Çevreci teknolojilere yönelim hızla artıyor
Bilişim alanında enerji tasarrufunun sağlanabileceği çok sayıda uygulama alanı bulunuyor. Eşdeğer bir sonuç elde etmek için daha az sayıda donanım kullanan çözümleri seçmek bu uygulamalardan bir tanesidir. Sanal sunucu kullanımı da enerji tasarrufu yöntemlerinden biridir ve az sayıda donanım kullanımı ile doğrudan ilgilidir. Çok sayıda uygulama, ayrı sunucular gerektirse de ortak bir donanım üzerinde çalışabilir. Ancak özellikle gerçek zamanlı uygulamalarda sanal sunucuların kullanılmasında performans kaybı yaşanmamasına dikkat edilmelidir. Avaya Türkiye Sistem Mühendisliği Müdürü Kağan Özerhan, birleşik iletişim uygulamalarının, işyerimizde sahip olabildiğimiz tüm iletişim olanaklarını, nerede olursak olalım, ayağımıza getirdiğini ve önemli bir tasarruf sağladığını belirtti.
Bimsa Çözüm Yöneticisi Hüseyin Ulutürk’e göre de enerji tasarrufunu her alanda uygulamak mümkün. Ulutürk bu konuda, “Sistem odasında konsolide bir yapı oluşturarak eldeki kaynakların verimliliğini artıracak şekilde, daha az sistem ile daha fazla iş yapmakla enerji tasarrufu yapılabileceği gibi, katlarda yaygın olarak kullanılan bireysel yazıcıların yerine yine konsolide bir yazıcı tercih edilmesi de enerji tasarrufu açısından önemli bir husustur. Dikkat etmemiz gereken en önemli nokta konsolide çözümlere yönelmek gerekliliğidir” dedi.
Tüm donanımlar sonuç olarak belirli bir zaman içinde kullanılmaz hale gelecektir. Ancak önemli olan ve fark yaratan kullanılmaz hale gelen donanımların yerini yeni donanımlar aldığında eski donanımlara ne olacağıdır. Fujitsu Türkiye Genel Müdürü Halit Zaim’in verdiği bilgilere göre, çok sayıda donanım bulunan ortamlarda kullanılan havalandırma sistemleri nedeniyle kurumların enerji harcamaları artıyor. Donanımlarda ısıyı azaltmanın yolu akıllı tasarımlardan geçiyor. Zaim bu konuda, “Isı doğal olarak donanımların ömürlerini de kısaltan bir sorun olarak görülüyor. Oysaki, uzmanlar elektronik bileşenlerin ısısında 15 derecelik bir azaltmanın bu bileşenlerin ömrünü ikiye katlayabileceğini söylüyor. Mekanik bileşenlerin ömrünü ikiye katlamak için ise ısılarını sadece 10 derece azaltmak yetiyor ancak bunlar akıllı tasarımlarla mümkün” diyor.
Bilişimde enerji yönetimine bütünsel bakılması gerektiğinin altını çizen KoçSistem Veri Merkezi Çözüm ve Hizmetleri Direktörü Gökalp Bahçeli de görüşlerini şöyle açıkladı: “Ama bu yeterli olamaz. Söz konusu ekipmanın optimal kullanımı, yatırımın iyi planlanması, kapasitenin uygun yönetilmesi enerji sarfiyatını etkileyecektir. Veri merkezleri söz konusu olduğunda enerji yönetimi ciddi bir mühendislik çalışması gerektirmektedir. Hem sunucu ve depolama sistemlerinin verimliliği hem de soğutma ve benzeri sistemlerin verimliliği çok önemlidir. Veri merkezinin ve yatırımların tasarımı aşamasından itibaren enerji verimliliği en önemli faktör olarak dikkate alınmalıdır.”
Telnet Telekom Grup Müdürü Arslan Coşkun’a göre de bilişimde enerji tasarrufu konusunda somut adımlar atabilmek için enerji tüketimi az sistemlerin tercih edilmesi, özellikle sistem odalarında çevresel şartların doğru şekilde sağlanması, birleşik sunucu sistemleri ve sanallaştırma uygulamalarının hayata geçirilmesi gerekiyor.
Netsis Genel Müdürü Murat Ihlamur’a göre bilişimde enerji tasarrufunu iki şekilde ele almak mümkün. Öncelikle bilişim ürünlerini birer tasarruf aracı olarak görmek gerektiğini belirten Murat Ihlamur, şunları kaydetti:
“Gün geçtikçe gelişen teknoloji, manuel yöntemlere oranla bir işin çok daha az çaba ve maliyetle yapılabilmesini mümkün kılmaktadır. Dolayısıyla aynı ürünü, aynı malzemelerle, aynı boyutlarda çok daha kolay ve verimli üretip ucuza mal etmek için bilişim ürünlerinden yararlanılabilmektedir. Özellikle iş süreçlerini otomatize eden yazılım çözümleri, boşuna harcanan enerjiden büyük oranda tasarruf sağlar.
Ayrıca DVD ve VHS ürünleri satın almak yerine internetten temin ederek, kullanmadığımız ya da eskiyen teknolojik ürünlerimizi okullara bağışlayarak ve e-fatura uygulamasına geçerek ve B2B uygulamaları ile iş yapış şekillerimizi revize ederek enerji tasarrufuna katkıda bulunabiliriz.”
Siemens Portföy ve Teknoloji Kısım Müdürü Orçun Özalp de bilişimde enerji tasarrufuna en açık alanların yoğun donanımın kullanıldığı veri merkezleri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Her geçen gün daha çok müşteri, garantili ve hızlı erişimin yanı sıra günde 24 saat, haftada 7 gün, yılda 365 gün erişilebilirlik istiyor. Bu da veri merkezlerinin yükünü ve önemini artırıyor. Donanımların tükettiği enerji dışında, donanımların muhafaza edildiği alanların iklimlendirmesi için de yüksek miktarlarda enerji harcanıyor. Hizmet olarak altyapı, sanallaştırma ve kümesel bilgiişlem teknolojileri ile artık daha az donanım kullanarak veri merkezi uygulamalarını yürütmek mümkün. Kümesel bilgiişlem diğer bir deyişle BT sisteminin başkalarıyla paylaşımı, enerji tüketiminden çok büyük oranda tasarruf sağlıyor. Özellikle altyapı alanında kümesel hizmetler, sanallaştırılmamış sistemlere oranla beş kat daha fazla enerji verimliliği sağlıyor. Bütün bunların dışında şirketlerin ihtiyaç duydukları donanımlar için enerji kullanım verimliliği, EnergyStar gibi endüstri onaylı performans göstergeleri ışığında enerji tasarrufu sağladığı onaylanmış ürünleri tercih etmelerini önerebiliriz.”
Bilişimle enerji tasarrufunda en önemli eğilimlerden birinin sanallaştırma ve bunun çevresinde gelişen teknolojiler olduğu görüşüne EMC Türkiye, Mısır, Libya Teknoloji Çözümleri Müdürü Erkut Göktan da katılıyor. “Veri merkezinde sanallaştırmanın uygulanması, kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılmasını sağlarken aynı zamanda maliyetlerin de düşmesini sağlamaktadır” diyen Göktan, görüşlerini şöyle açıkladı: “Altyapı teknolojilerini yöneten bilgi işlem departmanları, sanal veri merkezlerinde artık altyapı servisleri sağlayan bir duruma gelmekte, fiziksel sistemleri yönetmek yerine artık iş süreçleri ile ilgili kuralları yöneterek doğru uygulamaların, doğru sunucular üzerinden hizmet vermesini ve verilerin doğru disk sistemleri üzerinde depolanmasını sağlamaktadırlar. Sanallaştırma teknolojilerinin ve bulut bilgiişlem kullanımının artması pek çok üreticinin bir araya gelip bir vizyon oluşturması gereksinimini de ortaya çıkardı. Bu sayede bugünün sanal ortamlarının tamamen otomatize ve dinamik veri merkezlerine dönüşmesi sağlanabilir. Bu konuda özellikle alım yapılmadan önce yapılması gereken en önemli çalışma projelendirmedir. 2009 içinde en önemli konulardan biri düşük enerji ile çalışabilen Solid State disklerin kullanımının yaygınlaşmaya başlaması oldu.”
Küresel ısınma ve fosil yakıt kaynaklarının kullanımının sürekli artmasından dolayı rezervlerin tükenmesinin enerji tasarrufunu ön plana çıkardığını söyleyen
ARTronic Genel Müdür Yardımcısı E. Yüksel Erdoğan “Kullandığımız her sınırlı kaynağı tasarruflu kullanmamız gerek, çünkü bizden sonraki nesillerin de bu kaynaklardan faydalanmasını sağlamalıyız” diyor. Erdoğan, bilişimde enerji tasarrufunun iki yönden ele alındığını söylüyor: Gereksiz yere tüketilen enerji sarfiyatını azaltarak enerji giderlerinden oluşan maliyeti en aza indirgemek ve tüketilen enerjinin ısı olarak açığa çıkan bölümünü soğutmak için harcanan ekstra enerji sarfiyatı ve soğutma yatırımının maliyetini azaltmak. Çıkan ısının yeter şekilde soğutulamaması durumunda sistemlerin hayati sonuçlarda etkilenmesinin söz konusu olduğunu söyleyen Erdoğan, “Dolayısıyla bilişim sektöründe her cihazın, sistemin en az enerjiyi sarf edecek şekilde tasarlanması ve çalışması arzu edilmektedir” diyor.
Erdoğan, bu noktada kesintisiz güç kaynaklarının önemini şöyle ifade ediyor: “Sürekli küçülen boyutlar ve artan performanslar cihazlarda tasarruf oranlarının gerçekten sınır değerlerde olmasını gerektirmektedir. Bu nedenle tasarruf edilecek her watt değeri hem enerji sarfiyatından dolayı hem de bu ısının soğutma yatırımı ve işletme maliyetinin en aza indirgenmesinden dolayı büyük önem arz etmektedir. Bu noktada bizim durduğumuz konum önemli, çünkü tüm bilişim sistemleri süreklilik ve güvenirlik sağlanacak şekilde kesintisiz, kaliteli ve düzenli bir enerjiyle çalıştırılmak zorundadır.”
Küresel ısınma ve bunun getirdiği küresel değişikliklerin hayat standartlarımızı etkilemesinden dolayı gerek üreticiler, gerekse tüketiciler olarak aldığımız ürünlerin enerji tasarrufuna dikkat etmeye başladığımızı belirten Canon Ofis Ürünleri Ürün Müdürü Onur Yörükoğlu, bunun konuya olan hassasiyeti artırdığını söylüyor. Yörükoğlu, özellikle ürünlerin bekleme sırasında tükettiği enerjinin önemini şu sözlerle ifade ediyor: “Çok değil bundan bir kaç yıl önce katıldığımız projelerde şirketler ürünlerin toplam yatırım maliyetlerini göz önüne alarak en ucuz rakamı veren şirketle el sıkışırken, günümüzde alacakları ürünlerin çalışma ve bekleme modunda harcadıkları enerji tüketimlerinin miktarlarını, bunun imzalanacak sözleşme sonunda firmalarına yansıyacak toplam elektrik maliyetlerini de hesaplayarak en uygun şirketle anlaşıyorlar. Ofis ortamlarında kullanılan çok fonksiyonlu yazıcılar kimsenin sorumluluğunda olmadığından, kimse ofisten ayrılırken cihazı kapatmayı kişisel sorumluluk olarak algılamıyor ve cihazlar 24 saat boyunca açık kalıyor. Yapılan araştırmalara göre bir fotokopi makinesinin açık kaldığı 24 saatin yaklaşık 20 saatini bekleme modunda geçirdiği saptandı. Bu bilgi göz önüne alındığında aslında bir cihazın bekleme modunda harcadığı elektrik tüketiminin ne denli önemli olduğunu görmekteyiz.”
Son yıllarda, doğadaki dengenin bozulmasının artık inkar edilemeyecek boyutlara ulaşması, önce bazı teknoloji şirketlerinin liderliğinde kurumların çevreci bir sorumlulukla hareket etmesine neden oldu. Dünya çapındaki birçok ülke de her sanayi yelpazesindeki kurumları bu yönde değişime zorladı. Şu an öyle bir noktaya ulaştı ki artık çevreci yaklaşımlar, reklam ve pazarlama çalışmalarında bile kullanılıyor. Oracle Türkiye ve Orta Asya (CAT) Bölgesi Başkan Yardımcısı ve Oracle Türkiye Genel Müdürü Gürhan Kalelioğlu, “Sebep ne olursa olsun, enerji tasarrufu da dahil tüm çevreci faaliyetler bugünün iş dünyasında çok büyük bir öneme sahip. Enerji tasarrufuna yönelerek çevrenin korunmasına katkıda bulunan ve enerji tasarrufu sağlayan ürünler sunan şirketler öncelikle tüketicilerden büyük ilgi ve destek görüyorlar. Tüketiciler artık, kurumların doğaya ve insana saygılı ürünler üretmesini bekliyor. Dolayısıyla hem üretim altyapılarını enerji tasarrufu sağlayacak şekilde değiştiren, hem de enerji tasarrufu sağlayan şirketler, uzun vadede kazançlı çıkıyorlar. Zira operasyonel ve üretim maliyetleri içinde enerji maliyetlerinin oranı bazı sektörlerde yüzde 40’lara kadar çıkabiliyor” diyor.
Bilişimle enerji tasarrufu konusunda kendi çabalarından örnek veren Kalelioğlu, şu rakamları paylaşıyor: “Kaliforniya’da bulunan genel merkezimizdeki elektrik kullanımını, 2000 yılı sonuçlarıyla karşılaştırıldığında son üç yılda yüzde 12,4, yüzde 14,7 ve yüzde 14 oranında düşürürken; doğalgaz kullanımını yüzde 11,1, yüzde 10 ve yüzde 14,6 oranında azaltmayı başardık. Bunun yanında ana veri merkezine güç sağlarken yüzde 7’den fazla bir oranda yenilenebilen enerji kullandığımızı da belirtmeliyim.”