Dijital olgunluk seviyeniz ne durumda?
Digitopia, kurum ve şirketlerin dijital dönüşüm yolculuğunda gözetici, yardımcı ve yönlendirici bir rol üstleniyor.
Günümüzde her şirketin kendine göre bir dijital dönüşüm çalışması var. Acaba bu çalışmalarda şirketlerin yol haritası ne kadar doğru. GelecekHane’den Digitopia’ya geçiş süreci ve dijital olgunluk çalışmaları konusunda Digitopia Kurucusu Halil Aksu, sorularımızı yanıtladı.
Digitopia’ya geçiş sürecinden biraz bahseder misin?
2019 yılı benim için müthiş bir değişim yılı oldu. Hayatımda evimden ve eşimden başka her şey değişti. 2014 yılından bu yana GelecekHane olarak faaliyet gösterdik. Gelecek trend ve teknolojileri araştırmak, özgün senaryolar hazırlamak, gelecek vizyonların tartışıldığı etkinlikler düzenlemek, ülkemize yeni hareketler ve inisiyatifler kazandırmak ile çok keyifli ve öğretici bir zaman geçirdik. Ama 2019 yılında özümüze dönmeye karar verdik. Bu özün de yönetim danışmanlığı olduğuna, konu olarak da dijital dönüşüm olduğuna karar verdik. Ayrıca yeni ortağım Kağan Şahin ile birlikte odağımızı yurt dışına çevirmeye ve ülkemizde kazandığımız deneyimleri ve dünya çapında geçerli olan yetkinliklerimizi dünya piyasalarına açmaya karar verdik. Bundan ötürü Türkçe çok hoş bir anlamı olan GelecekHane ismimizi park ettik. Ekim 2018’de yayınlanan Dijitopya kitabımızın adını, İngilizce haliyle Digitopia olarak şirket ismi olarak kullandık. Artık Türkiye’de ve yurt dışında Digitopia olarak hizmet veriyoruz. İstanbul dışında Londra’da bir şirketimiz, ofisimiz ve ekibimiz bulunmaktadır. Global müşterilerimiz için neresi gerekirse, bundan sonraki yapılanmamız da hem Doğuda hem Batıda devam edecek.
Bu yeni yapılanma çerçevesinde hangi hizmetleri sunuyorsunuz?
Odağımız tümüyle dijital dönüşüm. Tecrübelerimiz gösteriyor ki, dijital dönüşüm uzun bir yolculuk. Önümüzdeki 20-30 yıl boyunca devam edecek, şirketleri ve sektörleri derinden etkileyecek bir dönüşüm. Bizim iddiamız bu yolculuk ve bu dönüşüm boyunca müşterilerimize yol arkadaşı olmak, onların dijital dönüşümü başarmalarına katkıda bulunmak, yol gösterici olmak. Bu bağlamda pek çok müşterimiz ve fikirlerine değer verdiğimiz duayenlerle görüşmeler yaptık ve en çok rastladığımız soru “Acaba ben bu yolculuğun neresindeyim?” oldu. İlaveten “Nereye doğru gitmeliyim?”, “Başarımı nasıl ölçebilirim?”, “Hangi alanlara ne kadar yatırım yapmalıyım?” gibi sorularla karşılaştık. Bundan ötürü hizmetlerimizi doğrudan bu sorulara çare olacak şekilde tarif ettik.
Öncelikle şirketlerin “Dijital Olgunluklarını” ölçebiliyoruz. En temel hizmetimiz budur. Yaklaşık 3 hafta içinde bir şirketin dijital olgunluğunu, üst yönetimi ile birlikte, 6 boyutta, oldukça ayrıntılı bir şekilde tespit edebiliyoruz, hedef seviyelerini tanımlıyoruz ve yolculuğa yön verebiliyoruz. Bu ölçümlemeyi her yıl tekrarlamayı tavsiye ediyoruz ki ilerleme görülebilsin, yolunda giden ve gitmeyen kısımlar net bir şekilde ortaya çıksın.
Bunun akabinde kurumun “Dijital Dönüşüm Stratejisi ve Yol Haritasını” belirliyoruz. Bu hizmetimiz yaklaşık 3 ay sürüyor. Şirketin üst yönetimi ile birlikte bir dizi çalıştay ile kurumun önceliklerini, hedeflerini, yapması gereken inisiyatif ve projelere karar veriyoruz. Bunları derli toplu bir stratejilere dönüştürüyoruz, sonra zaman ekseninde ve önceliklere göre yol haritasını oluşturuyoruz. Fizibilite, kritik başarı faktörleri, dönüşüm ofisi yapısı ve benzeri unsurlarla da tamamlayıp, yürütmeye geçiş için gerekli hazırlıkları teslim ediyoruz.
Bu tür planlı programlı dönüşümler genelde 2-3 yıl için planlanır. Daha uzun planlar çok gerçekçi değildir. Daha kısa hedefler ve planlar da çok gerçekçi değildir. Bu dönüşüm süreci boyunca da “Dijital Dönüşüm Ofisi” hizmetimiz ile şirketlerin yol arkadaşı oluyoruz, onların dönüşümü başarılı bir şekilde yapmaları için gözetici, yardımcı ve yönlendirici bir rol üstleniyoruz.
Böyle müşterilerimize uçtan uca tarafsız ve bağımsız bir şekilde hizmet veriyoruz. Herhangi bir teknolojik ürün veya hizmet satmadığımız için, her daim müşterimizin en yüce menfaatlerini gözetiyoruz, en doğru kararların verilmesi için bu tarafsızlığımızı hiçbir zaman bozmuyoruz.
“Dijital olgunluk” çalışmasını gerçekleştirdiniz. Bu çalışma hangi ihtiyaçtan doğdu, “Dijital Olgunluk” kavramı hangi unsurları içeriyor?
Dijital dönüşüm çok kapsamlı, her yöne doğru çekilebilecek, kime sorsanız farklı bir yanıt alacağınız bir konu. Acaba nasıl somutlaştırılabilir? Bunun üzerine epeyce kafa yorduk. Son 4-5 yıldır bu alanda çalışıyoruz. Pek çok müşterimiz ile çok farklı projeler yaptık, her müşteride ve her sektörde farklı öncelikler var, farklı tanımlar yaptık, farklı hedefler belirledik. Ama hep bir karşılaştırma ihtiyacı var. Hep bir “bütünleşik” bakış açısına ihtiyaç var. Hep bir ölçümleme, değerlendirme ihtiyacı var. Bu ihtiyaçlardan yola çıktık. Dijital dönüşümün bir ölçü birimi olmalı diye düşündük. Örneğin Endüstri 4.0 ile son 250 yıllık sanayi devrimi, 3 aşamaya bölündü, bundan sonraki akıllı fabrikalara da Endüstri 4.0 denildi. Acaba daha genel, daha kapsamlı, daha kurumsal bir tanım olabilir miydi? Biz bunun adına “Dijital Olgunluk Endeksi” dedik.
Bizim DMI dediğimiz dijital olgunluk endeksi 6 boyuta bakıyor. Ki bu boyutlar her ölçekte, her sektörde, her ülkedeki şirketlerde ve kurumlarda vardır. Birinci boyut olarak müşteri ve ona dokunan her şeyin ne kadar dijital olduğunu ölçüyoruz. İkinci olarak operasyonların, yani süreçlerinin tümünün ne kadar dijital olduğunu değerlendiriyoruz. Üçüncü boyut işin insan boyutu, yetkinlikler, çalışma ortamı, kurum kültürü ve bunların dijitali ne kadar desteklediğini irdeliyoruz. Dördüncü boyut inovasyon, zira dijital dönüşüm kapsamında oldukça önemli bir yer teşkil ediyor. Beşinci boyut yönetişim, bu kapsamda finansal yönetim, performans yönetimi, liderlik, strateji ve benzeri unsurları değerlendiriyoruz. Son ve altıncı boyut olarak da teknolojik altyapıyı, uygulamaları, veri yönetimi ve analitik yetkinlikleri ölçüyoruz, bunların dijital dönüşümü ne kadar desteklediğini ne kadar mümkün kıldığını anlamaya çalışıyoruz.
Bu sayede tümüyle bütünleşik bir resim ortaya çıkıyor. Şirketlerin üst yönetimleri bu resimden çok hoşnut kalıyorlar. Zira şirketlerinin tüm alanlarındaki dijital olgunluk tastamam değerlendirilmiş oluyor, skorlanmış oluyor, sektördeki diğer şirketlerle karşılaştırılmış oluyor, hedefler belirleniyor ve bu yolculuğun başarılı ilerlemesi için bir dizi inisiyatif tanımlanmış oluyor.
60’ın üzerinde şirketin değerlendirmesinden ortaya çıkan sonuçlar hakkında bilgi verebilir misiniz? Ortalamanın yükselmesi için ülke olarak ne tür çalışmalar yapmalıyız?
Tüm ölçtüğümüz şirketlerin dijital olgunluk ortalaması beşlik skala üzerinden 2,7 çıktı. 3 seviyesi tam entegre bir seviyedir. Demek ki daha tam entegrasyon sağlanmadı, veri kalitesi biraz düşük, kurumların çeviklikleri biraz daha gelişmeli. Şirketlerin teknoloji ve yönetişim boyutları hafifçe bu ortalamanın üstünde, ancak müşteri ve inovasyon boyutları hafifçe bu ortalamanın altında kalmış durumda.
Yaptığımız çalışmalarda ilginç bir fenomen ile karşılaştık. Olgunluğu daha yüksek olan kurumlar kendilerini daha sert eleştirip, daha kıt notlar verip, olgunluklarını çok gerçekçi bir şekilde değerlendirmektedir. Olgunlukları daha düşük olan kurumlarda ise, kendini olduğundan daha olgun görme ve bol not verme eğilimi içindeler. Dunning-Kruger-Etkisi ile açıklanacak bu fenomen bizi oldukça şaşırttı.
Son 2-3 yıldır yaptığımız bu çalışmalarda gözlemlediğimiz bir olgu da dijital olgunluğun ilerleme hızının ortalama yılda 0,3 puan kadar olduğu. Yani kısa bir sürede bir anda 2’den 3’e oradan da 4’e ve akabinde de 5’e zıplamak ve “biz dijitalleşme sürecini tamamladık” demek pek mümkün değil. Ayrıca bu ilerleme hızı, dijital olgunluk arttıkça, biraz yavaşlamaktadır, zira giderek zorlaşmaktadır.
Dijital olgunluğun yükselmesi için her birey, her departman, her şirket, her sektör bu konuya odaklanması gerekmektedir. Gelecek kesinlikle dünden ve bugünden daha dijital olacak. Covid-19 bunu hepimize gösterdi ve ciddi bir şekilde süreci hızlandırdı. İklim değişimi bakımından da yeni kuşakların müşteri deneyimi bakımından da, tedarik zincirlerinde esneklik ve süreklilik bakımından da, dijital dönüşüm şart. Bunu başarabilenler, şirket veya ülke olarak rekabette üstünlük elde edecekler. Bu konuda geride kalanlar edilgen pozisyona düşeceklerdir.
Hangi ölçek ve sektörlerin ortalaması yüksek, hangi sektörlerin dijital atılım yapması gerekiyor?
Bekleneceği üzere; kaynakları daha zengin olan, insan gücü ve yatırım imkanları daha güçlü olan kurumlar, dijital olgunluk bakımından da önde gelen kurum ve sektörlerdir. Bankacılık, telekomünikasyon, e-ticaret ve internet şirketleri bu konuda lider. Büyük perakendeciler hemen peşlerinden sıralanıyor. Büyük üretim şirketleri ortalamanın biraz üzerinde, ama üretim sektörü bir bütün olarak ortalamanın altında.
Örnek vermek gerekirse, Sabancı Holding bünyesindeki BriSA ile yaptığımız çalışma kuruma çok büyük değer kattı. BriSA Türkiye ortalamasının epeyce üstünde ve üretim sektörü ortalamasının da üstünde. Bridgestone dünyasında ilk kez yapılan bu tür bir çalışma sayesinde önemli bir karne, önemli bir skor ortaya çıktı. Buna bakılarak dijital dönüşüm yatırımlarına ve önceliklerine karar verilecek, düzenli olarak da bu ölçümleme devam edecek ki, ilerleme ölçülebilsin, kayıt altına alınsın. SabancıDx ile birlikte bu çalışmalarımızı Sabancı Holding’in tamamına yaygınlaştırıyoruz.
Uzun bir süreden beri dijital dönüşümün önemini vurguluyorduk. Covid-19 hepimizden daha etkili bir argüman oldu. Pek çok sektörde köklü ve kalıcı etkileri olacak gibi görünmektedir. Herkes yeni bir normalden bahsetmeye başladı. Bu normalin en önemli gerçeklerinden birisi, evden çalışmak, evden eğitim almak, e-ticaret ve eve teslim hizmetleri, ve insanların boş vakitlerini değerlendirmek üzere film, müzik, kitap, oyun, eğlence hizmetlerinin artacağı. Bu aşikar sektörlerin dışında kalanlar ne yapacak? Herkes kendine yeni bir gelecek, daha dijital bir gelecek yaratmak ve hızlıca oraya doğru taşınmak zorundadır.
Bir şirketin dijital olgunluğunu bilmesi o şirkete neler kazandırır? Kendi dijital olgunluğunu öğrenmek isteyen şirketler sizinle nasıl bağlantı kurmalı?
Tüm şirketler uzun ince bir yoldalar. Bu yolculuğun adı dijital dönüşüm. Dijital olgunluklarını bilerek, şirketler bu yolculuğun neresine gelmiş olduklarını öğreniyorlar. Yolda olup olmadıklarını öğreniyorlar. Dijital olgunluk endeksi sayesinde, istikametlerini ve rotalarını güncelliyorlar. Bizim çalıştaylardaki moderasyonumuz sayesinde kurum içindeki farkındalık artıyor, yöneticiler arasında uyumlanma ve hizalanma sağlanıyor ve yönetim seviyesinde bir dijital vizyon oluşuyor, ortak hedefler belirleniyor.
Dijital dönüşüm gerçekten uzun ve zor bir yolculuk. Belki 80’li ve 90’lı yıllardan beri yapılan otomasyon projeleri ile süreç başladı. Özellikle internet, mobil, bugünlerde bulut bilişimi, sosyal ağlar ve yapay zeka ile ivme kazandı. Tüketicinin beklentileri, küresel dünyanın belirsizlikleri, rekabetin çetinleşmesi nedeniyle, her sektör ve her şirket, kendini yeniden tanımlaması, kendini yeniden yaratması gerekmektedir. Çok ilginç bir zamanda yaşıyoruz.
Dijital olgunluk endeki size net ve detaylı bir şekilde nerede olduğunuzu göstermektedir. Nereye doğru gitmeniz gerektiğini ve bu dijital hedeflere nasıl ulaşacağınız konusunda tavsiyeler ve yönlendirmeler vermektedir. Aynı bir fitness programında veya bir diyet rejiminde olduğu gibi, ölçümleme ve gözetim düzenli olarak devam edilmelidir. Olgunluk bir çocuğun yetişmesi gibidir, adım adım, aşama aşama ilerler. Kurumlar da dijital dönüşümde adım adım ilerlemeleri, yolda olup olmadıklarını, doğru yönde ilerlediklerini en iyi bu araçla, yani bizim “Dijital Olgunluk Endeksi” hizmetimiz ile ölçebilirler.
Bize ulaşmak için www.digitopia.co web sitelerine ulaşmaları ve biz mesaj bırakmaları yeterlidir. Aynı şekilde LinkedIn veya diğer sosyal mecralardan da bize seslenebilirler. Ekiplerimiz hemen devreye gireceklerdir, en kısa zamanda şirketlerin çok memnun kalacakları, çok eğlenecekleri ve öğrenecekleri seanslarla, dijital dönüşüm yolculuklarına bakış açılarını kökten değiştirecek bir tecrübe yaşayacaklardır.