CIO’lar Dijital Dönüşümü konuştu
Türkiye Bilişim Derneği ve BThaber tarafından ortaklaşa düzenlenen CIO Vizyon toplantılarının altıncısı düzenlendi. Bu yılki toplantının konu başlığı ise “Dijital Dönüşüm ve Bulut Stratejileri” oldu.
Şirketlerin bilişim yöneticilerini bir araya getirerek sektörle ilgili bilgi ve tecrübe paylaşımı için verimli bir ortam sağlayan CIO Vizyon Toplantıları bu yıl da büyük bir ilgi ve katılımla gerçekleştirildi. QlikView ve Intel Security sponsorluğunda gerçekleşen etkinlikte Dijital Dönüşüm konusu tartışıldı.
Bu yılki toplantının konu başlığı ise “Dijital Dönüşüm ve Bulut Stratejileri” olarak belirlendi. Günümüz dünyasının vazgeçilmez bir kavramı olan Dijital Dönüşüme şirketler nasıl hazırlanıyor, yol haritaları nasıl şekilleniyor, CIO’lar bu süreçlerde ne gibi zorluklarla karşılaşıyor ve Dijital Dönüşümün avantajlarının ne olduğu ile ilgili sorular sektörün en profesyonel ve yetkili üyeleri tarafından tartışıldı.
Türkiye Bilişim Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Ahmet Tosunoğlu tarafından yapılan açılış konuşmasının ardından etkinlik kapsamında çeşitli sunumlar da yapıldı. Bunlardan en ilginç olanı ise bu yılki toplantıya farklı bir bakış açısı katmak ve bilişim kavramını alışılmışın dışında yorumlamak amacıyla toplantıya davet edilen, Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç’ın “Beyin, Bilinç, Yaşam” başlıklı sunumu oldu.
Beyin artık bir enformasyon makinesi olarak algılanıyor
Sunum kapsamında değişen beyin teorisinden bahseden Prof. Dr. Kılıç, bu yeni teoriyle birlikte yaşam algımızın değiştiğini ve artık teknolojiye çok daha farklı bir bakış açısıyla baktığımızı vurguladı. Prof. Dr. Kılıç “Biz artık beyni eskiden olduğu gibi yüz milyar nöronun oluşturduğu bir et parçası olarak algılamıyoruz. Beyin artık iki üzeri 100 milyar olasılık içeren bir enformasyon makinesi olarak algılıyoruz. Bu bakış açısıyla birlikte beyin artık sadece vücudun dengesini sağlayan bir işlem merkezi olmanın çok daha ötesine geçerek zihin yaratan bir organ olarak tanımlanıyor” şeklinde konuştu. Bu yeni bakış açısı çerçevesinde beynin hangi matematiksel modelle zihin yarattığını açıklamayı hedefleyen İnsan Connectom Projesi’ne de değinen Prof. Dr. Kılıç, bilim insanlarının son yıllarda bu projeyle birlikte yaşamın matematiksel bir sistem olarak ortaya koyulup koyulamayacağını sorguladıklarını belirtti. Var olan her şeyin enformasyon olarak bir karşılığı olduğunu anlatan Kılıç, beynin de bu bilgileri işleyerek yaşamı anlamlandıran bir enformasyon mekanizması olduğunu ifade etti. 1867 yılında Maxwell tarafından ortaya koyulan ve teorik fizikçiler tarafından da sorgulanan “Bilgi enerjiye dönüşebilir mi?” sorusunun, geçen yıl Avrupa Bilim Sanat Akademisinde en çok konuşulan konular arasında yer aldığını söyledi. Maxwell’in 1867’de yaptığı deneyle bunun mümkün olabileceğini gösterdiğini belirten Kılıç, bu fikrin Japonya’da bu yıl yapılan bir deneyde bir soğutucu sistemin enerjisinin üretilmesinde kullanıldığını sözlerine ekledi.
İş birimleri ve BT arasındaki veri işlemeye yönelik sorunları adresliyoruz
Etkinlik kapsamında bir sunum gerçekleştiren QlikView Türkiye Danışmanlık Destek Direktörü Emre Çabuk, Dijitalleşen dünyada veri konusunu anlattı. Dijitalleşme konusu açıldığında herkesin veri kısmına odaklandıklarını belirten Emre Çabuk, QlikView olarak konuya bakış açılarının, verinin bilgiye dönüşmesi sırasında, veri akışının bilgi teknolojilerinden iş birimleri yönünde gerçekleştirilmesi ve verinin iş birimleri tarafından bilgiye dönüştürülmesi olduğunu söyledi. Bunun arkasında yatan nedeni açıklayan Emre Çabuk, iş birimlerinin gündelik hayatta kullandığı kolay teknolojilerin iş ortamlarında da olmasını istediğinin altını çizdi. Bilgi teknolojilerinin genelde merkezi bir yapı istemesinden dolayı erişim izini ve yetkilendirmeler konusunda iş birimleriyle genelde bir çekişme içinde olduklarını ve burada oluşan sorunların çözümlenmesini adreslediklerini ifade etti. Bilgi kullanarak iş birimleri ve bilgi teknolojileri arasında bir sinerji üretmeyi hedeflediklerini belirten Çabuk, Dijitalleşmeyle birlikte bu sorunların aşılabileceğini vurguladı. QlikView olarak verinin asıl sahibinin BT tarafından ziyade iş birimleri olduğunu belirten Emre Çabuk, kendilerinin veriyi birleştirerek iş birimlerine ulaştıran bir platform sağladıklarını sözlerine ekledi. Emre Çabuk, sunumunu Qlik Sense ürünü üzerinde gerçekleştirdiği bir demo ile sonlandırdı.
Güvenlikte ezber bozuluyor
CIO Vizyon Toplantısı’nda “Güvenlikte Ezber Bozuluyor” başlıklı bir konuşma yapan Intel Security Türkiye & Azerbaycan Bölge Direktörü İlkem Özar, organizasyonların güven içinde yenilik yapmaları, çalışmaları ve büyümelerinin bir zorunluluk olduğunu belirtti. Özar, güvenlik stratejilerinin başarılı uygulamaları için siber güvenlik alanında yetişmiş insan gücünün önemini vurguladı. İlkem Özar, konuşmasında dijital dönüşümün günümüzde her işletmenin vazgeçilmez bir parçası olduğuna dikkat çekti ve şu ifadeleri kullandı: “Müşteriler artık zaman ve konumdan bağımsız olarak tüm iletişim kanallarından anında hizmet almak istiyorlar ve bu da dijital dönüşümü kaçınılmaz hale getiriyor. Finanstan üretime, pazarlamadan insan kaynaklarına kadar geniş bir niteliğe sahip bu değişim süreci kurumların tüm işleyişine etki ediyor. Öyle ki bazı kurumlar dijital dönüşümü doğru yönetebilmek için organizasyonlarında Dijital Dönüşüm Lideri pozisyonu atıyorlar. Benzeri şekilde güvenliğin de merkezi şekilde yönetileceği organizasyonlar oluşturulmalı ve bu yönde adım atan kurumların sayısı artmalı.”
Büyük bir yapıyı dijital dünyaya adapte ettik
Albayrak Holding’in 79 aktif şirketten oluştuğunu anlatan Albayrak Holding CIO’su Erdal Nalbant “Dijital Yolculuk” başlıklı sunumunda bu büyük yapının yaşadığı dijital dönüşüm sürecine değindi. Albayrak Holding’de bilişim altyapısının holding bünyesindeki Albil Merkezi Hizmetler isimli şirket tarafından üstlenildiğini söyledi. BT tarafında yaptıklarını iş birimleriyle örtüştürmeyi hedeflediklerini belirten Nalbant, BT bölümlerinin günümüzde artık gelirlere de katkı yapacak aksiyonlar almalarının istendiğinin altını çizdi. Holding bünyesinde gerçekleştirdikleri bina otomasyonları ve merkezi personel kontrol sistemi gibi projelerle elde ettikleri tasarrufların oldukça fazla olduğunu ifade etti. Bunun yanında 2013 yılında aldıkları stratejik kararla bütün medya sunucularını buluta taşıdıklarını ifade etti. Bu sayede holding bünyesindeki medya şirketlerinin erişilebilirliğinin oldukça yükseldiğini de sözlerine ekledi.
Hizmet kalitemizi dijital dönüşüm ile artırıyoruz
Doğtaş ve Kelebek Bilgi Teknolojileri Müdürü Yavuz Selim Hindistan, şirket bünyesinde yaşadıkları dijital dönüşüm hikâyesini anlattı. Şirket olarak kendi müşterilerine verdikleri hizmetin kalitesini yükseltmeyi amaçlayarak dijital dönüşüm yolculuğuna çıktıklarını ifade eden Yavuz Selim Hindistan, katma değeri olan verileri toplamak ve anlamlandırmak için tüm bayilerinde hızlı ve esnek çalışan bir platform kurduklarını belirtti. Uygulamaya soktukları uygulamayla, müşteri ihtiyaçlarının not edildiği tüm formların tablet ve bilgisayar üzerinden işleme koyularak dijitalleştirildiğini söyleyen Hindistan, şu anda Hizmet olarak Yazılım (SaaS) modeliyle kullandıkları Minerva sistemi ve özelliklerinden bahsetti.