Dijitalleşme maliyetleri azaltırken, çevreyi koruyor
Günümüz işletmelerinin artan bir oranda bulut bilişim teknolojilerini kullanmalarının temel nedeni verimlilik artışı sağlarken, olası felaket senaryolarında iş sürdürülebilirliğini devam ettirebilmektir. Bunun yanı sıra küresel rekabet koşullarının şirket ve kurumlara dayattığı hız, esneklik, düşük maliyet gibi faktörlerde şirketlere avantaj sağlayan bulut çözümlerine şirketlerin ilgisinin her geçen yıl daha fazla arttığını gözlemliyoruz.
Fakat bulut bilişimi ele alırken, sadece kurum ve şirketlere sağladığı esneklik ve verimlilikle sınırlı kalamayız. Artan veri trafiği birlikte doğan bu verileri depolama ihtiyacı, beraberinde yeni veri merkezlerini getirdi. Bu veri merkezlerinin yüksek enerji tüketimleri şirketlere maliyet olarak geri dönerken, doğaya ise iklim değişikleri ve küresel ısınma gibi olumsuz sonuçlar doğuruyor.
Bulut bilişimi bu noktada ele aldığımızda, bu tarz sanal çözümlerin doğaya ve şirketlere beklenenin ötesinde bir katkı sağladığı görüyoruz. Verilerin sanal ortamda tutulması ve yetkilendirilmiş kişi ya da grupların aynı sanal ortam üzerinden veriyi kullanması, daha az sunucu maliyeti ile daha düşük enerji tüketimi anlamına da geliyor.
Yerel sunucu kullanımına göre yüzde 30’lara varan enerji tasarrufu sağlayan bulut çözümleri, bunun yanı sıra karbon salınımını da gözle görülür bir şekilde azaltıyor. Küçük şirketlerde bu oran daha da artarken, orta ve büyük ölçekteki şirketlerin de bu konuda yapacakları yatırımlarla birlikte bu oranın daha da artması bekleniyor.
“Eski mimarilerde donanımlar projelere tahsis ediliyordu. Bu durum da bazı donanımların atıl kalmasına, bazılarının ise yetersiz kalmasına neden oluyordu. Atıl kalanlar kaynak israfına sebep olurken yetersiz kalanlar için yeni donanım yatırımı yapılıyordu. Bulut bilişim sayesinde tüm donanım kaynakları projelere paylaştırıldığı için daha az donanımla daha çok iş üretiliyor, donanımlar en verimli şekilde kullanılıyor.”
Bulut, donanım altyapı maliyetini azaltıyor
Bulut altyapılar iş operasyonlarına çok hızlı destek veren ve felaket kurtarma gibi sorunlara ekonomik çözüm sağlayan ortamlar. Bulut, bilişim teknolojilerindeki en önemli bileşenlerden olan sürekliliği sağlamada önemli bir yer tutuyor. Kullanıcılar kendi aygıtlarında herhangi bir altyapı oluşturmadan bulut ile aradıkları hizmetten yararlanabiliyorlar. Bu sebeple bulut bir teknolojiden çok iş modeli seçimi olarak da tanımlanabiliyor. Konuyu “yeşil BT” çerçevesinde değerlendiren IBM Türk Yazılım Hizmetleri Müdürü Sezer Seçer şöyle konuşuyor:
“Sanallaştırmadaki gelişimin en son evresi Bulut Bilişimdir. Bulutun kullandığın kadar öde politikası, kullanılmadığı zamanlarda da atıl olarak barındırılması ve çalıştırılması gereken fiziksel donanımlara bir alternatif getiriyor. Aynı şekilde Bulut tabanlı veri merkezlerinde müşteriye altyapı ve ağ erişimi anlamında esnek maliyetli bir yapı sağlanabiliyor.”
Dijitalleşmeyle evrak gereksinimi azalıyor
Sektörlerin dijitalleşmeyle beraber iş süreçlerinde sağladıkları hızlanmayı göz ardı etmek mümkün değil. Dijitalleşmeden önce bir evrağın imza sürecinden geçmesi, karşılıklı faks trafiğinin yarattığı zaman kaybı eylemler, şirket ve kurumların iş süreçlerinin oldukça yavaş işlemesine neden oluyordu. Bunun yanı sıra harcanan evraklar sebebiyle ortaya çıkan kaynak israfı ve buna bağlı atıklar çevreye ve doğaya önemli ölçüde zarar veriyordu.
Kurum ve şirketlerin verilerinin dijital ortama taşınmasıyla birlikte verilere ulaşım imkanı ve ulaşım hızı da arttığını ifade eden AloTech Yönetici Ortak CTO İdris Avcı konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Önceden onay veya imza almak için günlerce yöneticileri beklemek gerekirken şimdi tek tuşla eposta gönderip hızlıca yanıt alınabiliyor ve belgeler dijital olarak uzaktan imzalanabiliyor. Dünyanın neresinde olursanız olun verilere aynı hızda ve konforda erişebiliyorsunuz. Verilerin dijital ortama aktarılmasıyla veriler üzerinde gelişmiş analizler, araştırmalar yapmak da mümkün hale geliyor. İş zekâsı gibi çözümlerle şirketlerin verimliliği artıyor.”
İlaç çevrimiçi platformlar
Özellikle mobil cihazların sayısının artmasıyla birlikte katlanarak artan veri trafiği, kontrol etmesi oldukça güç bir seviyeye ulaştı. Dünyadaki cep telefonu ve akıllı telefon sayıları bilgisayar sayısını geride bırakırken, bu cihazların sürekli yenilenmesiyle oluşan atıklar çevreyi büyük oranda tehdit ediyor. Bunun yanı şehirlerin artan nüfusları ve göç problemi, belediyelerin enerji, su, ulaşım ve atık sistemlerini kontrol fiziksel bir sistem üzerinden kontrol etmesini zorlaştırdı.
Çevrimiçi platformların bu konudaki önemine değinen IBM Türk Yazılım Hizmetleri Müdürü Sezer Seçer sözlerine şu cümlelerle devam ediyor:
“Veri patlamasının yaşandığı bir dönemin içindeyiz. Dünyada üretilen verinin yüzde 90’ından fazlası son birkaç yılda üretildi. Dünyadaki cep telefonu sayısı bilgisayar sayısının üç katına ulaşırken işletmelerin yeni mobil ve bulut hizmetleri sunma yeteneklerini geliştirebilecek bir BT altyapısına sahip olmaları önem kazandı. Eğilimler ve araştırmalar; bu yıl 2011’e göre yirmi kat fazla içerik, on beş kat daha fazla uygulama ve dört kat fazla mobil işlem olacağını gösteriyor.
Bu konjonktürde sürdürülebilir sistemlerin anahtarı veridir. Gelişmiş analitik sayesinde, artık hem bireysel sistemler hakkında hem de bunların dünya ekosistemiyle nasıl etkileşim kurduğu konusunda bilgi sahibiyiz. Online platformlar ile şehirlerde enerji, su, ulaşım ve atık sistemlerindeki veriler izlenebilir, analiz edilebilir ve kentin çevresel performansına yönelik bütünleşik, gerçek zamanlı görünümler elde edilebilir.”