliğini sağlayacaktır. Böylelikle kişisel verinin korunmasına ilişkin yapılacak her faaliyet, Tabula Rasa’ya işlenen yeni bir değer halini alarak, durmaksızın gelişen dünyayı daha korunaklı bir hale getirecektir. Bu açıdan bakıldığında teknolojinin etik değerlerle aynı yolu yürümesini sağlayacak en zengin birikim şüphesiz ki kişisel veridir.