Casio, üretim bandının tamamını Japonya’ya taşıdı
Lambasız projeksiyon teknolojisini 2010 yılında projeksiyonlarda kullanarak sektöre öncülük eden Casio, Çin’de yaptığı üretimi, yeni teknolojileri de kullanacağı Japonya’daki üretim tesislerine taşıdı. 2007 yılından beri Casio Türkiye Distribütörlüğünü yapan MOBİT Bilişim Yönetim Kurulu Başkanı Gündüz Ekinci, Japonların Minamata çevre felaketi sonrasında cıvasız ürünlere büyük hassasiyet gösterdiklerini ve geleceğin, daha da geliştirilecek bu teknolojide olduğunu söyledi. Son dönemde tüm markalar çevre sağlığını önemseyen, daha az maliyetle daha kaliteli görüntü üreten projeksiyonlara yöneldi. Bu konuda cıvalı lamba olmadan, led ışık kaynağı ile görüntü elde etmeyi başaran Casio’nun, 2010 yılında sektörde çığır açtığına değinen Ekinci, şöyle devam etti:
“Bu aynı zamanda, çevre sağlığı ve dünyanın geleceği için de büyük ve sorumluluk sahibi bir adımdı. Dünya çapındaki bu yenilik aslında bir önemli değişimi de beraberinde getirdi. LED&Lazer Hibrit bu ürünler cıva lambasız bu ürünler, cıva lambalı projeksiyonlara yakın fiyatlarla piyasaya sürüldü. Böyle olunca Türkiye’de de ilgi gördü. Bu teknoloji daha da geliştiriliyor. Önümüzdeki yıl bu serinin devamı gelecek. Casio buna yatırım yapmaya devam ediyor. Diğer projeksiyonlar gibi Core serisi cıvasız ürünler de, Japonya Yamagata’daki fabrikada üretiliyor. Daha önce Çin’de olan üretim tesisleri artık Japonya’ya alındı. Özellikle mercekler konusunda çok daha hassas bir üretim yapılıyor. Üretim bandında robot teknolojisi kullanılıyor. Bu da üretimin daha hassas ve temiz olmasını sağlıyor. Ancak sonrasında tüm parçalar tamamen elle montajlanıyor. Projeksiyonlar bu fabrikadan tüm dünyaya dağıtılıyor. Üretim teknolojisi ve kalitesi yıllardır istikrarlı bir şekilde arttırılıyor.”
Minamata Felaketi Sözleşmesi dünyanın desteğini alıyor
Japonya’da, atom bombası dahil en büyük felaketlerden biri olarak görülen Minamata felaketi 1932 yılında yaşandı. Minamata’daki kimyasal madde fabrikası, cıva atıklarını denize döktü. Önce bitki planktonu sonra da hayvan planktonu, atıkları soğurdu. Bu planktonlarla beslenen balıkları yiyen insanlar Minamata hastalığına yakalandı. Hastalık beyin hücrelerini yok edip bedeni felce uğrattı. Hastalığa adını veren bu yerdeki çocuklar daha anne karnındayken hastalığın kurbanı oldu. Bu felaket yüzünden Minamata hastalığı nesiller boyu devam etti. Son yüzyılda okyanuslardaki cıva kirliliğinin ikiye katlanması, Birleşmiş Milletler Çevre Programı cıva zehirlenmesinin ölüm ve hastalık olarak ortaya çıktığı Minamata’ya atfen cıva salınımının azaltılmasını öngören bir protokol hazırladı. Özellikle cıvalı termometre ve lambaların kullanımını sınırlandıran bu protokolü, Avrupa Birliği ülkeleri ile birlikte 100’ün üzerinde devlet imzaladı. Türkiye, sözleşmeye 25 Eylül 2014 tarihinde imza attı.