Dijital dönüşümde ‘açık kaynak’ adımı
“Red Hat ile Teknolojiyi Özgürleştiren Açık Kaynak” dijital etkinliği 15 Eylül’de açık kaynağın kurumsal hayatta gelişimine ve potansiyeline odaklandı.
BThaber’in düzenlediği dijital etkinlikte açık kaynak teknolojilerinin kurumsal BT süreçlerinde sağladığı faydalar gerek maliyet gerek esneklik gerek güvenlik çerçevelerinde ele alındı. BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe ve Red Hat Türkiye Genel Müdür Haluk Tekin “Geleceğe Yön Veren Teknolojilerde Açık Kaynak” başlıklı bir sohbetle açılışı yaptılar. Türkiye’nin dijital dönüşüm adımlarında Red Hat’in konumunu değerlendiren Haluk Tekin, araştırmaların açık kaynak kullanımının kurumsal hayatta gelişimini gösterdiğini vurguladı. Açık kayak kullanımının temel sebebini güvenlik oluştururken, Haluk Tekin de “Güvenlik, milli yazılımlar kapsamında en önemli noktalardan biri” değerlendirmesini yaptı. “Linux, en popüler açık kaynaklardan biriydi, günümüzde de Kubernetes durumunda. Arkalarında çok büyük açık kaynak komüniteleri var. Her yazılım açık kaynak olamaz. Ancak kaynak yazılımı olan noktalara müşterilerin bakmalarını, eğilim göstermelerini öneriyorum” vurgusunu yapan Haluk Tekin, Kubernetes konusunda Red Hat’in açık para pazar lideri olduğunu belirtti. “Müşterilerimizle başka benzer açık kaynakların olduğunu biz de paylaşıyoruz. Bu noktada açık kaynak, üretici bağımlılığını minimum seviyeye indiren bir faktör” diyen Haluk Tekin, şöyle devam etti:
Kubernetes dijital dönüşümde başrolde
“Artık dijital dönüşüm kavramının hayatımıza girdiğini, rahatça kullanılabildiğini görüyoruz. BT liderlerine sorduklarında şu anda en popüler açık kaynağın Kubernetes olduğunu görmüşler. Kubernetes’in bulut yazılımların yetiştirilmesindeki rolü sorulduğunda yüzde 85’i Kubernetes’in en önemli rolde olduğunu söylemişler. Bu anlamda Kubernetes dijital dönüşümde çok önemli ve birçok yazılım firmasının yatırım yaptığı bir araç. Çok hızlı bir şekilde marka ve yerel bulut kullanımı bağımlılığından sizi kurtaran, geliştirdiğiniz yazılımları esnek, hızlı bir şekilde taşıyabilme anlamına geliyor. Dijital dönüşüm kapsamında bunların çok hızlı bir şekilde test edilmesi önemli. Şirketler, değişen pazar koşullarına ilişkin çok hızlı kampanyalar geliştirmek zorundalar. Pandemi, bu konuyu daha da hızlandırdı. Dijital dönüşümün 3 ana faktörü var. Teknoloji, bunlardan bir tanesi. Süreçlerimizi geliştirmemiz lazım; ama en çok yatırım yapmamız gereken alan dijital dönüşümde insan. Red Hat’in bu dönemde geliştirdiği bütünleşik çözümler pazarda çok önemli durumda. Türkiye için bir takım projeler de var. Dünya çapında da projeler yapıyoruz. Özellikle AI özelinde gelen projelerde artış görüyoruz. Açık kaynağın ulusal düzeyde yaygınlaşıp herkese ulaşması adına devletin desteği ve teşviki var. Geçmişte bizlerin de davet edildiği, bakanlık düzeyinde gerçekleştirilen toplantılar var. Şu anda her türlü farklı kuruluşa destekler veriyoruz. Savunma sektöründe, bakanlık düzeyinde Ankara’da çok büyük hareketlenme var. Devlet bu noktada açık kaynağın önemi konusunda kurumlara bilgilendirmeyi, yönlendirmeyi yaptı. Gelecekte de Red Hat’in yatırım yaptığı konuların devam edeceği görüyoruz. Yazılımı kendi ortaklarınızla birlikte geliştirip kullanabilmek son derece önemli bir hale geldi. Hibrit bulut önemini artıracak. Bulut yerlisi çözümler şu anda en popüler konular ve bunların popülaritesini Red Hat açısından uzunca bir süre koruyacaklarını düşünüyorum. Mevcut monolitik yapılardan mikro servislerle müşterilerin nasıl modernize olacakları konusunda destek veriyoruz. 5G hayatımızı inanılmaz bir şekilde değiştirecek. Pek çok farklı teknolojinin ardındaki güç, 5G olacak. Gelecek sene 5G’nin ihalesinin yapılması bekleniyor. Ona yönelik üç operatörde de yapılan pilot projelerde varız. Türkiye’de odağımızı banka ve telekom şirketlerinden KOBİ’lere yönelik çevirdik. IBM ile bu anlamda birlikte çalışıyoruz. Son zamanlarda sadece Linux değil, Open Shift’te de artış var. KOBİ’lere yönelik ciddi deneyimler biriktiriyoruz.”
Açık kaynak önemini koruyacak
Haluk Tekin’in ardından Murat Göçe’nin ikinci sohbet konuğu ING A.Ş. Altyapı Teknolojileri Direktörü & Dijital Kanallar ve Ödeme Sistemleri Direktörü Levent Yıldırmak oldu. “ING ile Finans Sektöründe Açık Kaynak” başlıklı sohbete Levent Yıldırmak, “Biz, kendimizi bankacılık lisansına sahip teknoloji şirketi olarak görüyoruz. Bu anlamda bize hız, güç kazandıracak yeni teknolojileri kuruma katmış durumdayız” vurgusu ile başladı. Yeni teknolojileri kullanma, müşterilere sunma konusunda inovasyona çok önem verdiklerini belirten Levent Yıldırmak, bu bağlamda birçok ödül alan iş sürekliliği, genel bulut projeleri olduğunu belirtti. Açık kaynak kodunu 2-3 yıldır deneyimledikleri bilgisini veren Levent Yıldırmak, detayları şu sözlerle anlattı:
“ING içerisinde Touch-Point Architecture adlı yapımızın altında Red Hat teknolojisini seçtik. İşbirliğimiz geçen sene başladı. Bu sene Mart-Nisan gibi tüm platformlarımızı ayağa kaldırdık. Bir temel bankacılık uygulamamızı da burada çalıştırmayı hedefliyoruz. Şu anda tüm yeni teknolojiler açık kaynak kod projeleri etrafında gelişiyor. Ar-Ge anlamında dünya çapında baktığımızda bu alanda çok ciddi gelişmeler görüyoruz. ING olarak açık kaynak, önümüzdeki günlerde en önemli konularımızdan biri olmaya devam edecek. Touch-Point Architecture yapısında bizi yönlendiren, monolitik mimaride yer alan uygulamalarımız var. 5-6 yıldır Agile çalışıyoruz. Genelde sektördeki pratikler sadece IT ekipleri bazındadır. Biz ise tüm bankamızı Agile’ları ile beraber yorumladık ve başarılı bir şekilde uyguluyoruz. Red Hat ile birlikte monolitik yapıları mikro servis şekilde cloud native olarak dönüştürme yolunda bir projeye başladık. Bu da bizim dönüşüm projemiz. Bunun birkaç yılı var. Yavaş yavaş iş yüklerimizi buraya almaya başlayacağız. Eskiden de DevOps yapımız vardı, üretim döngülerimiz çok hızlıydı. Ancak şu anda ekiplerin birbirleriyle olan bağımlılıklarını çok daha azaltacağımız yapılarla bankacılık süreçlerimizi gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz. Tüm kanal uygulamalarınızı buraya taşımak ciddi bir efor gerekiyor. Red Hat teknolojilerinin hayatımıza çok daha fazla hız, bunun da teknoloji ekiplerimize ciddi bir motivasyon kattığını söyleyebilirim. Bu yapının hızı yanında faydalarına baktığımızda, maliyet olarak verimlilik sağlayacağız. Ekiplerimiz artık kompleks mimarilerden çok daha yalın, pratik süreçleri gerçekleştirecekler. Üretici bağımlılığı kurumların en çekindikleri konuların başında gelir. Bu noktada açık kaynak kodlu uygulamaları hayatımıza sokarak onu da belirli seviyede esneteceğimizi düşünüyoruz. Açık kaynak yapılarında güvenlik de hızlı bir şekilde değişip gelişiyor. Siz de rahatça bankacılık iş yüklerini bu yapı içerisinde çalıştırabiliyorsunuz. Bu maceraya henüz bu sene başladık; ama ekiplerden gelen sinyaller çok olumlu. Bütçe maliyetlerimiz çok olumlu. Tüm bunları harmanladığımız zaman kazanımlarımızın çok fazla olduğunu söyleyebilirim. Güvenlik tarafında Code Security, Access Management sistemlerin bu yapılara entegrasyonu da önemli. Onlar üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Bankacılık çok dinamik bir sektör. Uygulamalarınızın bu yüke adapte olması gerekiyor. Bunu da ancak açık kaynak kod uygulamaları ile sağlayabiliyorsunuz. Önümüzdeki en az iki yıl bu projelerle uğraşacağız. Açık bankacılık tarafında yapacaklarımız var. Dijital on-boarding ile müşteriler bankaya gitmeden müşterimiz olabiliyorlar. Tüm kanallarımızı digital-omni hale getirmeye çalışıyoruz. Veri merkezi tarafımızda da bir takım değişiklikler düşünüyoruz. Kubernetes ile birlikte mikro servis mimarisini ayağa kaldırdık. Bir miktar iş yükümüzü oraya taşıdık. Bunun etrafında güvenlik araçlarımızı da çevreliyoruz. Bu noktada açık kaynak kodlu uygulamaları da kurgulayacağız. Karar destek yapılarımızı da açık kaynak kodlu sistemlerde oluşturma hedefimiz mevcut. İnovasyonu açık kaynak tarafında görüyorum. Tüm büyük kurumlar açık kaynak kod projeleri ile inovasyonu önceliklendiriyorlar. Bu anlamda gençler bu alanları takip etmeli.”
Rekabet ve işbirliği bir arada
Red Hat Çözüm Mimarlığı Yöneticisi Koray Şeremet, “Kurumsal Açık Kaynak” başlıklı sunumuyla açık kaynak kod başlığında yıllar içinde yaşanan gelişime odaklandı. Buna göre, birçok proje açık kaynak kod tarafından geliştiriliyor. Açık kaynak projelerinde pek çok farklı kişiden, kurumdan destek alınıyor. “Birçok firmanın kaynaklarını birleştirerek çalışması, işleri değiştiriyor. Rekabet ettiğiniz şirketlerle birlikte iş yaptığınız zaman herkes tarafından kabul edilen standartlar oluşturmanız gerekiyor. Belirli standartlarla rakiplerinizle birlikte çalışmaya başladığınızda yapılan işte inanılmaz bir şekilde şeffaflık artıyor ve başına buyruk iş yapmak engelleniyor değerlendirmesini yapan Koray Şeremet, birçok açık kaynak projeye karşılık, asıl önemli olanın arkasındaki topluluğun ne kadar çeşitli ve canlı olduğu vurgusunu yapan Koray Şeremet, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
“Google, Red Hat, Microsoft, IBM gibi birçok firma Kubernetes üzerinde uğraşıyor. Bu yüzden çok değişikliğe uğruyor. Çok fazla fikir geliyor. En farklı fikirler oylamaya sunuluyor. Ortaklaşa geliştiriliyor ve sorunlar birlikte çözülüyor. Ancak bu yeterli değil. Bu noktada kurumların ihtiyaçlarını karşılayacak kurumsal ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Kurumun ihtiyaçlarına uygun ara yüzlerin bulunması, kurumların beklediği güvenlik sertifikalarının alınması, bir takım donanımların alınarak testlerin yapılması gerekiyor. Öngörülebilir ve istikrarlı bir yaşam döngüsü olması lazım. Kubernetes lego gibi bir proje. Onu kullanışlı bir platform haline getirmek için pek çok farklı parçayı birbirine entegre etmeniz gerekiyor. Bir platform ortaya çıkarmanız, sonra bunun üzerinde uygulamalarınızı çalıştırmanız lazım. Kubernetes projesi 2 milyon satışa ulaştı ve bunun içerisinde bine yakın kod geliştiren insan var. Burada her gün elliye yakın değişiklik oluyor. 3 yıllık bir zamanda ilk kodun yüzde 95’i değişmiş. Kubernetes her 3 ayda 1 yeni versiyon çıkardı. Kurumların yaşam döngülerini mevcut binlerce uygulamaların kendi dinamiklerini de düşünerek yönetmeleri gerekiyor. Bu kolay bir şey değil. Temel amacımız; geliştirdiğimiz iş uygulamalarımızın bize değer katması. Red Hat, geliştirilen inovasyonun sizin kullanılabilir hale gelmenizi sağlıyor. Kubernetes ve daha birçok proje birbirine entegre ediliyor ve Open-Shift’in beta versiyonu ortaya çıkıyor. Daha sonra buradan ticari bir ürün olarak Red Hat Open-Shift çıkıyor. Temel amaç; hızla geliştirilen kodlarla kurumları buluşturmak ve onların kurumsal beklentilerini karşılamak. Sözleşme takibinde birçok sertifikasyondan geçmiş, ekstra güvenlik önlemleri alınmış sağlam bir teknolojiye sahip oluyorsunuz. Piyasada ciddi bir bilgi eksikliği var. Sizin başarılı olabilmeniz için deneyime de ihtiyacınız var. Bunun içerisinde danışmanlık, destek, eğitim sıralanabilir. Güvenlik olmazsa olmaz. Günümüz dünyasında sürekli tetikte bekleyen güvenlik ekiplerinin bulunması lazım. Red Hat’in tüm ürünlerinde bu var. Bir diğer bacak hayat döngüsü. Bugün kurduğunuz ürünü yıllar boyu kullanmak istersiniz. Bunları aynı şekilde doğrudan elde etmiş oluyorsunuz.”
Analizler sürece rehber oluyor
“Danışmanlığın Açık Kaynağı: Open Practice Library” başlıklı sunumuyla Red Hat CEMEA Bölge Servis Hizmetleri Yöneticisi Cenk Kulaçoğlu, pandemi öncesi ve sonrası dönemdeki araştırma sonuçlarını kıyaslayarak, “Kurumlar pandemi sonrasında iş dayanıklılığın çok daha öncelik haline geldiğini söylüyorlar” dedi. Esneklik daha da önem kazandı ve Cenk Kulaçoğlu’nun örneklediği gibi, artık şubeye gitmeden dijital ortamdan bankanın müşterisi olabiliyoruz. Bununla birlikte yeni süreçler, yönetmelikler, yeni beklentiler de ortaya çıkıyor. “Red Hat danışmanlık ekibi olarak müşterilerimizde kullandığımız birçok yöntemimiz var” diyen Cenk Kulaçoğlu, şöyle devam etti:
“Kurumların organizasyonel olarak iş akış, olgunluk seviyelerini ölçtüğümüz, buna bağlı olarak onlara özel yol haritası çıkardığımız yaklaşımlarda kurumların mevcut uygulamalarının bir analizini ve sınıflandırmasını yaparak container ve mikro servis dönüşmelerde hangilerinin daha kolay dönüştürülebilir olduğu gibi analizleri yaptığımız Pathfinder araçları var. Kullandığımız en önemli metodolojilerden biri de Open Practice Library. Bu, tamamen bir topluluk tarafından sürdürülen, ürün ve danışmanlık anlayışımıza dair modellerimizin, kullanılabilecek araçların ve metotların bulunduğu bir bilgi paylaşımı. Burası, açık inovasyonlarımız neticesinde oluşmuş durumda. Red Hat, geleneksel yazılım şirketlerin farklı metodolojilere sahip. Amacımız; sonuç odaklı olabilmek. Etkilerimizi ve yaptıklarımızı nasıl ölçebileceğimiz ve tüm bu kesintisiz döngüden geçtikten sonraki aşamada nasıl faydalanacağımız, neler öğrendiğimiz ve bunları daha nasıl geliştirebileceğimiz önemli.”