Çok bilinmeyenli denklem
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından seçimlerden önce açıklanan yeni Bakanlar Kurulu yapısı farklı başlıklar altında tartışıldı. Oluşturulan yeni Bakanlar Kurulu üye sayısı 27’den 25’e düşürülürken 6 yeni bakanlık oluşturuldu. Başbakanın yanında 4 Başbakan Yardımcılığı oluşturulurken tüm bakanlıklar icracı bir yapıya büründü. Sektör tarafından uzun yıllardır tartışılan bilgi ve iletişim teknolojileri alanı ile ilgili konuların tek bir bakanlık etrafında toplanması konusu Bakanlar Kurulu’nun yeni yapısıyla şimdilik gündemden kalktı.
Bakanlıklar görev tanımları ve teşkilat kanunları 8 Haziran tarihinde yayınlanan Resmi Gazete ile birlikte çizilmiş oldu. Genel yapısı itibariyle sektörü ilgilendiren konuların yine dağınık bir yapıda ve çok da net bir biçimde adreslenmediği ortaya çıkıyor. Yeni kanun ile birlikte Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Kalkınma Bakanlığı’na dönüştürülürken daha önce DPT’nin resmi görev tanımında olmayan bilgi toplumu konusu artık resmi görev tanımı ile Kalkınma Bakanlığı’na ait olacak.
Ancak soru işaretleri tam da bu noktada başlıyor. Elektronik Haberleşme Kanunu’nu ile verilen görevler Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde yer alırken, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlığı arasında genel resimde nasıl bir paylaşım ve koordinasyon olacak henüz net değil. Bu süreçte belki kanunlara yeni eklenecek maddeler ile bu karışıklık sonlandırılabilir.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ticaret ismini kaybederken bu bakanlığa bilim ve teknoloji kelimeleri eklenerek daha önce bakanlık tarafından yürütülen Ar-Ge, organize sanayi bölgeleri ve teknokentler, sanayi, bilim ve KOBİ teknoloji destekleri gibi konular 8 Haziran tarihinde yayınlanan Resmi Gazete ile birlikte görev tanımları içerisine alındı.
Bu kapsamda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bilim ve teknoloji politikalarını takip ederken sanayi ve teknolojinin iç içe olmasını sağlayacak. Üretim süreçlerinde teknolojinin uygulanması, KOBİ’lerde teknoloji kullanımının artırılması, teknoloji üreten şirketlerin desteklenmesi ve bu kapsamlarda sağlanacak desteklerin planlanması bu bakanlığın görevleri içerisinde yer alıyor.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı görevleri arasından bazıları:
– Bilim, teknoloji ve yenilikçilik politikalarını ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak belirlemek.
– Organize sanayi bölgelerinin, endüstri bölgelerinin ve küçük sanayi sitelerinin planlanmasına, kuruluşuna, yapılaşmasına ve işleyişine mevzuat kapsamında görevleri gerçekleştirmek.
Kalkınma Bakanlığı
Devlet Planlama Teşkilatı Bakanlar Kurulu’nun yapısındaki değişiklik ile birlikte tek başına bir bakanlık haline getirildi. Kalkınma Bakanlığı bu kapsamda daha önce yürüttüğü Bilgi Toplumu Stratejisini resmi bir görev tanımı ile artık yürütecek. Ancak tek başına bilgi toplumu bir anlam ifade edecek mi önemli bir soru olarak kafalarda yerini almış oldu. Bilgi toplumuna giden yolda farklı birçok bileşenin de olduğu unutulmaması gerekiyor. Bu bakanlıklar arasında nasıl bir eşgüdüm sağlanacağı önümüzdeki dönemde sektörün izleyip göreceği bir yapı olacak.
İlgili teşkilat kanununda Kalkınma Bakanlığı’na verilen görev ise şu şekilde ifade ediliyor: “Bilgi toplumuna ilişkin politika, hedef ve stratejileri hazırlamak, bu alanda kamu kurum ve kuruluşları, Sivil Toplum Örgütleri ve özel sektör arasındaki koordinasyonu sağlamak.”
UBAK, bilişimin hamisi
Ulaştırma Bakanlığı bilişim sektörünün hamisi olmaya devam edecek. Gerek Elektronik Haberleşme Kanunu gerekse Türksat, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu yapılarıyla Ulaştırma Bakanlığı sektördeki politikalarda etkili olmaya devam edecek. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın bu alandaki yoğun çabaları yeni oluşturulacak kabinede nasıl şekillenecek bunu sektör yakından takip edecek.
Daha önce e-Devlet konusuna da yakından sahip çıkan Yıldırım, yeni dönemde de bu konuyu gündemde tutmaya çalışacak mı? e-Dönüşüm İcra Kurulu yapısının işlerliği artırılacak mı? gibi sorular ise önümüzdeki günlerde gündemdeki yerini koruyacak.