Devamlılıkta bulut yapısı öne çıkıyor
Ofisim Kurucusu ve CEO’su Serdar Turan
İş sürekliliğine bir bütün olarak bakan şirketlerin sayısı giderek artıyor ve bunu, bulut bilişime yapılan yatırımlardan anlamak mümkün. Şirketler artık iş sürekliliği konusunda daha bilinçli ve ihtiyacını net şekilde biliyor, tek bir iş ihtiyacına ya da sürecine dönük kutu çözümlerden ziyade, entegre çözümler talep ediyor. “İşletmeler bu konuda BT yatırımı yaparken, öncelikle temel hizmetlerinin kesintiye uğramamasına dönük yatırımlarına ağırlık vererek işe başlamakta” yorumunu yapan Ofisim Kurucusu ve CEO’su Serdar Turan’ın dikkat çektiği gibi, üretim bandında üretimin durması, çağrı merkezinde çağrıların karşılanamaması, rezervasyon sistemlerinde rezervasyonun gerçekleşmemesi gibi sorunlar, bir şirkete hem gelir kaybı hem de müşteri memnuniyetsizliği olarak yansımakta. Ancak, yine Serdar Turan’ın belirttiği gibi, iş sürekliliğine yatırım sadece bu temel konuların otomasyonuyla bitmiyor. Bu nedenle şirketler, ekiplerinin verimli ve kesintisiz çalışacağı bütün alanlarda iş sürekliliğine önem vermeli ve BT yatırımları yapmalılar. Bir yatırım kararı verirken de öncelikle şirket için önemli olan iş akışlarını belirlemek, buradaki ihtiyaçları çıkarmak, sonra bunların otomasyonunu planlayarak ilerlemek mümkün. Turan, iş sürekliliğinde izlenebilirliğin de önem verilmesi gereken bir konu olduğunu hatırlatarak, şu önerileri yaptı:
“Raporlarla ve anlık uyarılarla işlerin ilerleyişi sürekli takip edilebilir olmalıdır. Ayrıca, şirket için önem taşıyan verilerin saklanması, sürekli erişilebilir olması, çalışanların her yerden ve her zaman tek bir ofisteymiş gibi çevrimiçi olarak çalışabilmesi de hem verimliliği arttırır hem iş sürekliliğini sağlar. Bütün bu saydığımız hususları bulut teknolojileri ve bulut tabanlı servislerle adreslemek mümkün. Sağladığı altyapı, depolama, geniş kapasiteli saklama, yüksek güvenilirlik ve erişilebilirlik avantajlarıyla tercih edilirlik oranını her geçen gün artıran bulut bilişim teknolojileri, mevcut iş modellerinde önemli bir dönüşüme öncülük ediyor. Bulut tabanlı uygulamaların şirketlerin mevcut işleyiş modellerini değiştirip, dönüştürdüğünü ve şirket yönetim süreçlerini de şekillendirdiğini söylemek mümkün. Bu teknolojiler yakın bir sürede hayatımıza kalıcı olarak yerleşeceği öngörülen yapay zekâ teknolojilerinin de anahtarı olacak. Kullanıcılara herhangi bir kodlama bilgisi gerekmeden uygulama geliştirme imkanı sunan Low-code platformumuz PrimeApps’i yapay zekâ ile güçlendirme çalışmalarımız sürüyor. Ar-Ge çalışmalarımızın sonucu olarak, PrimeApps platformumuza yakında ekleyeceğimiz birçok özelliğin yanı sıra, Türkiye’deki ilk yapay zeka destekli low-code platformunu da hayata geçirmeyi planlıyoruz. CRM ve İnsan Kaynakları uygulamalarımıza bu yıl yeni özellikler eklemeye devam edeceğiz. Pazarlama ve satış çalışmalarımızla 2019 yılına 10 binin üzerinde kullanıcıyla girmeyi, PrimeApps platformumuzu uluslararası pazarlara açmayı ve önümüzdeki dönemde yurtdışında da bir ofis ile faaliyet göstermeyi planlıyoruz.”