Çin’e dur durak yok
Ucuz işçilikten, inovasyon temelli ekonomik büyümeye doğru… Dünyanın en büyük fabrikasıyken, dünaynın en büyük laboratuvarına doğru…
Uluslararası Yönetim Geliştirme Merkezi (International Institute for Management Development-IMD) hocalarından Prof. Georges Haour’un, Çin’e dair son durumları anlatan makalesine ben de bazı ekler yapıyorum:
• Ucuz işçilikten, inovasyona dayalı büyümeye doğru gidiyor. Hükümet, bu konuda o kadar kararlı ki sadece Ar-Ge’ye ayrılan para son 20 yılda şöyle seyretti: 1991’de milli gelirin yüzde 0,73’üydü (Türkiye’nin yakın zamandaki durumu gibi). 2011’de bu oran yüzde 1,77 oldu (Bizim başaramadığımız). 2020’de yüzde 2,5 olacak (Hayalini kuruyoruz).
• Çin’in sadece Ar-Ge için ayırdığı paraya da bakalım: 2000-2010 arasındaki on yılda 84 milyar avro (Çin parasıyla RMB 700 milyar).
• Her yıl 700 bin mühendis mezun oluyor. 2010’da 360 bin Çinli, ülke dışında öğrenim görüyordu.
• Patent başvuruları yılda yüzde 20 artıyor. 2010’da 500 bin oldu. Patentin kalitesi elbette önemli, ama sayılar büyük!
• 700 bin ileri teknoloji kuluçka merkezi var. Bunlardan en büyüğü “Çin’in Silikon Vadisi” denilen, 232 kilometrekarelik Zhongguancun (Haidan) Bilim Merkezi. Başkent Beijing’in kenarında 1950’lerden beri var. Çin Bilimler Akademisi’nden fizikçi Chen Chunxian’ın, ABD’de Silikon Vadisi’ni 1960’larda gördükten sonra, aynısını Çin’de de kurma fikriyle başlamış. Uzun süre “Elektronik Caddesi” olarak tanınmış. 1988’de hükümet, burayı Beijing İleri Teknoloji Geliştirme ve Deney Bölgesi diye adlandırmış…
• Çin’de 800 yabancı şirket Ar-Ge merkezi kurdu. Aralarında Nokia, Alcatel, Motorola, Nestle v.b. var.