“Dijital dönüşüm bize bir takım sorumluluklar getirdi”
Ağaoğlu Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri Müdürü Volkan Kuzucu
“Dijital dönüşüm, müşterinin talepleri doğrultusunda inşaat firmalarına birtakım sorumluluklar getirdi. Artık BT profesyoneli olarak bizler, inşaat süreci başladığı an işin içinde olmalıyız. Örneğin; BT birimi artık mimarinin oluşturulması kısmında elektrik grubuna bazı şeyleri bırakmamalı. Geçtiğimiz 2 yıl içerisinde yurtdışından örnekleri inceledik. İnşaat sektöründe yapım sürecinde BT’ciler çok daha fazla etkiliydi. Verimliliği ölçüyordu, hedef koyuyordu, zarar edilen noktaları yönetime bildiriyor, aksiyon alınması gerektiğini söylüyordu. Biz de çok uzun zamandır Ağaoğlu Şirketler Grubu’nda bulunmanın rahatlığı ile patrona çıktık, bazı şeyleri taahhüt ettik, bazı projelendirmelere dahil olduk. Özellikle zayıf akım altyapısı ile alakalı bazı senaryolar geliştirdik. Taahhüt ettiğimizin yaklaşık yüzde 40 – 50’sini gerçekleştirdik. Bu bile şirketin o taraftaki maliyetini yüzde 35 civarında aşağı çekti. Ayrıca, altyapılarda gerçekleştirdiğimiz çalışmalar ile ev sahiplerine verdiğimiz mutluluk oranında artış oldu. Çünkü bizim potansiyel kitlemiz içinde bizden daha önce ev almış kitlenin oranı çok yüksek ve Ağaoğlu’nun başarısının arkasındaki en büyük sebeplerden bir tanesi bu. Biz bunu arttırmak için daha fazla çalışma yapmaya başladık, biraz daha sahaya girdik ve bunun geri dönüşlerini almaya başladık. Yurtdışında artık inşaat şirketlerinin satış operasyonları yavaş yavaş daha kümelenmiş şirketlere doğru kaymaya başladı. Artık inşaat şirketleri kendi içerisinde satış grubu bulundurmuyor ve bu işi farklı şirketler üzerinden gerçekleştiriyorlar. İnşaat şirketlerinde, pek çok diğer şirkette olduğu gibi patron iki şeye bakar: Maliyetleri aşağıya çekmek ve müşteriden olumlu geri dönüş almak. Teknoloji işte bu noktada hem üretim hem satış süreçlerinde devreye giriyor. Artık patronun ve yönetim kademelerinin teknolojiye bakış açısı eskiye oranla daha olumlu ve daha fazla bütçe verebiliyorlar. Bu arada verimlilik konusunda ölçümlere ihtiyaç duyabiliyoruz. Üç boyutlu simülasyon ile tüm gerçek maliyetleri ve bütçeyi zamanında yönetimin önüne koyabiliyoruz. Böylece zararına satışın önüne geçilebiliyor. Bizim de bu noktada artık; “Proje olmuyor, taşeronlardan birini değiştir” diyebilecek teknolojileri sahaya sokma hedefimiz var. Şu an bunu yüzde 30-40 oranında başarıyoruz. Ama yüzde 80-90’lara çıkabilirsek, rekabette önemli bir avantaj daha elde edeceğimizi düşünüyoruz. Bu arada “Smart Ready” kavramı ön plana çıkıyor. Tamamen akıllı ev yapmak gibi bir yaklaşımımız yok, ama bunun için gerekli tüm altyapı hazır hale geliyor. Ev alan kişilerin istekleri doğrultusunda üst bileşenler ve uygulamalar yarım gün gibi çok kısa bir sürede eklenebiliyor ve akıllı eve dönüşebiliyor.”