Çerçeve netlik kazanıyor
Türkiye İMSAD organizasyonuyla gerçekleştirilen SBE Konferansları serisinin İstanbul ayağı SBE16 İstanbul Konferansı, inşaat, sürdürülebilirlik ve çevre konuları ile akıllı bina kavramının da temellerinin netleşmesini sağladı.
Türkiye İMSAD, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri gibi üyeleri ile birlikte emisyon salınımını 2030 yılına kadar yüzde 40 azaltma sözü verirken, konferans çerçevesinde “Sürdürülebilir Yapılı Çevreye Geçiş Sürecinde Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı çalıştay da inşaat sektörü için kamu, sektör, üniversite ve STK’ları bir araya getirmeyi zorunlu kılan referans yol haritasını ortaya koydu. Schneider Elektrik Akıllı Şehirler Global Direktörü Gordon Falconer da akıllı şehir inşa etmenin en ideal yolu olan ‘boş sayfa’ yaklaşımını açıkladı.
Buna göre, ‘akıllı şehir’, kavramı şehir gelişimi için önemli olan birtakım temel unsurları içeriyor. Bu açıdan, öncellikle akıllı şehir kavramının tanımını yapmak ve şehri oluşturmak için planlama ilk adım olmalı. İkinci adım ise akıllı şehir teknolojileri. Bir akıllı şehir inşa etmek için ideal olan ‘boş sayfa’ yaklaşımı zor ve işin sırrı da kamu tarafından geliştiricilerin teşvik edilmesi.
Yeniden oluşan şehirler
‘Akıllı’ ifadesi; mevcut sistemler üzerinde işletim ve kontrol stratejilerinin geliştirilmesi anlamına gelirken, bu da mevcut sistemleri bertaraf ederek yenisini oluşturmak veya mevcut altyapıya bir sensor eklemekten ibaret değil. Gerçek anlamda ‘akıllı şehir’, yetersiz veri akışı olan mevcut sistemi “büyük veriler” sağlayacak biçimde yenileyerek şehirleri yeniden oluşturma hedefini taşır. “Ticari binalar bu sistemin nasıl olduğunu gösteren somut örnekler” diyen Gordon Falconer, ekledi: “Bu binalarda toplam enerji tüketiminin yüzde 70’ini oluşturan ısıtma-havalandırma-soğutma (HVAC) ve aydınlatma sistemleri, akıllı sıfatı ile yüzde 30 oranında azalır. Benzeri somut örnekler ile şehri akıllı hale getirmek kolaylaşacak.”
Akıllı ve doğaya uyumlu olmak şart!
SBE16 İstanbul Konferansı çerçevesinde yapılan, Enerji ve Çevre Bakanlıkları, sektör temsilcisi STK’lar ve şirket temsilcilerinin katıldığı çalıştayda “Sürdürülebilir Yapılı Çevreye Geçiş Sürecinde Sorunlar ve Çözüm Önerileri” ele alındı. Çalıştayda öne çıkan başlıklar şöyle sıralandı:
Bütünleşik tasarım: Konut, bina ve çevre için bütünleşik tasarım yöntemlerinin uygulanmasının ve üniversitelerde eğitim programının önemi vurgulandı.
Mevzuat: Mevzuatlarda yapılması gereken değişiklikler değerlendirilirken, yapı yasasının acilen çıkarılması gerektiği üzerinde duruldu.
Sürdürülebilir yapılı çevre sertifikasyonu (Bina-çevre-denetim): Kentlerin çevreyle dost gelişimi adına konunun sadece bina olmadığı, ulaşım, iletişim, kültürel aktiviteler sosyal yaşam dahil bütünsel bakış açısının önemi vurgulandı.
Malzeme sertifikasyonu: 2015 Paris Anlaşması kapsamında verilen taahhütlerin yerine getirilmesi için izlenecek yöntemler ele alınırken, bu amaçla yeni yapıların sıfıra yakın enerji tüketen yapılar olması gerekliliği vurgulandı. Sübjektif değerlendirmelerin önüne geçilebilmesi için malzeme sertifikasyonunun önemine dikkat çekildi.
Finansal araçlar geliştirilmesi: Binalarda enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kullanımıyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından ölçme, değerlendirme ve doğrulamayla ilgili bir yönetmelik çıkarılması gerektiğine, enerji verimliliği projelerinin hızlanması için devlet desteğinin önemine dikkat çekildi.
Binalarda Enerji Verimliliği – Yenileme – Kapsamlı Renovasyon: Binalarda enerji verimliliğini artırıcı projelerin finanse edilmesi için mevcut araçlar yeterli olsa da, belirli sorunlar nedeniyle istenen sonuca ulaşmak zor ve mekanizmanın hızlanması için de çözümler belirlendi.
Kentsel dönüşüm ile ilgili yapı sektörüne ait sistemsel sorunlar: Kentsel dönüşüm konusunda yapı sektörüne ait sistemsel sorunlar ve çözüm önerileri belirlendi.