Destekler, 2023’e uzayacak
Adalet ve Kalkınma Partisi Ar-Ge’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç: “Türkiye, Ar-Ge’ye yaptığı yatırımların meyvelerini 5-10 yıllık süreçte _x000D_
alabilecek.”Türkiye, Ar-Ge desteklerini artırıyor.
Türkiye 2000’li yıllarla birlikte geç kaldığı Ar-Ge desteklerine hız verdi. Rakamlar 2002 yılından bugüne Ar-Ge desteklerinin 3 kat arttığını gösteriyor. Uzmanlar Türkiye’nin inovasyon performansını düşük bulurken Adalet ve Kalkınma Partisi Ar-Ge’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç Türkiye’nin Ar-Ge’ye yaptığı yatırımların meyvelerini 5-10 yıllık süreçte alabileceğini dile getiriyor. Denemeç, 2008 yılında çıkarılan Ar-Ge Kanunu ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununu anımsatarak, bu iki kanunun birbirini tamamlayan nitelikte olduğunu ifade etti.
Denemeç, 2013 yılına kadar uzatılan teknoloji geliştirme bölgelerinde şirketlere verilen desteklerin 2023’e kadar uzatılması için hazırlanan tasarının meclis gündemine girmek için beklediğini söyledi. Denemeç, “Bu anlamda 2013 tarihi de yaklaştığı için bizim bu konuda bir revizyona gitme ihtiyacımız doğdu. En azından tarihini 2023’e ötelememiz gerekli. İkincisi de yaklaşık 10 yıllık sürede ortaya çıkan birtakım eksiklikleri gidererek değişiklikleri yapma ihtiyacımız da vardı. Onlarda bu yeni değişikliğin içerisinde var ama çok sıkışık bir döneme geldi. Anayasa, referandum, bütçe gibi birtakım değişikliklerin uyum kanunları gündeme geldiği için şu an ajandaya girebilmiş değil. Ancak Ocak ayında bütçeden sonra bir araya bu kanunu sıkıştırmaya çalışacağız” dedi.
10 milyonluk hibe 30 milyona çıkacak
Torba yasanın içerisinde bir revizyona daha gitmeyi hedeflediklerini söyleyen Denemeç, yüksek nitelikli katma değer üretebilecek teknoloji KOBİ’lerine verilen 10 milyon TL’lik hibenin 30 milyona çıkarılacağını kaydetti. Denemeç, “2008’de çıkarttığımız Ar-Ge kanununda bir madde 10 milyon TL’nin 100 girişimciye verilmesiyle ilgiliydi. Bu maddeden yaklaşık 180 kişi yararlandı. 100 başvuru için 800-900 başvuru aldık. Yüksek nitelikli katma değer üretebilecek teknoloji KOBİ’leri kurulmasını teşvik eden bir yasa bu. Bu fikrin etrafında en az 4-5 kişi geliyor ve katma değerli ürüne dönüşüyor. Onun için biz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile istihdamın geliştirilmesine yönelik hazırlanan yasa tasarısı içine bu bölümü aldık ve bu 10 milyon TL’lik desteği 30 milyon TL’ye çıkarmamız söz konusu. Böylece 100 kişi değil 300 kişiye bu destek verilecek” şeklinde konuştu.
2002-2010 arasında Ar-Ge destekleri 3 kattan fazla artırdıklarını hatırlatan Denemeç, Ar-Ge konusunda çok geride başlayan bir ülke olarak bunun yeterli olmayacağını da vurguladı. Performans olarak bakıldığında dünyada en çok Ar-Ge desteklerini artıran ülkenin Türkiye olduğunu kaydeden Denemeç, “Daha da ileriye gidilebilir ama ayakları yere basarak, gerçekçi bir biçimde ilerlemekte fayda var. İkinci önemli konu Ar-Ge’nin sektörel payları; yani üniversiteler ve kamu lehine olan bu pay özel sektör lehine oldukça hızlı bir şekilde değişiyor. Başlangıçta kamu ve üniversiteler çok öndeydi. Şimdi özel sektörün payı yüzde 40’ları geçti. Hedef bir iki yıl içerisinde yüzde 50-60 civarında bir noktaya getirmek bu oranı. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ileriki süreçte de kamu ve üniversite payını 3’te 1 oranına getirmek” dedi.
“Teknoloji öyle hızlı ilerliyor ve zıplayarak gidiyor ki; bugüne kadar bu atlayışları biz ıskaladık” diyen Denemeç, “Bu noktalara girebilmek için insan altyapınızın olması lazım. Bir de insan gücünün rahat hareket edebileceği hukuki bir ortam olması lazım. Bir üçüncüsü de fiziki altyapının uygun olması gerekli” dedi.
Beyin göçünün tamamen tersine çevrilmesini doğru bulmadığını ifade eden Denemeç, yurtdışında bulunan beyin gücünün o ülkelerde Türkiye için teknoloji lobisi sağlayabileceğinin altını çizdi. Günümüz teknolojisinin zamanı ve mekanı ortadan kaldırdığını belirten Denemeç, “O insanlar buradaymış gibi belirli bir köprü başlarında olmalarının da faydaları var. O ülkelerdeki bilgiyi belirli oranlarda Türkiye’ye aktarıyorlarsa, belki projelerine Türkiye’yi de dahil edip işbirliği kurabiliyorlarsa bunun da faydası önemlidir. Buna teknolojik lobi diyebiliriz. Belirli insanların başka ülkelerde köşe başlarında durması Türkiye için aynı zamanda avantajdır” şeklinde sözlerini sürdürdü.
“Silikon vadisi yanlış anlaşılıyor”
ABD’deki Silikon Vadisi yapılanmasının farklı anlaşıldığına dikkat çeken Denemeç, ABD’de bu bölgenin bir cazibe merkezi olduğunu Türkiye ve Avrupa’da ise bu yapılanmaların suni olarak oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.
Denemeç, sözlerini şu şekilde devam ettirdi: “İkincisi illa bir yerde tek bir mekanda kümelendirmenizde gerekmiyor. Bunu farklı mekanlarda da kümelendirebilirsiniz. Mesela Ankara’ya baktığınız zaman; Hacettepe, Bilkent ve ODTÜ gibi üç tane iyi üniversite, Macunköy, İvedik ve OSTİM gibi bir sanayi bölgesi var. İçinde Havelsan, Aselsan gibi birçok şirket var. bu yapıyla 3-5 kilometrelik bir alanı tarif edebilirsiniz. Burada zaten bu yapıyı görebiliyoruz. Kuralları çizip, koordinatları verdiğinizde bu iş olur. Bunun tek bir bölgede de olması gerekli değil. Farklı konularda farklı yerlerde de bu modeli uygulayabilirsiniz. Önemli olan burada talebi oluşturabilmek.”