Coğrafi avantajımızı geliştirme fırsatlarımız da var
Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı
Ülkemizde ve tüm dünyada işletmelerin kurumsal alanda en fazla hibrit bulut seçeneklerini tercih ettiği görülüyor. “Şirketler bulut platformlarını seçerken, bizim gibi veri merkezlerinden ya da bulut konusunda uzman entegratörlerden danışmanlık alabiliyorlar” diyen Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı, bulut bilişim çözümlerine geçecek işletmelere önerilerini de şöyle sıraladı:
“Veri merkezinin konumunun doğal afetlere karşı korunaklı, hizmet alan kişi ve kurumların gerektiğinde rahatlıkla ulaşabileceği merkezi bir yerde olması önemli. Veri merkezini değiştirmek maliyetli bir süreç, bu nedenle uzun vadeli çalışabileceğiniz bir veri merkezi tercih edin. Finansal olarak güçlü bir veri merkezi, yeni teknolojileri takip ederek uygulayan, müşterilerine her zaman daha verimli ve inovatif çözümler sunan bir yapıyla çalışmanızı sağlar. Seçeceğiniz veri merkezinin, sunduğu hizmetler konusunda ne kadar esnek olduğu ve hizmet kapasitelerini artırıp artıramadığını öğrenmek de gerek. Kurulum süreçleri, yani hızlı kurulum ve sistemin mümkün olan en kısa sürede ayağa kaldırılabilmesi birçok işletme için hayati önemde. Veri merkezlerinin güvenilirliği uptime oranı ile ölçülüyor ve yüksek uptime oranlarını sağlayabilmeleri için uluslararası geçerli bazı sertifikalara sahip olmaları veya aynı standartta hizmet altyapısını garanti etmeleri gerekir. Müşteri destek hizmetleri ile 7/24 destek verebilme kabiliyetine sahip bir operasyon merkezi ve ihtiyaç duyduğunuzda ana dilde destek alabilmek birçok aksaklığın engellenmesini sağlar. Ayrıca, veri merkezlerinde yedekli güç altyapısı ve enerji verimliliği, yapılan işin performansını da önemli ölçüde etkiler.”
İnternet komşulukları gelişmeli
Geçmişle kıyasladığımızda, veri merkezlerinin iyi bir noktaya geldiği açık. “Yabancı internet servis sağlayıcılarının Türkiye pazarına girmeye başlamasıyla, yabancı müşterilerin de bizden hizmet almaya başladığını görüyoruz” eklemesini yapan Sadi Abalı’ya göre, Türkiye veri merkezi konusunda coğrafi olarak avantajlı konumda. Ama Türkiye’nin doğusuna ve güneyine doğru telekomünikasyon altyapısında güçlendirmeler de yapılmalı. “Özellikle büyük internet servis sağlayıcılarla bu bölgelerde direkt veri alışverişine izin verecek internet komşuluklarının sağlanması ile Ortadoğu, Kafkaslar hatta Asya’nın bazı ülkeleri ve bu bölgelere yakın olmak isteyen Avrupa ülkelerinden talepler alabiliriz. Küreselleşen Türk firmalarına da yurtdışı operasyonlarında daha iyi hizmet verebiliriz. Bu gelişmelerle, veri merkezi alanında yatırım motivasyonunun daha da artacağına inanıyorum” sözleri ile beklentilerini dile getiren Sadi Abalı, kurumsal hedeflerini ise şöyle anlattı:
“Türkiye’de veri merkezlerinin metrekare olarak en az 3-4 kat daha büyümesi gerektiğini görüyoruz. Dünya çapında bulut hizmetlerindeki artışa paralel, hatta daha da üzerinde bir büyüme Radore’de gözleniyor. Sektörün önemli bir bölümüne hizmet verirken, son 2 yılda üst üste yüzde 40 büyüme gösterdik. Bu büyümenin altında ise tüketicilerin ve şirketlerin beklentilerinin hangi yöne doğru gittiğini iyi anlamamız yatıyor. Sunduğumuz hizmet ve ürünlerin yanında katma değerli hizmetlerimizi artırarak, son iki yılda elde ettiğimiz büyüme oranlarına yeniden ulaşmayı hedefliyoruz.”
Kamunun bu öncelikleri göz önüne alması gerek
Bulut bilişim ile ortaya çıkan devasa ekonomiden pay alabilmek için önemli bir kamu desteği ve teşviki olması gerek. “Özellikle Avrupa’dan talepler artmaya başladı” bilgisini veren Sadi Abalı’ya göre, Avrupa’daki veri merkezlerinden altyapı anlamında farkımız olmasa da, altyapının en önemli kriteri olan internet erişimi kapasitesi, sektörün de önceliği. Türkiye’nin şu anda veri merkezi alanında dünya ortalamalarının oldukça gerisinde olduğuna, aslında şu an yaklaşık 4 kat daha büyük olmak gerektiğine dikkat çeken Sadi Abalı’ya göre, teşvikler konusunda da hızlı hareket edilmesi gerek. Buna göre, yurtdışındaki veri merkezleriyle daha iyi rekabet edebilmek ve veri merkezi kullanımının yaygınlaşmasına imkân sağlamak için teşvikler belli illerde değil, ülke genelinde olmalı ve birçok ülkede olduğu gibi elektrik, internet, gelir vergisi ve kurumlar vergisi gibi konularda bazı imtiyazlar sağlanmalı.
Bu arada, ülkelerin internet ekosistemleri doğrudan bağlantıda olduğu takdirde, BT alanında yüksek katma değerli hizmet ihracatımızı artırmak ve Türkiye’deki şirketlerin verisinin yine Türkiye’de kalması için fayda sağlamak da mümkün olur. “Ülkemizi bölgesel bir merkez haline getirmek için Azerbaycan, İran, Pakistan, Ürdün, Lübnan, İsrail, Arabistan, Mısır, Dubai gibi bu ülkelerle daha kısa yoldan ve yedekli internet yolları üzerinden bağlanabilmemiz önemli. Bu bölgelerin potansiyelinin ciddiye alınması gerekir” yorumunu yapan Sadi Abalı, ekledi: “Devlet tarafından bu konuda yürütülen Cazibe Merkezleri Programı çeşitli teşvik programlarıyla veri merkezi sektörüne olumlu bir katkı sağlıyor. Yalnız, bu programa göre yeni veri merkezi yatırımları için asgari 5 bin metrekare beyaz alanı bulunması ve TIER-III veya üstü seviyede olması şartı getiriliyor. Bu düzenlenmenin ülke genelini kapsayacak şekilde genişletilmesi ve beyaz alan sınırlandırmalarının yeniden düzenlenmesinin sektöre ivme kazandıracağını düşünüyorum.”