Dijital dönüşümde yerli teknolojinin katkı payı artmalı
Kamu kurumlarına Endüstri 4.0 kavramı üzerinden iki noktadan bakılabilir. Biri endüstrinin ve teknolojinin geliştirilmesine destek olması, diğeri ise sosyal ve ekonomik olarak sunduğu hizmetler. Gençlik ve Spor Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanı Huzeyfe Yılmaz, bu hizmetler doğrultusunda 2011 yılında ortaya atılan Endüstri 4.0 kavramının aslında çok daha öncesinde, mobil cihazların ortaya çıkmasıyla başladığını belirterek, “Çünkü hedef kitlemiz olan gençler ve spor camiası, önce bizim için bir mobil istemci haline gelmiş, büyük bir ağ oluşturmuştu. Bu nedenden ötürü bu ağı düzgün kullanabilmemiz ve istemcilerimizin ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar yapmamız gerekiyordu” dedi.
Kamu kurumlarının hedef kitlelerine en hızlı ve kolay ulaşımın mobil cihazlar üzerinden olduğu aşikâr. “Bakanlığımız gibi diğer kamu kurumları da bu durumu gördüğü gibi, her cihazı bir istemci gibi kendine entegre edebilmeye ve hizmet erişim noktasını artırmaya çalışıyor” diyen Huzeyfe Yılmaz, şunları kaydetti:
“Benzer şekilde taşraya yayılmış ağını; merkezi yönetim sistemleri oluşturarak yönettiğini, taşrada yapılan işlemleri otomatikleştirme çalışmalarının gün geçtikçe arttığını görebiliyoruz. Bu şekilde hatalı veri payı en aza indirebilmektedir. Bu da hizmetin daha geniş kapsamda, şeffaf ve hızlı verilebilmesini sağlamaktadır.
Kamu kurumlarına Endüstri 4.0 sürecinde büyük bir görev düşmektedir. Kapsamı bu denli büyük değişikliklerin gerçekleştirilmesi için devlet desteğine ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle yapılacak yatırımlar, altyapı için insan gücü açısından eğitim ve üniversitelerin desteği, teknolojik oluşumların temsilcileri ile bilgi alışverişi yapılarak, Endüstri 4.0 dönüşümünde stratejilerin belirlenmesinde büyük destek sağlayacaktır. Ülkemizde de son yıllarda artan yerli yazılım ve yerli teknoloji trendi devam ettirilerek bu dönüşümlerde yer kazanması yine kamu kurumlarının desteği ile olacaktır.”
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın BT temelli çalışmaları
Kurum olarak, sporu yaygınlaştırma, spor kompleksleri oluşumları, gençliğe yönelik yatırımların devam ettiği gibi bilişim alanında da yatırımlara devam ettiklerini kaydeden Huzeyfe Yılmaz, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Teknolojik gelişimleri yakından takip etmekte, bu gelişmeleri çalışmalarımızda nasıl yansıtacağımızı sürekli incelemekteyiz. Geçen yıllarda başlanan Kredi ve Yurtlar Kurumu için KYKNET projesi, spor ve sporcu entegrasyonunu yürüten DİNAMİK projesi artık olgunlaşma sürecine girdi. 2016 yılında Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtlarında, parmak izi sistemi tamamen kullanıma açılmıştır. Artık yurtlardaki parmak izi cihazları ile öğrenciler, kendilerine yapılan yiyecek yardımı ücretlerini parmak izlerini kullanarak harcayabilmekte, giriş çıkışlarını parmak izi sistemi ile yapabilmektedir. Öğrenci davranışları, karar destek mekanizmaları ile izlenerek, öğrencilerin ihtiyaçlarının ne doğrultuda olduğunu incelenebilmektedir.
Gençlere en etkili erişim yollarından birinin dijital medya olduğunu görüyoruz. Bizde bu sebeple oyunlar, videolar ve animasyonlar ile farklı yollardan da etkileşim sağlamaya ve farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Yerli oyun sektörünün gelişmesini de desteklemeye çalışıyoruz. Çanakkale Savaşı’nı anlatan Nusrat mobil oyunu 2,5 milyona yakın indirildi. Aynı zamanda oyunlardaki İslamofobi farkındalığına da dikkat çekmeye çalışarak oyunlardaislamofobi.com isimli web sitesini de yayına açtık. Mobil ve sosyal uygulamalarla desteklenecek olan ‘Sporcuların Harbi’ projesi ile gençlere, savaş yıllarında sporcuların ve sporun gelişimini ve ayakta kalmasını anlatacak çalışmalarımız olacak. Çizgi film projeleri de bu çalışmaları izleyecek.
Sporda E-Dönüşüm kapsamında başlattığımız DİNAMİK projemizde; artık federasyonlar ve sporcular entegre çalışmaya başladılar. Sicil Lisans Modülümüzü 2016 yılının başında açtık. Sporcu lisansları artık tek yerden ve daha kolay çıkartılabilmektedir ve daha kolay ulaşılabilmektedir. Bu yıl içerisinde e-lisans çalışmasını da tamamlayarak sporcuların lisanslarını çok kısa bir süre içerisinde online olarak alabilmelerini de sağlayacağız.
Kurumumuz 2016 yılı sonunda, Bulut Disk Projesi ile yerli bulut çözümü projelerine de adım attı. Yabancı ‘drive’ uygulamalarına alternatif olarak, kurumsal çalışmalarımızın daha güvenli ve yerli bir bulut mimarisinde muhafazasının yaygınlaştırılması hedefleniyor. Dosya arşivi ve dosya paylaşımının bulut altyapısına taşınarak, kurumsal bulut ihtiyacımızın çözülmesi hedefleniyor.”