Dijital dönüşümün kritik adımları
Dijital dönüşüm, işletmelerin günümüzün sürekli değişen teknolojik ortamında rekabetçi kalabilmeleri için gerekli hale geldi. Bu yıl dijital dönüşüm harcamalarının 2,1 trilyon dolara, 2025 yılına kadar ise küresel dijital dönüşüm harcamalarının 3 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Her kuruluşun organizasyonel yapısının birbirinden farklı olduğunu ve bu nedenle dijitalleşme adımlarının farklılaşarak çeşitli riskler de oluşturabileceğini söyleyen TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, başarılı bir dijital dönüşüm için 6 önemli adımı sıralıyor.
Teknolojik dönüşüm, tek başına gelir artışını ve uzun vadeli hayatta kalmayı garantilemiyor. Dolayısıyla dijital dönüşümün kendisi bir hedef değil süreç olarak kabul ediliyor. Bir işletmeyi dönüştürmek için dijital yetenekler oluşturmaya yönelik araçların geliştirilmesi, sadece yeni teknolojilerin uygulanmasıyla değil, aynı zamanda kültür, liderlik ve iletişim gibi kavramların da dönüşümünü gerektiriyor. Başarıyı garantilemek için kökten bir değişim yoluna girmek, her şeyden önce kültürü tamamlamak ve uygulamalara zaman tanımak önemli. Yeni teknolojileri mevcut bir stratejiyle bir araya getirmek, onun dönüştürülmüş olduğunu kabul etmek için yeterli değil.
Tüm dijital dönüşüm girişimlerinde eski teknolojilerden geçişler, siber güvenlik açıkları ve belki de sadece değişime dirençli çalışanların belirli riskler ve tehditler oluşturabildiğini belirten TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, bu risklere rağmen kuruluşların dijital dönüşüm yolunda başarıya ulaşmak için kişiselleştirerek uygulaması gereken 6 adımı sıralıyor.
1. Farklı durumlara uyum: İnsanların büyük bir çoğunluğu genellikle güvenli alanlarından ve kabuklarından sıyrılmak istemezler. Rahat oldukları yerlerden ve durumlardan olabildiğince ayrılmamaya, değişimden uzak durmaya çalışırlar. Oysa dönüşümü zamana bağlı bir proje ya da asıl işten farklı bir nokta olarak değil, devam eden bir çaba olarak görmek ve göstermek çok önemlidir. Uyum sağlayabilmek, rahatsız hissettirici durumlarda rahat olabilmek demektir. Dolayısıyla işletme ve yöneticisinin özellikle çalışanları için uyum sağlama sürecini anlayan ve izin veren bir noktada durarak başlayabiliriz.
2. Denemeye ve yeniden öğrenmeye açık olma: “Unlearning”, mevcut düşünme ve çalışma biçimlerini devamlı sorgulama ve mevcut model ve kalıplara meydan okumayı gerektiren bir kavram. Artık yalnızca birkaç yılda bir değil, neredeyse her gün yenilenen teknolojilerin olduğu bu dünyada, öğrenme çevikliği ve yeniden öğrenme yeteneği öngörülemeyen bir gelecekte başarının anahtarı olabilir. Yenilikçi düşünme biçimlerini her türlü pazar ve sektör koşulunda kuruluşlara uyarlamak gerekiyor.
3. Açık ve şeffaf iletişim: Liderler, kuruluştaki dönüşümün uzun ve kısa vadeli amaçları ve hedefleri ile çalışanların bu dönüşümden nasıl etkilenebilecekleri gibi konularda net mesajlar vermeli. Aynı şekilde çalışanlar da fikirlerini ve endişelerini dile getirebilecek ve geri bildirimde bulunabilecek konumda olmalı. Çalışanları bu sürece dahil ederek onları dönüşümün bir parçası haline getirmek kuruluş ile çalışan arasındaki güven bağını artıracaktır.
4. Dönüşüme açık insanlarla çalışma: Değişimin amacına ve gerekliliğine gerçekten inanan, sürekli direniş içinde olmayan insanlarla dönüşüm yoluna girmek başarı için kritik öneme sahiptir. Direnişin kapsamında karşı görüş bildirmekten ziyade aynı nihai hedefe ulaşmaya açık olmayan bireyler yer alıyor. Dolayısıyla ekip arasında uyumu yakalamak için açık fikirli insanlarla bir arada olunmasına ihtiyaç vardır.
5. İyileştirmeler için testleri yapma: Ürün ya da hizmetin de ötesinde eğer süreçlerde herhangi bir boşluk ya da eksiklik varsa bu mutlaka çıkan sonuca yansır. Dolayısıyla bazen ne kadar savurgan ya da zaman kaybı gibi görünse de uzun vadede mutlaka faydasını göreceğiniz süreçlerde ve anlayışta eksiklikleri belirlemek, önleyici ve onarıcı çözümler geliştirmek için testler gerçekleştirmeli, iç gözlem yapmalı, zaman ve çaba harcamalıyız.
6. Doğru teknolojileri seçme: Dönüşüm sürecinin bir parçası olarak kuruluşa uygulanacak teknolojileri ve araçları seçerken ekibin ve işin ihtiyaçlarını anlamak ve süreç içerisinde bu ihtiyaçların da dönüşüme uğrayabileceğinin farkında olmak oldukça önemlidir. Dolayısıyla ekip yetkinlikleri, dış destekler, pazar gereklilikleri gibi birçok faktör göz önünde bulundurulmalı.