Daha paylaşımcı bir dünya için iş birliğine hazır mıyız?
Covid-19 ile, birkaç yılda olacak değişimleri birkaç haftaya sığdırdık. Bu değişim süreci hâlâ devam etmekte. Hem özel sektör hem kamu olarak çok hızlı hareket ederek önlemler almaya, destekleri hayata geçirmeye çalıştık. Ama yolumuz hayli uzun; sınavlar bitmiyor, derslerimize çok iyi çalışarak ve derin analizler yaparak Covid-19 sonrası dünyayı çok iyi okumalı ve yol haritalarımızı çıkarmalıyız. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, “Koronavirüs salgını, sadece bir sağlık krizi olmaktan çıktı; siyasi, ekonomik ve sosyal boyutları olan benzersiz bir küresel imtihana dönüştü. Bu süreçte, iş sürekliliği ve esnekliğinin sağlanması amacıyla dijital hizmetlerin kullanımı her zamankinden daha fazla önem kazandı. e-Devlet Kapısı hizmet kullanım sayıları, 2020 yılının Mart, Nisan ve Mayıs aylarında bir önceki yıla oranla iki kat artış gösterdi” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Üyesi Dr. Hakan Yurdakul’un, “Daha paylaşımcı bir dünyaya gideceğiz ya da ayrıcalıklı sınıfların olduğu bir dünyaya… Bu dünyaların hangisine gideceğiz; bize bağlı… Dünyanın yeni kavramlarıyla konuşuyor ve anlıyor olacağız” yorumu da çok değerli. Bu nedenle doğru stratejilere gereksinimimiz bulunmakta. Yurdakul’un şu değerlendirmesi de dikkat çekici: “Kamu ve özel sektörün karşılıklı ortak değer oluşturmasına odaklanmalıyız. Yabancı ve yerli firmalar uzlaşacak. ‘Joint Venture’ kültürüne alışık ve hazır olmak gerek; hibrit çözümler önem taşıyor.” Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın da dediği gibi: “Küresel iş birliği kavramı öne çıktı. Hasarlar ancak küresel iş birliğiyle aşılabilir. Dijital dönüşümde çevik davrananlar daha avantajlı olacaklar. Yabancı şirketlerin Ar-Ge merkezlerini ve küresel araştırma programlarını Türkiye’ye taşıması konusunda iş birliği içerisinde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.”
Dijital çağın tetikleyicisi Covid-19 bize öğretti ki ‘Yeni Dünya’da her sektörün kendine yeni bir model bulması gerekecek. Bu model arayışlarında olmazsa olmaz ise ‘bilişim’. Bu nedenle ülkemizdeki bilişim sektörü; STK’ların da hep vurguladığı gibi ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi’ kapsamında öncelikli sektörler arasında yer almayı hak ediyor ve bunu ivedilikle bekliyor. Covid-19 sürecinde büyük bir özveri gösteren sağlık çalışanlarımızla birlikte tüm bilişim ekosistemimizi de ayakta alkışlıyoruz.
Yeni sayılarımızda buluşmak üzere…