Dijital dönüşümün temelinde yetkin İK var


Küresel rekabette güçlü kalmak ve sürdürülebilir üretimi garanti altına almak için nitelikli insan kaynağını yetiştirip geleceğe hazırlamak büyük önem taşıyor. Dijital dönüşümün yalnızca teknolojik yeniliklerden ibaret olmadığını, bu dönüşümü yönetecek insan kaynağının süreçte belirleyici bir rol üstlendiğini vurgulayan CC-Link Partner Association (CLPA) Türkiye Müdürü Önder Şenol, başarılı bir dijital dönüşüm için ileri teknolojik gelişmeleri takip edebilen, yeni nesil iş yapış şekillerine uyum sağlayabilen bir iş gücüne ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Dijital dönüşümü sadece teknoloji odaklı ele almak yerine bu teknolojileri kullanabilecek, verileri analiz edebilecek insan kaynağına yatırım yapmak, şirketleri bu yolculukta bir adım öne çıkarıyor. Yeni teknolojilere uyum sağlayabilecek uzmanların istihdam edilmesi ve mevcut çalışanların yetkinliklerinin geliştirilmesi, dijital dönüşümün başarıya ulaşması noktasında büyük önem taşıyor. Dijital dönüşüm sürecinde nitelikli iş gücünün oluşturulmasının kritik rolüne dikkat çeken Önder Şenol, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Dijital dönüşümün temelinde insan kaynağı yer alıyor. Endüstriyel süreçlerde sürekliliği sağlamak, geleceğe yön vermek ve büyümeyi desteklemek için yapılan en değerli yatırım, insan kaynağına yapılan yatırımdır. Çünkü teknolojiyi etkin kullanan, geliştiren ve veriye dayalı karar alma süreçlerini benimseyen insan kaynağı, dönüşüme liderlik eder. Bu nedenle dijital dönüşüm yalnızca teknolojik gelişmelere uyum sağlamakla sınırlı olmamalı. İnsan ve iş süreçleriyle teknoloji unsurlarını kapsayan bütüncül bir değişim süreci olarak ele alınmalı. İşletmelerin, organizasyonları içinde insana mâl olmadan, pazardaki payını kaybetmeden hatta rekabet avantajı elde edecek şekilde bir dijital dönüşüm stratejisi geliştirmesi gerek. Bu kapsamda yapılan yatırımlar kısa sürede geri dönüyor, uzun vadede ise sürdürülebilir bir büyümenin kapılarını aralıyor. Dijital dönüşüm sürecinde en kritik unsur ise Sanayi 4.0’ın gerekliliklerine uyum sağlayan insan kaynağıdır. Özellikle genç ve dinamik nüfusa sahip ülkemizde, yeni nesillerin dijital dünya düzenine uygun becerilerle yetiştirilmesi büyük önem taşıyor. Kuşaklar arası iş birliğinin güçlendirilmesi, yetenek yönetimi stratejilerinin geliştirilmesi ve çalışan deneyimini iyileştiren politikaların uygulanması kritik rol oynuyor. Dijitalleşmenin ortaya çıkardığı yeni iş alanları, gençlere daha fazla istihdam fırsatı sunarak ekonomiye katma değer sağlayabilir.”