‘Dijital Türkiye Endeksi Projesi’ hayata geçirildi
‘Dijital Türkiye Endeksi Projesi’ Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı desteğiyle ; 46 kişilik TBD proje ekibi tarafından hazırlandı. Göstergeler kapsamında değerlendirildiğinde bu alandaki güçlü yanımız; iş dünyasına sunulan gelir idaresi, sicil yönetimi ve sosyal güvenlik gibi merkezi bilişim sistemlerinin varlığı. Diğer taraftan en büyük zafiyet, KOBİ düzeyinde gerçekleşen ekonomik süreçlerde yeni nesil teknoloji kullanımının yaygınlaşmamış olması.
Dijital dönüşüm ekosisteminin sürdürülebilirliği, dijital olgunluk seviyesinin ölçülebilmesi, ülkemizin dijital ekonomisinin geliştirilmesi ve dijital egemenliğinin sağlanması amacıyla TBD tarafından ‘Dijital Türkiye Endeksi Projesi’ hayata geçirildi. Çalışma Grubu ve Kullanıcı Deneyimi Gruplarının da yer aldığı TBD proje ekibinde; alan uzmanları, kamu ve özel sektör temsilcileri, akademisyenler ve yüksek lisans öğrencileri yer aldı. 2019 yılı sonunda başlayan proje; bireysel çalışmalar haricinde, 1500 adam/saat’ten fazla iş gücü harcanarak tamamlandı. TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe, yeni bir endekse neden ihtiyaç duyulduğunu şöyle açıkladı: “e-Devlet, bilgi toplumu gibi dijital kalkınma odaklı kavramlar, teknolojiler ve uygulamalar her geçen gün hızla gelişmekte. Dolayısıyla gelişen teknolojilere göre başarımın da ölçütleri değişiyor. Örneğin, uzaktan çalışma ve yapay zekâ alanın nasıl ölçümleneceği gibi. TBD dahil birçok STK ve şirket, geçmişte dijitalleşmeye yönelik ölçümler yaptı. Ancak bu çalışmalar, temel olarak sürdürülebilir olmadı ya da uluslararası endeks ve ulusal politika gerçekleriyle uyumu zayıf kaldı. Ölçümleme ihtiyacına vurgu, 11. Kalkınma Planının 484.2, 565.1 ve 344.3 maddelerinde de yer almakta. Diğer taraftan ‘Dijital Türkiye’ kavramı önemli bir başlık olarak ‘e-Devlet Kapısı’ ya da ‘Sanayide Dijital Dönüşüm’ olarak belirtilmekte. Ancak tüm ekosistem paydaşları tarafından kabul görmüş ortak bir tanıma ihtiyaç bulunuyor. ‘Dijital Türkiye Endeksi Projesi’ kapsamında öncelikle uluslararası örneklerde olduğu gibi kavram tanımlanmaya çalışıldı ve bu doğrultuda ölçüm çerçevesi oluşturuldu.”
Dijital veriden ürettiği değerle küresel ölçekte rekabet eden Türkiye = ‘Dijital Türkiye’
‘Dijital Türkiye Endeksi Projesi’nde ‘Dijital Türkiye’ şu şekilde tanımlandı: “Toplumsal, ekonomik ve devlet faaliyetlerinde, geliştirdiği ya da tedarik ettiği teknoloji, ürün ve hizmetleri kullanarak sağladığı üretkenlik artışı, refah ve dijital veriden ürettiği değerle küresel ölçekte rekabet eden bir Türkiye.” Bu çerçevede hazırlanan ‘Dijital Türkiye Endeksi Modeli’ ise tüm teknolojik gelişmeleri içerebilecek 5 politika ekseni ve bu eksenler içerisindeki faaliyetlerin yaşam döngüsünü belirleyen 7 boyuttan oluşmakta. Aktepe, bu eksen ve boyutları şöyle sıraladı: “Eksenler; ‘Toplum, Ekonomi ve Devlet aktörleri ile bu aktörleri besleyen Dijital Kaynaklar ve farklı aktörleri hizmet sunumu doğrultusunda bir araya getiren Yaşamsal Hizmetler’den oluşmakta. Modelin faaliyet boyutları ise; Planlama, Düzenlemeler, Yetkinlik, Kullanım, Güven, Şeffaflık ve Yenilikçilik olarak belirlendi.” Her bir eksen için ortalama 80 gösterge üzerinden değerlendirme yapıldığını kaydeden Aktepe, “Bu göstergeler hem uluslararası endeksleri hem de ulusal politikaları esas almakta” ifadesini kullandı ve çalışma kapsamında 12 farklı uluslararası endeksin detaylı olarak incelenip toplam 416 göstergenin tespit edildiğini kaydetti.
2021 yılı için ‘Dijital Türkiye’nin skoru 100 üzerinden 68
‘Dijital Türkiye Endeksi’nin önemli özellikleri ve diğer endekslerden farklılıkları şöyle sıralandı: “Ulusal politika ve stratejilerle uyumlu, ‘Dijital Türkiye’ vizyonunu ve ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ni destekleyen, uluslararası gelişmeleri ve kavramları adresleyen, kurum, teknoloji ya da uygulama yerine sorun-çözüm odaklı, dijital dönüşüm istatistikleri için kurumlar arası iş birliğini ve paylaşımı motive eden, kamu, özel sektör, akademi ve STK’lar olmak üzere farklı paydaşların katılımıyla sürdürülebilir, toplumsal ve ekonomik dönüşümü özellikle vurgulayan bir bakış açısıyla geliştirilmiş olmasıdır.” TBD tarafından gerçekleştirilen söz konusu özgün proje kapsamında yapılan ölçümlemede; 2021 yılı için ‘Dijital Türkiye’nin skoru 100 üzerinden 68 olarak belirlendi. Veri toplama dönemi 2020 yılının 4’üncü çeyreği olarak belirtildi. Skorda; eşit ağırlıkta olan Eksenler için ölçümlenen göstergeler kapsamında şu değerlendirmeler yapıldı: Yaşamsal Hizmetler ekseninin toplam skoru 66’dır. Yaşamsal olaylar kapsamında Adalet (74), Aile (63), Araç (70), Kariyer (62), Şirket Genel (71), Şirket Kurulum (66), Taşınma (61) ve Yükseköğretim (64) başlıklarında olmak üzere 8 farklı hizmet alanı faaliyet boyutları kapsamında ele alındı. İş dünyasına yönelik ve az sayıda kurum tarafından sunulan hizmetlerde yüksek skor elde edildi. Kurumlar arası entegrasyonlar ve kullanıcı deneyimi açısından ise zafiyetler olduğu gözlemlendi. ‘Dijital Türkiye Platformu’ üzerinden sunulmaya başlayan bütünleşik ‘Araçlarım’ hizmeti önemli bir gelişme olmakla birlikte ikinci el araç, muayene randevu gibi entegrasyonların eksikliği dolayısıyla, kesintisiz hizmet sunumu açısından henüz yeterli düzeyde olmadığı tespit edildi. Ekonomi ekseninin skoru 61 olarak kaydedildi. Bu eksen diğerlerine göre en düşük skoru elde eden başlık oldu. Göstergeler kapsamında değerlendirildiğinde bu alandaki güçlü yanımız; iş dünyasına sunulan gelir idaresi, sicil yönetimi ve sosyal güvenlik gibi merkezi bilişim sistemlerinin varlığı. Diğer taraftan en büyük zafiyet, KOBİ düzeyinde gerçekleşen ekonomik süreçlerde yeni nesil teknoloji kullanımının yaygınlaşmamış olması. Toplum ekseninin skoru ise 73 olarak belirtildi. Bu eksende görece yüksek puan çıkmasını destekleyen unsurlar; dijital devlet ile topluma yönelik sunulan bilgilendirici ve işlevsel hizmetlerin oldukça yaygın olması. Ancak akıllı şehirler, mahremiyet ve e-Katılım faaliyetlerine yönelik göstergelerde zayıf bir performans sergilenmekte. Devlet ekseninin skoru 71’dir. Dijital Devlet, uzun yıllardır ülkemizin gündeminde olan ve görece başarı sergilediğimiz bir alan oldu. Özellikle e-Devlet Kapısı / ‘Dijital Türkiye Platformu’; Elektronik Belge Yönetim Sistemi, T.C. Kimlik Kartı, merkezi bütçe, ihale yönetimi gibi hizmetler ile siber güvenlik ve açık kaynak kodlu yazılım çalışmaları güçlü yanımız olarak kaydedildi. Diğer taraftan alana yönelik güncel stratejiler, açık veri, kamu bilişim uzmanlığı, kurumsal mimari, kurumlar arası veri yönetişimi gibi unsurlarda ilgili faaliyetlerin eksik kaldığı gözlemlendi. Dijital Kaynaklar ekseninin skoru 67 oldu. İnternet ve iletişim altyapısı, ortak hizmetler ve bilişim uzmanı yetiştirmeye yönelik teşviklerin varlığı güçlü yanlar olarak ön plana çıktı. Bilişim sektörünün tüm sektörler içerisindeki görece küçüklüğüyle yazılım ve donanım alt sektörlerinin ülke ekonomisine katkısı açısından düşük performans sergiliyor olmasının zafiyet yarattığı belirtildi. Yine yerli yazılım sektörünün geliştirilmesi ve veri yönetişimi konusundaki faaliyetlerin yerine getirilmesinde eksiklikler olduğu tespit edildi. Ayrıca ülkemizde her ne kadar dijital veri etrafında kişisel verilerin korunması, açık veri portalı, ulusal veri sözlüğü ve endüstriyel bulut çalışmaları gibi önemli çalışmalar yürütülüyor olsa da net bir dijital veri politikamızın ve ilgili tedbirlerimizin olmadığı belirtildi.
‘Sayısal Uçurum’ yeniden gündemde
Tüm eksenler 7 boyut kapsamında değerlendirildiğinde ise en yüksek skoru elde edenler; Planlama (76), Kullanım (73), Güven (70) ve Yetkinlik (69) başlıkları oldu. Diğer taraftan, Düzenlemeler (65), Şeffaflık (63) ve Yenilikçilik (62) boyutlarında görece düşük endeks değerine sahip olduğu gözlemlendi. Çalışmanın sonucu şöyle aktarıldı: Ülkemizin, politika eksenlerine yönelik düzenlemeleri güncellemede ve politika eksenlerine değer katacak olan Şeffaflık ile Yenilikçilik boyutlarında yeterli başarı göstermediği tespit edildi. Ülkemizin pandemi döneminde hayata geçirdiği dijital devlet hizmetleri bu anlamda başarılı olduğumuzu teyit etmekte. İşletmelerin dijital dönüşüm çözümlerine ilgisinin arttığı ve bu yöndeki talebin büyük ölçüde yerli firmalarca karşılanabildiği görülmekte. Ancak hem işletmeler hem de hane halkının yüksek hızlı internet ve kişisel cihaz erişimi konusundaki ihtiyaçlarının giderilmesinde yaşanan aksaklıklar ‘Sayısal Uçurum’ konusunu tekrar gündeme taşıdı. Endeksin ölçümü 2020 sonunda gerçekleştirildi. Bu durum, pandemi ile ivmelenen dijital dönüşümün gözlemlenmesini kısıtladı. Önümüzdeki sene özellikle uzaktan çalışma, veri paylaşımı, mahremiyet, sağlık gibi başlıklarda revize edilecek göstergelerle bu dönüşümün daha iyi gözlemlenmesi hedeflenmekte.
Proje çıktısı olarak ‘Endeks Sonuçları’ her yıl periyodik olarak yayımlanacak. ‘2021 Sonuç Raporu’; mayıs ayı sonunda proje internet sitesi üzerinden yayınlanacak ve bu konuda panel düzenlenecek. Projenin 1. fazında sadece açık erişimli veriler dikkate alındı. 2. faz çalışmalarında ( 2021 yılı içerisinde) ise kamu kurum ve kuruluşları başta olmak üzere ilgili paydaşlarla iş birliğine gidilerek idari kayıtlar, yayınlanmamış istatistikler, uzman görüşleri gibi tamamlayıcı göstergeler ile zenginleştirilmesi hedeflenmekte. Endeksin; ‘Dijital Türkiye’ yolculuğunda ekosistem paydaşlarını bir araya getiren ve eylem planlarının belirlenmesi ve/veya uygulanmasına dayanak oluşturacak önemli bir kaynak olması hedeflenmekte.