Danışmanlık desteği, gücü pekiştirdi
17 yıldan bu yana küresel çapta düzenlenen “EY Girişimci Kadın Liderler Programı”nın bir parçası olarak her yıl farklı bir ülkede düzenlenen EY Küresel Girişimci Kadın Liderler Konferansı bu yıl ilk kez İstanbul’da 24—26 Nisan tarihleri arasında gerçekleşti. Dünya çapındaki kadın girişimcileri Türkiye’de bir araya getiren konferansta, Reeder Kurucu Ortağı Sezen Sungur Saral, Reeder’ın sektördeki yolculuğunu ve bu yoldaki kişisel deneyimlerini kadın girişimcilerle paylaştı. EY’nin “EY Girişimci Kadın Liderler Programı” küresel çapta 55’ten fazla ülkeden 1000’in üzerinde kadın girişimciyi ağında barındırıyor. Program kapsamında, Türkiye’de ise 7 yıldır toplam 70 kadın desteklendi ve bu küresel ağın bir parçası oldu.
2016 yılında programın ülkemizdeki ilk sınıfına dahil olan Reeder Kurucu Ortağı Sezen Sungur Saral, “Mind matters: How the right mindset can empower you to scale” başlıklı İngilizce olarak organize edilen panelde EY Girişimci Kadın Liderler Programı’nın kariyer yolculuğuna etkisini katılımcılarla paylaşarak şunları belirtti:
“Türk kullanıcısının bilgiye daha kolay ve ulaşılabilir fiyatlarla erişebilmesi amacıyla mobil teknoloji ürünleri pazarına giriş yaptık. Ardından EY Girişimci Kadın Liderler Programı’na dahil olmam, sektördeki başarılı iş insanlarıyla tanıştığım, vizyon, misyon ve değer gibi kavramları içselleştirdiğim, kısacası büyük resmi daha net görmeye başladığım bir sürecin başlangıcı oldu. O dönemde, henüz 5 yaşındaki çok genç bir şirketin kurucu ortağı olarak, EY’nin işe yönelik bakış açıma yeni bir perspektif kattığını söyleyebilirim. Öncelikle, yerel üretim yapmanın, şirket kültürü yaratmanın ve bir marka inşa etmenin yanı sıra, katma değeri yüksek çalışmalarla farkındalık yaratmamız gerektiğini gördüm. Dolayısıyla EY aracılığıyla tanıştığım sektör danışmanlarının desteğiyle doğru ortaklıklar, güçlü bir ekip ve yetenekli bir yönetim kurulu oluşturduk.”
Saral panelde kendisine yöneltilen, “Girişimciliğin zor zamanlarında, devam etmenizi sağlayan şey neydi?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Her şeyin çok hızlı değiştiği bir pazarda faaliyet gösteriyoruz. Doğru iş gücü ile doğru yaklaşımı bağdaştırmak her zaman çok kolay olmuyor. Örneğin, pandemi döneminde şirket olarak zor bir dönemden geçtik. Sipariş alamadığımız, yeni açtığımız fabrikamızda yedek parçamızın dahi olmadığı, gelecek günlerin belirsiz olduğu bir dönemdi. Yine de bir yol bulduk, çalışmayı bırakmadık ve tüm çalışanlarımızın desteğiyle fabrikamızı hiç durdurmadık ve üretmeyi sürdürdük. Beklenmedik problemlerle karşılaştığımızda duyduğumuz korkunun ancak bilgi ile aşılabileceğine inanıyor ve tüm zorluklara rağmen, günün sonunda bu işi yaptığım için minnet duyuyorum ve bu zorlanmaların girişimciliğin doğasında olduğunu düşünüyorum.”