Çevik ve sürekliliği olan bir dönüşüm kritik!
Bilişim Zirvesi ’20’de günün ikinci yarısında Salon 1, “Dijital Dönüşüm Süreklilik Platformu” ile katılımcıları buluşturdu. Pandemi dönemi ile birlikte bir tercih değil gereklilik halini alan dijital dönüşümün tek seferlik bir adım değil, sürekliliği olan bir kurumsal strateji olduğu üzerinde durulurken, her ölçekte her sektörde bu konunun şirket bütünü tarafından benimsenmesinin gerekliliğine dikkat çekildi. Platformda açılış konuşmasını “Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak” başlıklı sunumu ile Türkiye Finans Genel Müdür Yardımcısı Fahri Öbek yaptı. Türkiye Finans’ta dijital dönüşüme başlarken bu işi sağlam temeller üzerine kurmak adına önce sağlam bir altyapı hedefiyle yola çıktıklarını belirten Fahri Öbek, “2011’de veri merkezimizi, tüm fiziksel altyapımızı son derece modüler, esnek, değişen dijital dünyanın gereksinimlerini karşılayabilecek şekilde yeniden yapılandırdık ve yeni bir veri merkezinde hizmet vermeye başladık” dedi. Mikro servisler gibi başlıklarda ikinci aşamada çalışmalara başladıklarını ve 2014 başında bu adımları attıklarını belirten Fahri Öbek, “Fiziksel altyapımızı hazırladık. Üzerine uygulamaları, iş süreçlerini dönüştürmeye başladık. 2014 yılında tüm BT ekibini BT altyapı ekibinin verdiği hizmetler de dahil olmak üzere çevik modelde çalıştırmaya başladık. 2014’te finans sektöründe uçtan uca tam olarak çevik yapıya geçen ilk ve bir süre boyunca tek kurum olduk” vurgusunu yaptı. Dijital dönüşümde pandemi etkisinin de yadsınamayacağına işaret eden Öbek, şöyle devam etti:
“Şirketler ve çalışanlar olarak değişimi çok hızlı bir şekilde gerçekleştirdik. Müşteri alışkanlarımız ciddi bir şekilde değişti. Pandemi döneminde bir anda dijital kanallarımızın ve mobil kanallarımızın 3 kattan daha fazla arttığını gördük. Dijital yaşamı deneyimleyen ve buradaki nimetleri gören insanlar bu alışkanlıklarından artık vazgeçmeyecekler. Bu dijital kullanım, geri dönülemeyecek şekilde artmış oldu. Y ve Z kuşaklarının da etkisinden bahsetmeden olmaz. Bu yeni kuşağın ihtiyaçlarını anlamak ve bu ihtiyaçlara hitap etmek durumundayız. Bu da dijital dönüşümü etkileyen bir konu. Bulut kullanımı giderek artıyor. Özellikle KOBİ’lerin, finans, telekom gibi çok regüle eden sektörlerin buluttan daha hızlı faydalanma imkanları var. Bu sayede çok fazla zaman harcamadan ve büyük yatırımlara girmeden çok hızlı bir şekilde dijital dönüşümü yaşayabiliyorlar. Bu anlamda fiziksel olan pek çok varlığın dijitale dönüştüğünü görüyoruz. Pandemi öncesinde de dijital dönüşümü yaşıyorduk. Bu, pandemi döneminde daha da arttı. Dijital işbirlikleri giderek artacak. Uygulamalarımız artık dijital dünyayı destekleyecek şekilde olmak zorunda. Açık ve servis tabanlı, mikro servislerin konteyner mimarilerde yazılabilir olması lazım. Dijital dönüşüm yolculuğumuzun bir parçası olarak 2015’te API sistemimizi harekete geçirdik. Finans sektöründe çalışan API gate’leri hayata geçiren bir kurum olduk. Ne kadar çok API açtığımıza değil, daha çok sağladığımız faydaya, burada ortaya çıkan değere odaklanıyoruz. Bir yandan devletin kendisi de dijitalleşiyor. Hizmetlerimizi, kurumumuzu, ürünlerimizi dijitalleştirmeye harcadığımız kaynakla orantılı bir şekilde siber güvenliğe önem vermemiz gerekiyor. Riskleri gidermek adına siber güvenliğe ciddi yatırımlar yapmak zorundayız. Dijital değişimi, hızlı bir şekilde hayatımıza giren yeniliklerle yaşıyoruz. Değişimlere hızlı yanıt veren çevik, rekabetçi bir yönetim modeli ile çalışmak zorundayız. Artık dijital iş stratejilerimiz olmalı. Önümüzde dijital bir nesil ve daha fazla dijital hizmetleri talep eden bir kitle var. Dolayısıyla bizler de dijital düşünebilmek ve dijital olmak zorundayız. Sürekli değişen, dönüşen ve dijital şekilde yaşayan kurumlar olmalıyız.”
Yatırım yapmak şart
“Dijital Dönüşüm Çağında İş Hayatı” adlı sunumu ile Cisco Özel Sektör Genel Müdür Yardımcısı Onur Akın, “Biz dönüşümümüzün kalbine inovasyonu oturttuk. Sürekli dijital dönüşüm, sürekli inovasyon, bu süreklilik bizi bu noktaya getirdi” diyerek Cisco’nun yıllar içinde kurumsal gelişimi hakkında bilgiler paylaştı. Dönüşüm kapsamında temelde 5 konu olduğunu belirten Onur Akın, şöyle devam etti:
“Birincisi; teknolojiyi üretmek için buraya yatırım yapmak gerekiyor. Cisco 50 milyar dolarlık cirosunun 6.3 milyar dolarını her yıl Ar-Ge yatırımı olarak harcıyor. İkinci olarak; sadece sizin yatırım yapmanız yetmiyor. Şirket satın almaları yapmanız gerekiyor. Cisco bugüne dek çok değişik alanlarda 207 şirket satın almış. Üçüncü öğe; iş ortaklığı yapmak. Dördüncüsü; başka şirketlere yatırım yapmak. Bunun için 2 milyar dolarlık bir fonumuz, 27 ülkede 120 değişik ülkede yatırımlarımız var. Son olarak; beraber geliştirmeye çalışıyoruz. Bunun için de dünyada 10 inovasyon merkezi kurduk. Bu inovasyon merkezlerinden bir tanesi de İstanbul’da. Pandemi nedeniyle ziyaretçi kabul edemiyoruz; ama pandemi bittiğinde tüm katılımcılarımızı inovasyon merkezimizi gezmeye davet ediyorum. Dijital dünyayı deneyimleme konusunu üç başlıkta ele alıyoruz. Bunlar; dijital şehirler, dijital kurumlar, dijital bireyler. Kurumlara dijitalleşmeyi ele alırken iki başlığa özel önem vermeleri gerektiğini söylüyoruz. Bunlardan bir tanesi; veri, ikincisi de deneyim. Veri dendiğinde de iki konu ön plana çıkıyor: Veriyi analiz edebilmeniz ve siber güvenlik kısmında veriyi nasıl koruyabildiğiniz. Deneyim kısmında da iki türlü deneyim önemli. Müşterimizle olan deneyimimiz ve kendi içimizde çalışanlarımızla deneyimimiz. Pandemi nedeniyle zorunlu bir dönüşüm yaşıyoruz. Kurumlara; çalışanlarının ve iş yerlerinin çevik bir şekilde ortama adapte olmasını sağlamak düşüyor. BT’yi iyi kullanan kurumlar dayanıklılıklarını artıracaklar. Çalışanlar için her yerden iş yerlerine ulaşabilecekleri verimli bir bağlantı sağlamak, ofise giden bir çalışanın da herhangi bir sağlık sorunu yaşamamasından, güvenliğinden emin olmak gerekiyor. Bunları yapılmasının en önemli tarafı BT yatırımlarının doğru şekilde aktarılması. Bu açıdan BT yöneticilerinin önceliklerinde dört konu gördük. Bir tanesi; iş uygulamalarının yeniden tasarlanması. Uygulamalar artık sadece on-frame çalışmayacak, çoklu bulutta, kesintisiz, verimli çalışacak. İkincisi; verilerinin güvenliğinin sağlanması lazım. Dijital deneyimlerin güvenliğinden yine BT departmanları sorumlu. Üçüncüsü; altyapıların mutlaka buna imkan vermesi lazım. Operasyonel verimliliğimizi artırmak, basit olmak, daha fazla otomasyon yapabilmek için bunu yapmak gerekiyor. Sonuncusu da; insan verimliliğinin artırılması ve burada hem müşteri, hem de çalışan verimliliğinin artırılması lazım.”
Maksimum verimliliğin sırrı doğru dönüşüm
Fileorbis, İş Geliştirme ve Satış Yöneticisi Gökhan Aydın, “Teknolojide Dijital Hüner” başlıklı konuşmasına en iyi, en verimli dijital dönüşümün nasıl yapılabileceğinin herkesingündeminde olduğunu belirterek başladı. Dijital hünerimizin hangi seviyelerinde olduğunu belirlememiz ise burada önemli. Gökhan Aydın bu yorumunu, “Kurumlar tarafından yapılan çalışmaların tamamı daha iyi bir dijital altyapı meydana getirilmesine odaklanıyor. Diğer tarafta, bu teknoloji altyapısını kullanacak olanlar yine bizim çalışanlarımız. Onların dijital hünerlerini belirli bir seviyeye, bir üst seviyeye çıkarmamız gerekiyor” sözleri ile detaylandırdı. Gökhan Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
“Dijital dönüşümden alınan faydada, sizin BT kapsamında aldığınız faydanın yanında bunun ne kadar çalışanlara aktarılabildiği, çalışanların buradan ne kadar fayda sağlayabildikleri konusu ortaya çıkıyor. Tüm bunların temelinde ise içerik yer alıyor. İçeriğin kullanımı ve yönetimi ile ilgili olarak artıracağımız hünerimiz dijital dönüşümden alacağımız faydayı maksimize edecektir. Dijital hünerin yapı taşlarına baktığımızda bunun en önemlilerinden bir tanesi; çeviklik olacak. Bu yapının analitik, kurumlar tarafında analiz edilebilir, takip edilebilir olması gerekiyor. Çalışanlara verilen esneklik beraberinde kontrolü getirebilmemiz gerekiyor. Dijital hüneri ifade edecek en önemli konulardan biri iş birliktelikleri. Tamamen Türk mühendisler tarafından yaratılmış Fileorbis olarak kurumların bu yapı taşlarından faydalanabilmelerini sağlıyor, dijital dünyanın en önemli bileşenleri olan içerikleri bahsettiğim kriterleri ve gereklilikleri sağlayarak dijital hünerimizi maksimize etmeye çalışıyoruz. Çalışanlar için geliştirilmiş tüm bu dünyanın mobil bir şekilde her yerden erişilebilir hale gelmesi gerekiyor. Fileorbis olarak kurumların dijital dönüşümlerini artırma amaçlı yaptıklarımız kapsamında; verileri tuttuğumuz dosya ve dokümanların kullanımı ile ilgili verimliliği maksimize etmeye çalışıyoruz. Günümüzün en temel ihtiyaçlarından bir tanesi; her yerden erişimini sağlamak. Bu esnekliğin, kurumsal yapıdan uzak olmanın kaçınılmaz sonucu olarak da yetki yönetimlerini ve paylaşımları yapabilmem gerekiyor. Fileorbis olarak kurumların bu süreçte hayata geçirdikleri ve üzerinde aktif olarak çalıştıkları bu sürece destek olmak en önemli nokta. Dijital dönüşüm kapsamındaki uzaktan erişimi de olabildiğince verimli hale getirmek adına bir VPN kullanmadan ve araya bir güvenlik sızıntısı meydana getirmeden erişebilmek önemli. Bu yapıların, akışların API’larla otomasyona sokulabilmesi önemli. Her şeyin konsolide edilerek tek bir platform üzerinden yapılabilmesi çok önemli. Günümüzde dijital dokümanların ve dosyaların son derece büyüdüğü bir ortamda 10 GB’lik bir dokümanı herhangi bir yolla göndermek bir engel teşkil etmemeli. Dijital dünyanın kaçınılmazı olan bu tip durumların akışı engellememesi gerekiyor. Kurumların dijital dönüşüm sonrası ortaya çıkan ihtiyaçlarını karşılamak üzere Fileorbis’i bir platform olarak sunuyoruz, geliştiriyoruz. Bunları yaparken sizin veri tutan tüm ortamlarınızı yönetebilmek, konsolide edebilmek, yeni jenerasyon modellerle oradaki verimliliği maksimize etmek, yeni dünyanın yeni yapısını oturtmak önemli bir konu. Dış dünya ile paylaşımların güvenli olması, önemli bir diğer konu. Dokümanların içerisinde olduğu, neleri takip ettiğiniz gibi detaylara bakmak da yine önemli olacaktır. Mevcut güvenlik ile ilgili oturttuğumuz yapılarda, kurum standardı haline getirdiğimiz uygulamaları uygulamak gerekiyor. Dijitalleşmenin, beraberinde zafiyet gerektirmeksizin gerçekleştirilmesini sağlamak oldukça önemli. Kontrolü kaybetmeden her şeyi görebilmek gibi başlıklar da bu dünyanın olmazsa olmazları olacaktır.”
“Süreklilik Dönüşüm Stratejisi” başlıklı panel, platformun son başlığı oldu. Bilgi Teknolojileri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tuncay Işık’ın yönettiği panelin katılımcıları da Dorak Holding BT Yöneticisi Baki Çubuk, Cisco Genel Müdür Yardımcısı Kamu Sektörü Okan Özdemir, Netoloji Yazılım Genel Müdürü Serdar Öner ve Dijital Dönüşüm PRO Dijital Dönüşüm Danışmanı Volkan Türkyılmaz oldu. Katılımcılar dijital dönüşüm kavramını analiz ederken, ‘yeni normal’ ile birlikte bu dönüşümün ne kadar kritik önemde olacağına vurgu yaptı.