Danışmanlık hizmeti gözardı edilmemeli
Her geçen gün artan talebe karşılık aynı hızda gelişemeyen enerji altyapısı, özellikle kritik yüklerimizi yedeklemek için kesintisiz güç kaynağı kullanımını her geçen gün artırıyor. Burada kritik yük dediğimiz noktada aklınıza büyük fabrikalar veya en az 300 kabinlik veri merkezleri canlanmasın. Bir veri merkezinde olabilecek bir kesinti sonucu yaşanacak kayıp ile bilgisayarınızda hazırladığınız bir raporun kesinti sonucu silinmesi arasında hiçbir fark yoktur. Çünkü kaybedilen aslında aynıdır, zaman. “Bizler bu noktada aslında sadece enerji yedeklemesi sağlamıyoruz, zamanınızı ve iş gücünüzü de koruyoruz” diyen Artronic Veri Merkezi Çözümleri Yöneticisi Batuhan İpek, şu bilgileri verdi:
“Zaman ve iş gücünden bahsettiğimiz bir konuda aslında konuşulması gereken tek bir nokta kalıyor, sahip olma maliyeti ve yatırımlarımızın kısa-orta-uzun vadede bizlere olan ekonomik katma değeri.
Son yıllarda artan farkındalık ve işletme maliyetlerindeki pozitif katkı sebebiyle, modüler KGK mimarisine hızlı bir dönüşüm yaşanmaktadır. Eskiden modüler mimari denildiği zaman sadece BT sektörü, veri merkezleri akla gelmekteydi. Günümüzde modüler sistemlerin işletme ve sahip olma maliyetleri skalasında klasik sistemlere göre getirdiği pozitif katkı, sadece yarım metrekare bir alan içerisinde 320kW güç sağlayabilmesi ve geniş giriş gerilim aralığı sayesinde trafo kullanımını minimuma indirmekte, sanayide de çok ciddi anlamda kullanım alanı sağlamaktadır. Kritik yüklerde yedekli mimarinin getirdiği kolaylık sayesinde verimlilik her zaman en üst seviyede tutularak amortisman süreleri minimuma indirgenmektedir.”
Kesintisiz enerji konusunda farkındalığı arttırmak adına yapılacak en önemli hamlenin danışmanlık hizmeti olacağını kaydeden Batuhan İpek, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Önemli olan bizlere gelen ve çoğu zaman kulaktan dolma bilgilerle yönlendirilen ihtiyaçları tekliflendirmek yerine, sahada keşfini yapıp bire bir son kullanıcıyla keşif sonrası ihtiyaçlarını görüşerek çözüm sunmaktır. Örnek verecek olursak, sistemde hazırda jeneratör bulunuyor ise, müşterimizde 30 dk. ve üzerinde bir akü grubu talebi olduğunda bunun işletme maliyetlerini de göstererek doğru bir ürün konumlandırılması sağlanmalıdır. Bir diğer örnek ise, ileriye dönük yük ihtiyacının artma eğrisine göre şimdiden yüksek güçlü bir KGK alarak hem yük yüzdesinin düşüklüğünden dolayı işletme hem de satın alma maliyetini yükseltmek yerine, son kullanıcımızı modüler veya paralel – yedekli sistemlere yönlendirmemiz olacaktır.
Şu noktadan kesinlikle emin olabiliriz, 10 yıllık bir kullanım sürecinde KGK’nın içinden geçen elektrik kesinlikle cihazdan çok daha pahalı olacaktır. Verimlilik bizim burada hem sahip olma hem de işletme maliyetlerimizi etkileyecek en önemli noktadır. Şöyle bir örnekle açıklamak isterim, verim değeri yüzde 94 ve yüzde 96 olan iki adet yüzde 80 yükte çalışan 200kVA KGK’yı karşılaştırdığımızda, sadece yüzde 2 verim farkından bile bir yılda yaklaşık 4 bin dolar maliyet tasarrufu sağlanmaktadır, bu uzun vadede sahip olma maliyetlerimizi çok ciddi anlamda etkiler.
Aslında en önemlisi KGK’ya bağlı olan yük mertebesinde, ileride oluşabilecek güç ihtiyacında sadece modül ilave ederek güç artırımına gidebilirsiniz. Klasik mimariden farklı olarak, 10 sene sonra çıkacağınız güçler için şimdiden büyük KGK yatırımı yapmak zorunda kalmazsınız. Bu hem ilk alım maliyetlerinize pozitif katkı sağlamakta, hem de demin bahsetmiş olduğum verimlilik değerlerinden ciddi bir maliyet tasarrufu olarak geri dönmektedir.”