Dijitalleşme tamamlanması gereken bir süreçten öte insan odaklı bir gelecektir

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, “Gelecek dijital teknolojiler ve bu teknolojilerin getireceği dönüşümde. Dijital Dönüşüm Ofisi olarak temel hedefimiz ekosistemimizle birlikte bu dönüşümü sürdürülebilir kılarak dijital teknolojilerin kullanımı yoluyla ülkemizin rekabet gücünü artırmaktır” dedi.

Yeni nesil teknolojilerin hayatımıza girdikçe eğitimden sağlığa, ulaştırmadan çalışma hayatına kadar birçok alanda iş yapış modellerinin hızla dijitalleşmekte ve gelişmekte olduğunun altını çizen Dr. Ali Taha Koç, “Bu süreç bize gösterdi ki ekonomilerin ve toplumların Covid-19 öncesi kalıplara dönmesi artık pek olası değil” ifadesini kullandı ve konuşmasına şöyle devam etti: “Nitekim OECD tarafından hazırlanan Dijital Ekonomi Görünümü 2020 Raporu, dijital teknolojilerin ve altyapılarının günlük hayatımızdaki artan önemini vurgulamakta. Ülkeler bir taraftan Covid-19’dan korunmaya çalışırken diğer taraftan Covid-19 sonrası dönem içinde dijital uçurumu azaltacak, kapsayıcı ve bütünleşik dijital stratejiler üzerinde çalışmaktalar.” Büyük veriyi değere dönüştürmek amacıyla Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi’ni yayımladıklarını, siber vatanı korumaya yönelik Bilgi ve İletişim Rehberi, Denetim Rehberi ile Uluslararası Siber Güvenlik Strateji ve Eylem Planı’nı hazırladıkladıklarını hatırlatan Koç, “Gerek yayımladığımız stratejilerin gerekse de yaptığımız çalışmaların odağında insan var. Dijitalleşme tamamlanması gereken bir süreçten öte insan odaklı bir gelecektir. Nasıl ki insanlık tarihine damgasını vuran sanayi devrimleri hayatın her aşamasını etki ederek, üretim yöntemleri iş yapış biçimleri ve tüketim alışkanlıklarını değiştirdiyse dijital dönüşüm süreci de dünyayı yeniden şekillendirmekte” şeklinde konuştu.

Yenilikçi teknolojileri iş süreçlerimize entegre etmemiz gerekiyor

Dijital dönüşümün öneminin farkında olan uluslararası kuruluşların yayımladıkları stratejilerle bu süreci yönlendirmekte olduklarını dile getiren Koç, “Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan 2021 Kalkınma Raporunda gelişmiş ülkelerde dijital olgunluk seviyesinin yüksek olmasına rağmen gelişmekte olan ülkelerde gerekli bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik altyapı eksikliği, gerekli kurumsal dönüşümün sağlanamaması gibi nedenlerden dolayı dijital dönüşümün istenilen seviyelerde gelişmediğine vurgu yapılmakta” açıklamasında bulundu. Koç, şu detayları paylaştı: “Nitekim dijital  dönüşüm ve inovasyonu bir kaldıraç olarak kullanıp yeni bir şeyler söylemek isteyen Avrupa Komisyonu, 2030 Dijital Pusula Stratejisinde dijital olarak yetenekli bireyler, güvenli ve sürdürülebilir altyapılar, işletmelerin dijital dönüşümü ve kamu hizmetlerini dijitalleştirilmesi alanlarına yönelik somut dijitalleşme hedeflerini yayımladılar. Ülkemizde önümüzdeki 5 yıl içerisinde yapay zekâ, bulut bilişim, büyük veri, dijital dönüşüm, siber güvenlik ve blokzincir alanlarının sektörü şekillendirmesi beklenmekte. Bu doğrultuda nesnelerin internetinden 5G’ye, blokzincirden bulut bilişime, yapay zekâdan 6G ile hayatımıza girmesi beklenen ‘Duyuların İnterneti’ne kadar yeni ve yenilikçi teknolojileri iş süreçlerimize entegre etmemiz gerekiyor. Dijital Dönüşüm Ofisi olarak güvenli ve sürdürülebilir altyapıları inşa ederek büyük veri, yapay zekâ ve siber güvenlik alanında çalışmalarımızı sürdürmekte, kullanıcıların doğru becerileri elde etmesine yönelik çalışmaktayız.”

Yüksek teknolojiye dayalı ürünleri geliştiren bir ülke yolunda büyük potansiyel taşıyoruz

Dr. Ali Taha Koç, “81 İlde 81 Kahraman Projesi, siber güvenlik eğitimleri, Hackİstanbul ve HackZeugma, siber zekâ bilgi yarışmaları ve Dijital Tayfa çizgi filmiyle toplumsal farkındalığı artırmaya çalışıyoruz” ifadesini kullanarak şu noktaları vurguladı: “Dijital Dönüşüm Ofisi olarak temel hedefimiz sizlerle birlikte bu dönüşümü sürdürülebilir kılarak dijital teknolojilerin kullanımı yoluyla ülkemizin rekabet gücünü artırmaktır. Kaldı ki dijital ekosistemimiz bugün geldiği noktada elde ettiği nokta bakımından dünyada ön plana çıkmakta. Türkiye bugün uzaya kendi ürettiği uydusunu göndermeye hazırlanan yeni nesil dijital teknolojilerle donatılmış SİHA sistemleriyle, dünyada lider konuma yükselen dijital oyun şirketlerinin küresel şirketler tarafından milyarlarca dolara müşteri bulan bir ülke konumuna geldi. Yüksek teknolojiye dayalı ürünleri tasarlayan, geliştiren, üreten bir ülke olma konusunda büyük bir potansiyel taşıyoruz. Dijital Türkiye ve ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ vizyonuyla dijital teknolojilerin geliştirilmesi konusunda uluslararası seviyede öncü konumda bulunmayı hedefleyen bir yaklaşıma sahibiz.”

Dijital becerilerin ve niteliklerin geliştirilmesi ülkemizin önemli öncelikleri arasında

Geleceğin dijital teknolojiler ve bu teknolojilerin getireceği dönüşümde olduğunu kaydeden Koç, “Yani gelecek dijital dönüşümde. Her kriz beraberinde fırsatları da beraberinde getiriyor. Pandeminin de etkisiyle hızla dijitalleşen iş modelleri rekabetin de doğasını değiştirdi. Haziran ayında 2021 yılının en değerli 100 markası açıklandı. 2020 yılında Covid-19 etkisiyle yaşanan ekonomik krize rağmen 100 küresel markanın toplam marka değerleri yüzde 42 artarak 7 trilyon dolara ulaştı. Trilyon dolarlık kulübe sahip olan şirketlerin ortak noktasında ise teknoloji odaklı şirketler olmaları ve aynı zamanda iş süreçlerinin yeni ve yenilikçi teknolojilere entegre etmiş olmaları sayılabilir. Covid-19’un damga vurduğu 2020’yi pozitif büyümeyle kapatan nadir ülkelerden birisi olmamızın yanı sıra bilgi ve iletişim sektöründeki yüzde 22 büyüme oranı büyük bir anlam ifade etmekte. Kaldı ki 2020 ve 2021 yıllarındaki ülkemizdeki en büyük 10 birleşme ve satın almaya baktığımızda bilgi ve iletişim sektörünün önemini daha iyi görmekteyiz” dedi. “Artık ülkemizden de bilgi ve iletişim sektöründen de bırakın ‘unicorn’ları ‘decacorn’lar çıkmakta” ifadesini kullanan Dr. Ali Taha Koç, konuşmasını şöyle tamamladı: “Hatırlayacağınız üzere 2020 yılında 1 milyar dolar değerlenmeyi aşan Peak Games ilk ‘unicorn’ oldu. Devamında 7.6 milyar dolar Getir, oyun geliştiricisi Dream Games 1 milyon doların üzerinde bir gelire ulaşarak ülkemizden çıkan yeni ‘unicorn’lar oldu. Artık hedefimiz ‘decacorn’lar çıkarmak derken e-Ticaret platformu Trendyol 16.5 milyar dolar değerlenmeyle Türkiye’nin ilk ‘decacorn’ şirketi oldu. Markalaşan bu başarının altında dijital iş modelleri doğrultusunda gerçekleşen yatırımlar yer almakta. Milattan önce 500’lerde yaşayan Heraklitos’un dediği gibi; ‘Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir’. Bu değişime ve dönüşüme hızla adapte olanlar, 2021 yılında en değerli 100 markasında olduğu gibi rekabette de öne çıkıp değişime yön verebilecekler. Şimdi dönüşüm zamanı; Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılına ilerlerken yüksek performanslı bir dijital dönüşüm ekosisteminin gelişimini teşvik ederek bu kapsamda dijital becerilerin ve niteliklerin geliştirilmesi ülkemizin önemli öncelikleri arasında bulunuyor.”