Daha iyi bir gelecek için ‘bilerek’ dönüşüm vakti geldi!
HPE Discover More 2019, 2 Ekim’de Swissotel The Bosphorus’ta HPE ekosistemini bir araya getirecek.
Dört ana temanın öne çıkacağı HPE Discover More 2019 ile öncelikle geleceğin, iş ve yaşam şekillerimizi nasıl şekillendireceği, uç merkezli dünyanın etkileri farklı sektörlerden isimlerin konuşmaları ile ele alınacak. HPE Global Yapay Zeka ve Yüksek Başarımlı Hesaplama Başkan Yardımcısı Dr. Eng Lim Goh’un sunumuyla ikinci tema olan yapay zekanın nasıl evrildiği de HPE Discover More 2019 ile ele alınacak. HPE GreenLake yapısı ile her ölçekte şirketin en yeni teknolojilere ulaşımının nasıl kolaylaştırıldığı ve verimli kılındığına değinilecek. Etkinlik hakkında bu bilgileri veren HPE Türkiye Genel Müdürü Güngör Kaymak, söz konusu teknolojik değişimlerin kurumsal hayata ve HPE stratejilerine etkilerini anlattı:
Trendler nereye gidiyor ve bu değişimde Türkiye nasıl konumlanıyor?
Teknoloji çok farklı alanlarda çok hızlı bir değişim içerisinde ve bu değişimi belirleyen ana trendlerin alt kırılımları farklı uygulamaları beraberinde getiriyor. Geleceğin kurumsal hayatında ilk trend; her yerin veri merkezi haline dönüşmesi, geleceğin dünyasının bir uç merkezi halini alması. Birbiriyle konuşan makineler, sürücüsüz arabalar, akıllı kameralar, mobil cihazlar, üzerine sensör ya da işlemci konulabilen her şey bu kapsamda. Bu kadar uç merkezli bir dünyada çok da fazla veri üretiyoruz ve bu cihazların hepsi veri üretiyor. Bu gerçek ışığında ikinci trend de bu kadar veriyi nasıl işleyeceğimiz. Çünkü mevcut teknolojiler işleyemiyor ve yeni cihazlar, yeni yaklaşımlar geliştirilmeli. Bunlardan biri hibrid yapılar. Bulutu, özel veri merkezlerini ayrı konuşuyoruz. Birkaç senedir konuştuğumuz bir kavram olan hibrid yapıdan ise kastımız şu: Hiçbir şirket elde ettiği tüm veriyi veri merkezinde işleyebilecek kadar büyük veri merkezi yatırımı yapamaz ya da yapmamalı. Buna karşılık, buluttaki imkanları kullanacak altyapıyı geliştirmeli. Gelecekte bulutun da kullanıldığı, bulutun da destek verdiği hibrid yapı üzerinde bulunacak. Üçüncü ana trende baktığımızda, bu kadar veri üretilen bir dünyada şirketler de veri merkezli karar almak ve bu şekilde çalışmak zorunda. Yani bu büyük miktardaki veriden yeterli öngörüyü çıkaramayan şirketler, rekabette geride kalacaklar.
Yani eskiden veriyle geçmişi görürdük, raporlar çıkartırdık. Ama artık veri bize geleceği gösteriyor.
Öngörüden kastım da bu. Eskiden bu kadar hızımız da, bu kadar verimiz de yoktu. Şimdi ise derin öğrenme, makine öğrenmesi gibi teknolojilerle, insan gözü ile göremeyeceğimiz büyüklükteki veriden makineler hızla öğrenerek, bunu anlamlandırma yolunda ilerliyorlar. Bu kadar veriyi işleyebilmek için bizim farklı alanlarda teknoloji geliştirmemiz gerek. Böylece teknolojinin alt bileşenlerinin de değişimi gerekiyor. Bir tanesine verileri hızlı işleyebilecek yeni makineler, sistemler kurulması lazım. Geçtiğimiz yıl ‘hafıza tabanlı işleme’ teknolojisinden bahsetmiştik. Hafızanın yapısını değiştirerek artık diske neredeyse hiç ihtiyaç duymayan makineler üretilebiliyoruz. Örneğin; normalde 2 hafta süren bir analizi, yeni teknolojilerle 2-2.5 dakikaya indirebiliyorsunuz. Bu da dev verileri daha hızlı okuyup, daha hızlı bilgi çıkarma imkanı demek. Bu da yapay zeka uygulamalarının da gelişimi imkanı demek. Tüm bunlar, yani yapay zeka teknolojilerinin hızla ilerlemesi; Blockchain gibi teknolojiler üzerinde yeni algoritmalarla yeni işler çıkarma imkanı, bilgi güvenliği ekseninde olası riskleri daha erken fark etme ve prediktif analiz imkanı veriyor. InfoSight platformumuz; yapay zekanın veri merkezinde kullanılması olarak özetleyebileceğimiz bir çözümümüz.
Burada HPE GreenLake nasıl bir konuma sahip?
HPE GreenLake; kurumların teknolojiye erişimini kolaylaştıran bir araç olarak konumladığımız, bir ürün ya da yazılımdan ziyade, teknolojiye erişmenin daha kolaylaştığı bir yaklaşım. Dijital dönüşümün üç temel bileşeni var: Birincisi; doğru ve yeni teknolojiyi kullanma. İkincisi; bu teknolojiyi satın aldığınız zaman bunu kullanacak ve analiz edecek kadrolarınızın olması. Üçüncüsü ise bunun ekonomisi. Sonuçta doğru zamanda, doğru teknolojiyi, doğru maliyetle almak lazım. HPE GreenLake çözümümüzle şirketlere daha ekonomik sahip olma imkanı, kullandıkları kadar ödeme imkanı veriyoruz. Yani, ister bizden kiralayarak ister kendi veri merkezlerine bu yapıyı kurup bizim yöntemimize dayanan tüketim modeli ile onlara ödeme imkanı veriyoruz. Birkaç ay önce duyurduğumuz strateji ile 2022 yılına geldiğimiz zaman tüm ürün portföyümüzde sadece makine değil, bunun için danışmanlığımızı ve altyapımızı, tüketim modeliyle müşterilerimize sunacak bir duruma geleceğiz.
İş ortaklarınız kendilerini dönüştürüyorlar mı?
Dönüştürüyorlar. Türkiye’de birkaç iş ortağımız kendi hizmet merkezlerini ister bulut üzerinden ister özel bulut üzerinden hizmet verecek şekilde tasarlıyor, müşterilerine de bizim altyapımıza dayanan tüketim modeliyle hizmet sunabiliyor. Farklı sektörlerde önde gelen şirketlerle yürüttüğümüz çalışmalarımız var. Kiralama yapısını kamuya da sunabilmek istiyoruz. Sonuçta mevzuatta uygun değişiklikler yaparak, sahip olmak yerine kiralama yöntemi ya da tüketim modeliyle kullanmaları için kamuda da önemli fayda elde edilebilir.
Stratejilerimizi iş ortaklarımıza birebir yansıtıp, nereye gitmek istediğimize, bu yolculuktan ne tür yetkinliklere ihtiyacımız olduğunu onlara gösteriyoruz. Yani dönüşüm sadece bizimle sınırlı değil. İş ortaklarının da aynı dönüşüme ayak uydurma zorunluluğu var.
Bu yolda İK politikalarınızı geliştiriyor musunuz?
Evet, örneğin tüm dünya ile paralel olarak Türkiye’de de babalara çocuk sahibi olduktan sonra 6 ay ücretli izin veriyoruz. Yani annelerin yanında, babalar da doğum sonrası 1 yıl içinde izin hakkına sahip oluyor. Uzun zamandır yürüttüğümüz bir çalışma ile bir STK’da gönüllü çalışmak isteyenlere her ay bir gün izin veriyoruz. Tüm çalışanlarımıza ayda bir gün kafa izni de var. Toplu sosyal değer yaratmak odaklı birçok faaliyetimiz, küresel bazda programlarımız var. Sosyal değer yaratacak birtakım yardımlaşma çalışmaları yapıyoruz.