Dijital dönüşümü anlamak ve fırsata dönüştürmeyi başarmak zorundayız
1905 AGS (Ankara Galatasaraylı Yönetici ve İşadamları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı ve ASO (Ankara Sanayi Odası) Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Bayraktar, hem spor hem sanayici şapkasıyla verimlilik için dijital dönüşümün kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek “Sadece yeniliklerden faydalanarak ilerlemek ve hayatta kalmak mümkün” dedi.
Öncelikle dernek hakkında bilgi veren Özgür Bayraktar, Ankara Galatasaraylı Yönetici ve İşadamları Derneği’nin (1905 AGS), Galatasaray Spor Kulübü bünyesinde bulunan, kulüp tarafından akredite edilmiş Türkiye’deki iki dernekten biri olduğunun altını çizdi. “Galatasaray’ın genetik kodlarını korumak ve ortak menfaatin sadece Galatasaray olduğu bir oluşumla Galatasaray Spor Kulübü’ne hizmet etmek için var gücümüzle çalışıyoruz” ifadesini kullanan Bayraktar, “Galatasaray’ın tüm branşlarıyla gerçek bir spor kulübü olduğunu hiç unutmadan, futbol, basketbol, voleybol gibi ana branşlar yanında kulüp bünyesindeki yan branşlara da her daim destek veriyoruz. İş dünyasıyla sporu buluşturan etkinlikler organize ederek üyelerimizi Galatasaray kimleriyle; sportif organizasyonlar, maç organizasyonları, Galatasaray temalı sosyal sorumluluk projeleri ve çeşitli sosyal organizasyonlarla buluşturuyoruz” açıklamasını yaptı.
Spor kulüplerinin e-Spor takımları kurması dijital oyunların marka değerine katkı sağlıyor
Dijital dönüşümün iş süreçlerine olumlu yansımalarının farkında olduklarını vurgulayan Bayraktar, “İçinde bulunduğumuz küresel salgın döneminde, dijital teknolojilerden elimizden geldiği kadar faydalanmaya ve verimliliğimizi artırmaya çalışıyoruz. İçinde yaşadığımız yüzyılda gelişimin önünde durmak mümkün olmadığı gibi sadece yeniliklerden faydalanarak ilerlemek ve hayatta kalmak mümkün. Dijital dönüşümün ve dijital teknolojilerin yaşamın her alanında hayatımızı nasıl etkilediğini büyük bir heyecan ve şaşkınlıkla takip ediyorum” dedi. Özgür Bayraktar, “Teknolojinin spor üzerinde yaratmış olduğu etkiye; ilk olarak e-Sporu örnek verebilirim” diyerek şunları vurguladı: “Spor kulüplerinin e-Spor takımları kurarak bu alanda kendilerini var etmeleri dijital oyunların marka değerine katkı sağlıyor. Bildiğiniz gibi geleneksel oyun anlayışı değişiyor. Sanal ortamları sosyalleşme aracı olarak kullanan gençlerin e-Spora ilgisinin farkındayız. e-Spor ile başlayıp sporcu olan ve bizi yurt dışında temsil eden gençlerimiz var ve onlarla gurur duyuyorum. Yakın zamanda ‘metaverse’ yani sanal evrende insanlar tüm etkinliklere katılarak spor yapabilecek, maça gidebilecekler. Bu sanal evrenin özellikle spor camiası için çok büyük değişimler yaşatacağını düşünüyorum.” NFT hakkında da görüşlerini paylaşan Bayraktar, şu noktalara dikkat çekti: “Küresel salgınla hayatımıza giren ve dijital dönüşümün bir uzantısı olan ‘değiştirilemez para-çip’in; NFT’lerin de spor dünyasını etkisi altına aldığını görüyoruz. NFT’lerin, bu kriz zamanında gelirleri azalan spor ligleri, takımlar ve bireysel atletler için önemli bir gelir kaynağı yaratacağını düşünüyorum. Uzmanlar spor dünyasıyla alakalı NFT’lerin satışından elde edilecek rakamın, 2022’de bir önceki yıla göre ikiye katlanarak 2 milyar dolara ulaşmasını bekliyor. 2022’de dünya genelinde 4-5 milyon taraftar, spor içerikli NFT’lere sahip olacak. Bu çok ciddi bir rakam ve gelir kaynağı. Galatasaray Spor Kulubü de yakın zamanda taraftar ‘token’leri piyasaya sürdü. Ayrıca Galatasaray’ın kurucusu ve bir numaralı üyesi Ali Sami Yen için oluşturduğu ‘Ali Sami Yen NFT Koleksiyonu’; Türkiye’de piyasaya sürülen ilk spor kulübü tarihi NFT koleksiyonu olma özelliğinin yanı sıra dünyada da ilklerden biri oldu.” Bayraktar, Dijital çağın gençlerinin, dijitalde yarışmaya, oynamaya ve e-Spora çok meraklı olduklarına dikkat çekerek “Bu nedenle e-Sporun kullanım alanının daha da artarak, e-Sporun gelişimiyle yeni nesil gençliğin nabzını tutan ‘Twitch’ gibi platformların sayısının artacağını ve ülkemizdeki yerli platfomların (Exxen ve Gain) spora olan yatırımlarının artacağını düşünüyorum” dedi.
Kamu, üniversite, finans kuruluşları, STK’lar KOBİ’lere daha çok destek vermeli
Özgür Bayraktar, ASO kimliğiyle de sorularımıza yanıt vererek KOBİ’lerin dijitalleşmesi ve Endüstri 4.0 dünyası hakkında düşüncelerini aktardı. Bayraktar, “KOBİ’ler dünyanın birçok ekonomisinde büyüme ve istihdamın ana kaynağını oluşturmakta ve ülkelerin kalkınma süreçlerinde lokomotif görevi görmekte. Dijitalleşme sürecinde rekabet edebilmek ve ayakta kalabilmek için dijital dönüşümü kabullenmek, anlamak ve bir fırsata dönüştürmeyi başarmak zorundayız. Tabii ki bunu tek başına yapamayız. Endüstri 4.0 hatta 5 ve 6 diye adlandırılan süreç zaman alacaktır. Teknolojik değişikliklere toplum olarak ayak uydurmak durumundayız. KOBİ’lerin yenilikleri takip ederek dijitalleşme süreçlerini öğrenerek, yaratıcı düşünceler ve yatırımlar ile dijitalleşebileceğini düşünüyorum. KOBİ’lerin dijitalleşmesi ülke kalkınmasına, sosyal refahın artmasına, istikrarın sağlanmasına ve rekabet gücünün artırılmasına önemli katkı sağlayacaktır. Bu nedenle de kamu, üniversite, finans kuruluşları, sivil toplum kuruluşları KOBİ’lere daha çok destek vermeli” şeklinde konuştu.
Model fabrikalar; verimliliği, tasarrufu ve rekabet gücünü artıracak
Model fabrikaların KOBİ’lerin Endüstri 4.0’a geçişi ve verimlilikleri için çok önemli bir konu olduğunun altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti: “Özellikle kendi sektörümüzle ilgili bu fabrikaları ziyaret etmeyi, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmayı çok önemsiyorum. Dijital dönüşümü sağlayabilmek için önerilen teknolojilerin nasıl uygulandığını gösteren ‘model fabrika’ uygulamaları Türkiye’de de kuruldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve ASO iş birliğiyle sanayide verimliliği artırmak ve dijital dönüşümü hızlandırmak için kurulan ‘ASO Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezi’nin (ASO Model Fabrika) ‘5. Öğren Dönüş Program Tanıtım Toplantısı’nı 6 Ocak 2022’de gerçekleştirdik. Türkiye’de işletmelerin yüzde 98’ni KOBİ’ler oluşturuyor. Türkiye’de ciddi bir verimlilik sorunu olduğu için model fabrikaların verimliliği, tasarrufu ve rekabet gücünü artıracağını düşünüyorum. Bir sanayici olarak şunu söyleyebilirim ki; Türkiye’nin dijital yol haritasındaki tespit ve önerilerin uygulanabilirliği çok önemli. Devlet başta olmak üzere hem özel sektörün hem de KOBİ’lerin, küresel dünyanın tehditlerine karşı dijital direnç geliştirmesi gerekiyor. Günümüzde kas gücüyle yapılan işler ile beyin gücüyle yapılan işler arasında ciddi farklar var. Önümüzde dönemlerde kalifiye elemanlara daha çok ihtiyaç duyacağız. Rekabet gücünün artmasını ve yerli/milli ürünlerin duyurulmasını sağlayacak dijitalleşme yol haritasının KOBİ’ler tarafından çok iyi anlaşılması ve uygulanması gerekmekte. O nedenle de model fabrika uygulamalarının KOBİ’ler için önemli bir rolü olduğunu ve bu modellerin sayısının artması gerektiğini düşünüyorum.”