Çevreye duyarlı ve daha az enerji harcayan teknolojiler gelişiyor
Çevreye duyarlı, düşük maliyetli ve her geçen gün boyutları küçülen cihazlar kullanıcıların tercihi oluyor.
Kesintisiz güç kaynakları veri merkezlerinin en önemli unsurları arasında yer alıyor. Çalışma prensipleri, hassasiyetleri, yedeklilik ve paralel çalıştırabilme gibi özellikleri ile gelişmekte olan KGK’lar birçok yapıda karşımıza çıkıyorlar. Ayrıca günümüzde enerji tüketimi de veri merkezlerinde ciddi bir maliyet kalemi oluşturuyor. Yeşil BT kavramına olan farkındalığın artması, modüler genişleme ile toplam sahip olma bedeli daha düşük veri merkezlerinin planlaması gibi sebeplerden ötürü verimliliği yüksek ve modüler KGK sistemleri tercih ediliyor. Proline Veri Merkezi ve Altyapı Çözümleri Uzmanı Özgür Cantürk’ün verdiği bilgilere göre bu KGK sistemlerinin tercih edilme sebebi; kendi içinde yedeklilik sağlayabilmesi ve bazı ürün modellerinde KGK sistemini devreden çıkarmadan modül artışı yapılabilmesi. Büyük veri merkezlerinde 200-300kVA ve yukarısı için Dinamik KGK çözümleri de şirketler tarafından değerlendiriliyor.
Emerson Satış Yöneticisi K. Hakan Yaran da modüler KGK’ların sahip olduğu hem esnek tasarım hem de esnek büyüme kapasitesinin yanı sıra hızlı bakım onarım hizmetlerinin de yeni eğilimleri oluşturduğunu kaydediyor. Yaran, “Ayrıca, uzaktan izleme ve teşhis ile önleyici bakım hizmeti sunabilen yapıların oluşturulması süreklilik konusunda beklentileri en üst noktalara taşıyor. Artık kullanıcılar, KGK’lar için geliştirilen yazılımlar ve yönetim özelliklerine de gerekli ilgiliyi göstermeye başladı ve bu alanda öncü olan büyük üreticiler daha fazla söz sahibi olacaklar” dedi.
İnform Elektronik Pazarlama Müdürü Kubilay Han Çetiner’in bu konudaki görüşü ise şöyle: “Küresel ısınma sorunu, gittikçe büyüyen enerji ihtiyacı, ister istemez bizim gibi KGK üreticilerini yüksek verimli ürünlerin tasarımına yönlendiriyor. Yüksek verimli ürünler sektör ayırt etmeksizin yükselen yeni bir eğilim olarak ön plana çıkıyor. İnform Elektronik olarak çevreye duyarlı olmanın bilinciyle yüksek verimli, 3-Level teknolojiye sahip ürünlerimizi pazarın kullanımına sunuyoruz.”
Günümüzde teknolojinin bu kadar hızlı gelişmesinden kesintisiz güç kaynakları teknolojilerinin de nasibini aldığını kaydeden Tescom Türkiye Operasyonları Satış Müdürü Nedim Gomel’in ise görüşleri şöyle:
“Geçtiğimiz yıllarda çok yaygın olarak kullanılan tristörlü topolojiye sahip kesintisiz güç kaynakları yerini IGBT teknolojisi ile üretilen DSP kontrollü topolojilere bırakıyor. Böylelikle yüzde 80’lerde olan verim ve yüzde 15’lik harmonik içeren eski sistemlerin yerine yüzde 96’lara varan verimli ve yüzde 3 gibi çok düşük THD’li sistemler geçiyor. Tabii ki gelişimin bunlardan ibaret olduğu söylenemez. Günümüzde hala büyük KGK üreticisi şirketlerin Ar-Ge birimleri sürdürülebilir, arıza anında müdahale kolaylığı ve güç yoğunluğunun fazla olduğu modüler sistemler üzerine yoğun bir çalışma yapıyorlar. Bunların dışında farklı güç ve model kaynaklar arasında kesintisiz geçiş sağlayan Statik Transfer Anahtarları da hızlı gelişen teknolojideki yoğun çalışmadan payını alıyor.”
Elektrik-elektronik sektörünün günümüzde en yoğun çalıştığı alanlardan birinin enerji verimliliği olduğunu kaydeden Enel Pazarlama Müdürü Ayşenur Ateşmen, şunları kaydetti:
“Türkiye’de zayıf şebeke koşulları nedeniyle KGK kullanım oranları yüksek seviyelerde. Bu nedenle KGK’lar enerji verimliliği açısından kritik cihazlar. Enerji verimliliğinin artan önemi ve çevresel kaygılar KGK sistemlerinin yapısında da önemli gelişimlere önayak oluyor. Son on yıllık süreçte yarı iletken teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak ağır, hantal, düşük başarımlı transformatörlü KGK’lar yerlerini enerji verimliliği yüksek, çevreye duyarlı, üstün başarımlı yeni nesil KGK’lara bırakıyorlar. İki seviyeli (2S) topolojiye sahip cihazlarla başlayan bu süreç, günümüzde yerini yüksek verimli üç seviyeli (3S) topolojili ürünlere bıraktı. Enerji verimliliğinin artan önemi ve çevresel kaygılar ve KGK sistemlerinin işletim ve soğutma maliyetlerinin azaltılması, yatırım maliyetlerinin geri dönüş süresinin kısaltılmasını zorunlu hale getirdi. Kullanıcıların yer ihtiyacı dolayısıyla düşük hacimde yüksek güç talepleri artıyor. Enel olarak elektrik şebekesine daha az zarar veren, şebekenin güç kapasitesini gereksiz şekilde kullanmayan yüksek verimli ve küçük boyutlu çevre dostu KGK ürünleri geliştirmekte ve yenilenebilir enerji kaynaklarını bu yüksek verimli ürünlerle birleştiriyoruz.”
Verim, enerjinin boşa gitmesini önlüyor
“KGK’ların giriş tarafındaki harmonik gürültü ne kadar düşük olursa, KGK o kadar çevrecidir” diyen Tunçmatik Genel Müdürü Mehmet Özer de görüşlerini şöyle dile getirdi:
“Yeni tasarımlarda yüzde 1’e kadar düşen harmonik gürültü özelliğine sahip çözümler piyasada mevcut. Diğer bir nokta da KGK’ların verim oranları. Çünkü verim enerjinin boşa gitmesini engelliyor. Aynı zamanda boşa giden enerji de ısıya dönüşüyor, ısıya dönüşen enerji bir nebze de olsa küresel ısınmaya destek veriyor. Dolayısıyla bizim sektörümüzdeki en önemli yeniliklerden bir tanesi de KGK’ların verimlerinin yükselmesi sonucunda daha çevreci olmaları, enerjiyi daha verimli kullanmalarıdır.”
Emerson Satış Yöneticisi K. Hakan Yaran’ın KGK teknolojilerinin gelişimi konusundaki görüşleri şöyle:
“Şebekenin anlık durumuna göre çalışma modunu kendi seçen akıllı mikroişlemciler üretmeye başladığımızdan beri, son geldiğimiz noktada BT yüklerinde ortalama yüzde 98,5 verimliliğe ulaşabiliyoruz. Yüksek verimlilik oranları sayesinde daha az enerji tüketiliyor ve temiz bir çevreye katkı veriliyor.”
İnform Elektronik Pazarlama Müdürü Kubilay Han Çetiner, teknolojinin getirdiği konforun aynı zamanda çevresel olarak da birtakım sıkıntılar doğurduğuna dikkat çekti ve şunları kaydetti:
“Küresel ısınma nedeniyle 2020 yılına kadar Kilimanjaro buzullarının yok olacağı, 2025 yılına kadar dünya nüfusunun neredeyse yarısının su kıtlığı ile karşılaşabileceği uzmanlar tarafından gündeme sıkça getiriliyor. Günümüzde kısıtlı enerji kaynaklarının tüketimi konusuna özellikle dikkat edilmesi gerekiyor. Çevreye duyarlılık noktasında yeni nesil kesintisiz güç kaynaklarının yüksek verimli cihazlar olmasına önem veriliyor. Daha az enerji sarfiyatı yapılması, düşük ısı yayılımını dolayısıyla daha düşük kapasitelerde ve daha az enerji tüketimi sağlayacak klimaların kullanılmasını beraberinde getirecek.”
Teknolojik gelişmeleri yakından takip eden bir şirket olarak enerji verimliliği konusunda birçok çalışma yaptıklarını kaydeden Enel Pazarlama Müdürü Ayşenur Ateşmen, şu bilgileri verdi:
“İlk olarak 2004 yılında ağır, hantal, yüzde 88-89 düşük verimle çalışan trafolu KGK üretimine son verdik ve yüzde 92 verimle çalışan iki seviye doğrultuculu ve eviricili KGK üretimini gerçekleştirdik. Bu teknolojiyi biraz daha ileriye taşıyarak 2010 yılında yüzde 96 verimle çalışan üç seviye doğrultuculu ve eviricili KGK üretimini gerçekleştirdik. Bu teknolojiyi kullanan işletmeler, doğrudan enerji tasarrufu sağlıyorlar. Bu teknolojinin en önemli özelliklerinden birisi de KGK yapımında kullanılan malzemelerin azalarak boyutlarının küçülmesi ve daha hafif yapıların oluşturulmasıdır. Böylece, metal ve kimyasal kullanımı, dolayısıyla ekolojik çevreye olumsuz etki asgari düzeye iniyor. Üç seviyeli sisteminin getirdiği bir başka avantaj, artan verim sayesinde KGK sisteminde işletme ve soğutma maliyetlerinin azalması, yatırım maliyetlerinin geri dönüş süresinin kısalmasıdır. Eski nesil, düşük verimli bu ürünler kullanıldığında sadece kullanan işletme mağdur olmuyor, ülke ekonomisi de zarar görüyor. Fazladan harcanan her birim enerji için, enerji santralleri daha fazla çalışacak ve doğaya, atmosfere salınan sera gazı oranını artıracaktır. Enerji verimliliği konusunda en büyük sorumluluk bize düşüyor. Yapmış olduğumuz çalışmalarda, Enel kimliğimizden ziyade ülkesini seven, çevreci mühendisler olarak konuyu ele alıyoruz. Çevre dostu ürünler üretiyorum diyebilmek bizi motive ediyor. Tüm bunlar daha verimli ürünler yaratmamızda bize itici güç oluyor. Güneş ve rüzgar enerjisinden faydalanarak geliştirdiğimiz melez KGK teknolojisi ile hem çevreye hem de ekonomik ürünler geliştiriyoruz.”
Proline Veri Merkezi ve Altyapı Çözümleri Uzmanı Özgür Cantürk de yeni teknolojiler konusundaki görüşlerini şöyle paylaştı:
“KGK sistemleri modüler yapılar ile ihtiyaç oldukça yeni modüler kullanılarak sistemin genişleyebileceği bir yapı olanağı sunuyor. Bu da kısa sürelerde sistemi komple değiştirmek yerine ilaveler veya modüler değişimler ile aynı sistemin daha uzun süre kullanılabilmesini mümkün kılıyor. Son dönemlerde yüksek verimli KGK sistemleri eskiye oranla daha az kayıp enerji miktarı yaratarak çevrenin korunmasına da katkı sağlıyor. 10 yıl gibi uzun süreli kullanım olanağı sağlayabilen aküler sayesinde KGK sistemlerinin ayrılmaz parçası olan akülerin de üretimi azalıyor.”
Şebekeye zarar veren etkiler azalıyor
“KGK’ların çıkışlarındaki güç faktörleri artıyor. Bundan 10 yıl önce çevrimiçi KGK’ların çıkışlarındaki güç faktörü ortalama 0,7 idi. Yani 10 kVA’lık bir KGK 7kW’lık bir yük verebiliyordu. Günümüzde ise 0,8 ve 0,9 güç faktörleri kullanılmaya başlandı. Yani 10 kVA’lık bir KGK 8 ya da 9 kW çıkış verebiliyor. Tabi bir başka eğilim de KGK’ların her geçen gün daha küçülmesi. Son 10 seneyi incelediğimizde KGK’ların yüzde 50’den daha fazla küçüldüğünü görüyoruz. Bir diğer yeni teknoloji de KGK’larda Lithium akülerin kullanılması. Lithium aküler, hem ömürleri hem de toplam deşarj sayıları itibariyle çok daha uzun ömürlü ve güvenilir. Bu akülerin yer aldığı cihazları önümüzdeki yıllarda daha sık görmeye başlayacağız.”
Sürdürülebilirlik ve çevrecilik en önemli faktörler
“Modüler KGK’larda, geliştirilen akıllı uyku çalışma modu ile çok düşük yüklerde bile çok yüksek verim değerleri sağlanabilmekte. Modüller belirli aralıklarla devreye ardışık olarak sokulup çıkartılarak eş yaşlanma sağlanmakta. Modüler KGK’larda kullanılan tüm modüllerin yedekli olması, enerji altında sökülüp takılabilmesi ve gerektiğinde paralellenerek gücün de artırılabilmesi sürdürülebilirliği artırmakta.
Kesintisiz güç kaynakları; 5. Nesil IGBT’ler kullanan, 3 seviyeli doğrultucu ve evirici yapısı, yüksek verim (yüzde 96), çok düşük harmonik (< yüzde 3), yüksek giriş güç faktörü (0.99) ve tamamen sayısal modüler sistemler olarak ortaya çıkmakta. Küçük ve orta güçlerde oluşan bu talepler büyük güçlerde de benzer şekilde ortaya çıkmakta. KGK’lar bu şekilde talepleri karşılayabilmekte ve bu kriterler düşük yük değerlerinde de beklenmekte. Artık 120 kW’dan 800 kW’a kadar tek gövdede modüler cihazlar üretiliyor. Ayrıca paralellenerek 3200 kW güç değerine ulaşılabiliyor. KGK’lar ağ üzerinden tek tek veya merkezi olarak çok sayıda izlenebiliyor ve kontrol edilebiliyor.”