CIO’ların gündeminde bulut var!
CIO Turkey Stratejisi ile Sürdürülebilir Veri Platformu Paneli; Beylerbeyi-1 Salonunda gerçekleştirildi. Panelde bulut sistemi teknolojisi ve sistemin geleceği hakkında bilgiler verildi.
Engelsiz Elektronik İmzalama ve Akıllı Kimlik Doğrulama
Arksigner Genel Müdürü Yasin Kahramaner, Engelsiz Elektronik İmzalama ve Akıllı Kimlik Doğrulama adlı bir konuşma gerçekleştirdi. Yasin Kahramaner, “Arksigner olarak kullanıcıların verilerini güvenli bir şekilde korumaları için çalışmalar yapıyoruz. Pek çok alanda hizmet vermekteyiz. Finans alanında da yakın bir zamanda hizmet vermeye başladık. Şu an itibariyle son kullanıcı sayımız 7 milyonu geçti. Yılsonu itibariyle 10 milyonu geçeceğiz. Türkiye’de 10 milyondan fazla kişi belgeleri imzalamak ve kimliklerini doğrulamak için Arksigner çözümlerini kullanıyor. Kullanıcılar en çok e-ticarette kimlik doğrulama ile ilgili şikâyette bulunuyor. Z jenerasyonunu temsil eden temel özellikler: Pragmatik olmaları, pratik olmaları, hızlı olmayı tercih etmeleri, bağımlı olmak istememeleri, özgür olmak istemeleri, farklı farklı şifre kullanmak istememeleri. Şifre girmek istemiyorlar. Benim Online bankacılığım yok sebebi güvenmediğimden değil 1 dakikamı kimlik doğrulama ve şifre girmekle geçirmemek istemememden. İnsanlar bu yüzden özellikle Z kuşağı alternatif bir kimlik doğrulama teknolojisinin kullanılmasını beklemekte. E-İmza hayatımızda çok ilginç bir yer edindi” dedi.
Kurumsal Yapılarda Dijitalleşmeyi Anlatmak Paneli
Kurumsal Yapılarda Dijitalleşmeyi Anlatmak Paneli’nde, Unilevler CIO’su Şirin Aktaş; Panelin Yöneticiliğini yaptı. Panelde konuşmacı olarak AvivaSA Müşteri Yönetimi ve Dijital Dönüşüm Grup Müdürü Emek Akbal, Hedef Filo Bilgi Teknolojileri ve İş Süreçleri Direktörü Evren Öcal, Pegasus Hava Yolları Proje Yönetim Ofis Müdürü Kurtuluş Öztürk yer aldı. Şirin Aktaş kendisiyle ilgili bilgiler verdikten sonra sözü konuklarına bıraktı.
Kurtuluş Öztürk, “Aslında havacılık dediğimiz şey: Zaman, planlama ve optimizasyon süreçlerini yönetmek anlamına geliyor. Ne kadar iyi bu süreci yönetirseniz başarılı olursunuz. Misafirlerimizin hayatını kolaylaştırmak en önemli hedefimiz. Pegasus’ta biz iş bölümünü 2’ye ayırmış durumdayız. Biri ticaret diğeri operasyonel. Müşterilerimiz daha yola çıkmadan yolla ilgili trafik durumunu ve uçuşla ilgili hava durumunu görüyor. Travel Asistant programını da üretmekteyiz. Operasyonda da daha verimli daha güvenli bir süreci yönetmek istiyoruz. Müşterilerimizin uçmadan önceki süreçlerini hızlandırıp onların vakit kaybetmeden hızlı bir şekilde uçmaları için çalışmalar yapıyoruz. Havayolu; dijitalleşme için biçilmiş bir kaftan” dedi.
Evren Öcal, “Araç kiralama işi hızlı bir şekilde dijitalleşmekte. Kartlar yeniden dağıtılıyor diyebiliriz. Hedef Filo olarak dijitalleşmenin farkındayız ve bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Sürekli tüketicilere yönelik olarak farklı iş süreçleri geliştirmeyi deniyoruz. Çözümler ve çalışmalar için elimizden geleni yapmayı deniyoruz. Biz bireysel bir araç kiralamıyoruz, şirketlere araç kiralıyoruz. B2B olmak üzere şirketler için araçlara yönelik nasıl çalışmalar sunabiliriz diyerek bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Müşterilerimize nasıl faydalar sağlarız diye düşünüp bununla ilgili çözüm yolları geliştiriyoruz. Önümüzde bunlarla ilgili çok seçenek olduğunu görüyoruz ve bunlara yoğunlaşıp bunlar üzerinden çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Biz de IT olarak bu teknolojilerin tam da içerisindeyiz; ama iş bölümlerini sahiplenerek birlikte götürmeye çalışıyoruz. Teknolojinin ilerlemesiyle bunların farklı bir boyuta ulaşacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Emek Akbal, “Dijitalleşme kavramı hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor. Sigortacılık şirketleri sizi kötü olaylara karşı koruyor. Peki, sigorta ile ilgili neler yapıp, bunları nasıl değiştirebiliriz? 2014 yılından beri pek çok firma dijitalleşmeden bahsediyor. 2017 yılı itibariyle dijitalleşme programımızı başlattık. Az önce bahsettiğim gibi bir program dâhilinde devam ediyoruz. IT’nin Business’tan ayrı olarak çalışması için birtakım denemeler yapmışlar; ama bu konuda başarılı olamamışlar. Bunun bu şekilde olamayacağını test ederek öğrenmişiz. Dijitalleşme vizyonumuz ise şuydu: Müşterilerimize kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmak. Müşterisini tanıyan, tanıdığını hissettiren ve hayatı boyunca onun yanında olacağı izlenimi vererek onlarla duygusal bir bağ kuran sistem geliştirmek. Veriyi toplamadan herhangi bir iş olmuyor. Öncelikli iş veriyi toplamak. Veriyi kullanıp kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmamız gerekiyor. Firmanın; onun aileden bir parçası olduğunu hissettirmek için çalışıyoruz” dedi.
Google Cloud ile Kurumsal Bulut
NGC Kurucu ve Proje Müdürü Onur Taştan, Google Cloud ile Kurumsal Bulut adlı bir sunum gerçekleştirdi. Onur Taştan: “Google ile beraber Cloud projeleri yürütüyoruz. G Suite platformu; dijital dönüşümü başlatan bir platform oldu. Şirket içi iletişim yöntemleri geleneksel yöntemlerle 15-20 sene içinde pek de değişmedi. Tüm bunlara çözüm olacak ve bu süreçleri değiştirecek olan platformun ismi: G Suite. G Suite ismi çatı bir isim. Altında bir sürü proje var. G Suite; depolama, güvenlik, mail ve ofis gibi işleri içinde barındıran bir platform. Geleneksel yöntemlerin hantal kaldığını da sizlere söyleyebilirim. G Suite işte tam da aslında gücünü buradan alıyor. Son kullanıcıların iletişim kurma süreçlerini şirketlere sunuyor. Peki, bunu nasıl yapıyor? Daha hızlı olmayı, platformdan bağımsız olmayı vaat ediyor. G Suite; işlerinize istediğiniz herhangi bir platformdan ulaşmayı sizlere çözüm olarak sunuyor” şeklinde konuştu.
Bulutistan ile Kurumsal Bulut
Bulutistan Kurumsal Satış Direktörü Mutlu Ataç, Bulutistan ile Kurumsal Bulut adlı bir konuşma yaptı. Mutlu Ataç: “Cloud şirketleri hızlı bir şekilde büyüyor; lakin bu verileri hızlı bir şekilde işleyecek sistemler geç bir şekilde büyümekte. Biz bütün iş modellerimizi; bu aradaki farkı kapatmak için çalışıyoruz. Türkiye’de bulut pazarı 2018 yılında 179 milyon Dolardı. 2019 yılına geldiğimizde ise 232 milyon Dolar. Büyüme oranı yüzde 29 civarında. Bu rakam çok büyük gelebilir; ama Türkiye’deki teknolojik yatırımların içerisinde bu gördüğünüz rakam yüzde 1’lik hatta çok daha küçük. Bulutistan olarak bulut sistemlerinin daha da gelişeceğini düşünüyoruz. Peki, bu pazar genişlerken kurumsal şirketler nasıl faydalanacaklar? Kurumsal pazarın yüzde 50’lik veya daha fazla kısmının bulut sisteminden yararlanacağını düşünüyoruz. Peki, pazardaki büyümenin nedenleri neler? 1.’si hızlı ve çevik olmak. Bulut, bu yatırımların önüne geçiyor. 2.’si pazardaki oyuncu artışının pazarı giderek büyüteceğine inanıyoruz. Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalsın diye gelişen bir bulut sistemimiz var. Yazılım pazarındaki iş modelleri de çok önemli. Özellikle Türkiye’deki yazılım şirketleri son zamanlarda önemli ölçüde geliştiler. Yazılım şirketlerinin gelişimi bulut firmalarının da gelişimini sağladı” dedi.
Kurumsalda Hangi Bulut? Paneli
Kurumsalda Hangi Bulut? Panelinin Yöneticiliğini; İbrahim Etem Menarini İletişim ve Bilgi Teknolojileri Müdürü Tolga Tırpan yaptı. Panelde konuşmacılar olarak Profesyonel Hizmetler Direktörü Hakan Uzuner, Güler Dinamik Gümrük Müşavirliği CIO’su Özgür Günyel yer aldı.
Tolga Tırpan, “Bulut sistemlerini seçerken bundan böyle kriterlere sahip olacağız. Bizler teknolojinin nasıl kullanıldığı ile ilgili araştırmalar yaparız. Ne kadar kullanıldığı ile ilgili çalışmalar yapmayız. Teknoloji ile ilgili olarak farklı olduğumuz yerleri görüp kabul edip bununla ilgili çalışmalar yapmamız gerekiyor diyerek sözü konuşmacılara bıraktı. Özgür Günyel: “Cloud ile ilgili olarak çok farklı seçenekler var. Bulut maliyetlerini düşürecek çözümler üzerinde çalışmalar yaptık. Bizim bu konuda çok önemli bir avantajımız var. Biz iş birimini ne kadar işin içine alabiliyoruz? Bununla ilgili çalışmalar yaptık. Bulutla ilgili ne kadar yetkiliyiz? Bununla ilgili olarak da çalışmalar yapmayı düşünüyoruz. Küçük şirketlerle başlayarak bulutla ilgili süreçleri geliştirmeye başladık. Küçük şirketlerimizde yaptığımız hataları görerek kendimizi geliştirerek yeni hizmetler sunmaya başladık. Böylelikle büyük firmalara daha iyi hizmet sunabileceğimizi düşündük. Tüm bu deneyimlerle riski en aza indirmiş olduk” dedi.
Hakan Uzuner, “Müşteriyi tanımak için çalışmalar yapıyoruz. Firmanın sunduğu hizmetlerle tüketicinin isteklerinin uyuşup uyuşmadığına bakıyoruz. Bulut firmalarının her birisinin müşterilere farklı hizmetler sunduğunu görüyoruz. Server alırken bile ince eleyip sık dokuyoruz değil mi? Bulut hizmetlerinden yararlanırken de bu şekilde yaklaşıyoruz” şeklinde konuştu.
Kişi’nin Verisi Siber Güvenlik ve KVKK Paneli
Kişi’nin Verisi Siber Güvenlik ve KVKK Panelinde, Panel Yöneticiliğini Back-Up / CxLoyalty Group Bilgi Teknolojileri Müdürü Serkan Yükselir yaptı. Panelde konuşmacı olarak Bank Mellat BT Müdürü Ferhat Kaysı, Erdem Holding ve Genpa CIO’su Özalp Ahmet Tık ile Sistem Hukuk Avukat’tan Sertel Şıracı yer aldı. Özalp Ahmet Tık, “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında firmalar çalışmalara başladı. KVKK ile ilgili doğru bilinen bilgilerin yanında yanlış bilinen bilgiler de yer almakta. Kanun kapsamında kurumların uygunluk değerlendirmesini yapmamız gerekiyor. Kanun kapsamında çeşitli partiler var: Çalışan, çalışan adaylar, müşteriler, ziyaretçiler, iş ortakları, grup şirketleri. Hepsi farklı bir şekilde bağlanmış, bunların kanun kapsamında tek bir yere bağlanması lazım. A şirketi insan kaynakları; B şirketinin insan kaynaklarına bakıyor. B şirketi; A şirketindeki tüm iş süreçlerine bakıyor. Bunları bir yerden toplayıp aynı yerden hizmet vermesi için çalışmalar yapılmalı” dedi.
Ferhat Kaysı, “Bankalar; KVKK konusunda daha hazır değiller. Arka planda kullandığımız verileri daha doğru nerede kullanabileceğimiz ile ilgili planlar değişti. İşin içine biraz da hukuk süreci girdi. BDDK ve KVKK kurulu birbirleriyle çalışmalar yaptı. Aralarındaki pürüzleri gidermeye çalışıyorlar. Bu biraz zaman alacak. Biz de buna uyum sağlayacağız. KVKK işin içine girdikten sonra olaylara bakış açımız da değişti. Farklı departmanlar bu konuyla ilgili olarak devreye girdi. Hukuk departmanlarıyla daha çok kanunu yorumlamaya başladık” şeklinde konuştu.
Sertel Şıracı, “Teorik tedbirler dediğimiz zaman 12. maddemiz var. 12. madde’de genel 3 konudan bahsediliyor. 12. madde içeriklerle ilgili cezaları kapsıyor. Bunlarla ilgili tedbirler yer almakta. Örneğin izinsiz SMS göndermek de 12.madde’de yazmakta. Herhangi bir zafiyet oluştuğunda da bunu 12. maddeye bağlamayın diye yazıyor. 12. madde geniş bir rehber yayınlıyor. Caydırıcı olmak gerekiyor. Bu konuyla ilgili Devlet çalışmalar yapıyor. Etki-Analiz de bu kapsama giriyor. Bugün dijital tarafı konuşuyoruz; ama teknik taraf da çok önemli bir alanı kapsıyor” dedi.