CIO’lara CEO’luğun yolu ne zaman açılacak?
Her ne kadar CFO’lar halen CEO olmak için daha avantajlı olsalar da, zihinsel değişim CEO’luk pozisyonu için CIO’ları daha uygun adaylar haline getiriyor.Bir süredir dünyayı etkisi altına alan ekonomik zorluklar, CIO’ların üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor. CIO’lar artık sadece giderek zorlaşan pazar koşullarında çalıştıkları kurumun daha rekabetçi olabilmesini sağlayacak yeni ürün ve servislere odaklanmakla kalmıyor, bunu sürekli daralan BT bütçeleriyle başarmaya çalışıyorlar.
Bundan bir süre öncesine kadar BT birimleri, daha iyi sistemlere sahip olmak için sürekli yatırım yapılması gereken, sürekli paraya ihtiyaç duyan birimler olarak değerlendirilirdi. Ama artık bu anlayış değişiyor. CIO’lar sadece karmaşık BT altyapılarının yönetilmesine odaklanmakla kalmıyor, BT birimlerinin kurumlar için değer üreten birimler haline dönüşmesine liderlik ediyor.
Stratejik bakış açısı değer kazanıyor
Operasyonel bakış açısından stratejik bakış açısına geçişi gerektiren bu yeni yaklaşımda CIO’ların hizmet verdikleri kurumdaki iş akışını ve alınan kararların bu akışa olan katkısını yakından takip etmeleri gerekiyor. CIO’nun rolü artık organizasyonda hangi iş uygulamasının diğerinden üstün olduğunu veya hangi donanımın diğerinden daha iyi olduğunu değerlendirmekle sınırlı değil. CIO’dan asıl beklenen, iş süreçlerini yakından takip etmesi ve hangi noktaların gelişime açık olduğunu değerlendirerek gerekeni yapması. Gerçek bir CIO’nun esas faydası, şirketin işleyiş süreçlerini çok iyi algılayarak BT altyapılarını bu işleyişleri daha güçlü destekleyecek bir seviyeye taşıyabildiğinde ortaya çıkıyor.
CIO’lara yönelik bakış açısında yaşanan bu değişim bazı fırsatları da gündeme getiriyor. Örneğin yeni görev anlayışı gereği CIO’ların şirketlerin tüm süreçlerini destekleyen bir konuma yerleşmeleri ve kaynak kullanımı konusunda sahip oldukları uzmanlık, CIO’lara CEO’luğun yolunu açabilecek bir gelişme. Her ne kadar CFO’lar halen CEO olmak için daha avantajlı olsalar da, son yıllardaki zihinsel değişim CEO’luk pozisyonu için CIO’ları daha uygun adaylar haline getiriyor. Finansal krizin arkasında finans çevrelerinin olması nedeniyle CFO’ların yaşadığı güven kaybı da CIO’ların elini güçlendiren bir durum.
Konunun uzmanlarından Prof. Dennis Anderson bu potansiyeli şu sözlerle ifade ediyor: “Bundan bir süre öncesine kadar CIO’luğa yolun sonu olarak bakılırdı. CIO olduktan sonra ya emekli olurdunuz ya da daha büyük bir şirkete CIO olurdunuz. Bugünse CIO’lar yavaş yavaş CEO koltuğuna yerleşmeye başladılar.
Geleneksel olarak CEO’lar daha çok CFO’lardan çıkar, çünkü CFO’lar şirkete rakamların gözüyle bakabiliyorlar. Ama bir CEO temel olarak iş süreçlerine hakim olmak durumundadır. CFO’lar, bunu yaparken genellikle uzun rakamsal verilere bakarak yapmaya çalışırlar ve genellikle iş süreçlerinin nasıl yürüdüğü konusunda fazla bilgileri yoktur. CIO’lar ise şirket için hangi ürünlerin önemli olduğunu bilirler, bilmek zorundalar. Çünkü müşterilerinizin ihtiyaçlarını anlayamazsanız, onlara göre bir sistem yaratamazsınız.”
Stratejiyi sahaya aktarmak iş diliyle konuşmayı gerektiriyor
Diğer yandan, başarı için süreçleri bilmek tek başına yeterli değil. Belirlenen stratejiyi taktik olarak sahaya aktaracak yeteneklere de ihtiyaç var. Bu yeteneği ortaya koyabilmekteki kritik nokta iş diliyle konuşabilmek. İş diliyle konuşabilme konusunda CFO’ların eskiden beri daha becerikli olduğu bilinen bir gerçek. Fakat CIO’lar da artık bu alanda dikkat çekici bir yetenek ortaya koymaya başladılar.
Burada önemli olan, teknolojinin karmaşık dilinden sıyrılarak anlatmak istediğiniz şeyi herkesin anlayacağı dille ifade edebilmek. Yapılan işin gerçek değerini yansıtabilmek için bu beceriyi mutlaka ortaya koymak şart. Diğer bir deyimle CIO’ların “Projenin gerçekleşmesi için x standartların uyumuna ihtiyaç var, bunun için y cihazlarının alınması lazım” yerine, “X standartlara sağlayacağımız uygunluk iş süreçlerindeki hata oranlarımızı bu oranda düşürecektir, bu da müşteriye cevap verme hızımızı şu oranda artıracaktır” gibi cümleler kurmayı öğrenmesi gerekiyor.
Bu dönüşüm devam ettikçe, uzun vadede CIO’lar CEO pozisyonu için ideal adaylar haline gelmemeleri için hiçbir sebep yok.