Dijitalleşmeye en yakın sektörlerden biri sağlık
Sağlık sektörü, belki de bankacılık ve sigorta ile birlikte dijitalleşmeye en yakın alanlardan biri. Milyonlarca kişiye hitap etmesi, kişisel verilerin en yoğun kullanıldığı alanlardan biri olması, hastane ve kliniklerde her geçen gün daha da dijitalleşen çok sayıdaki cihazla, arka planda muazzam büyüklükte süreçlerin işletildiği bir alan olma özelliği taşıyor. İnnova Sağlık Kampüsleri Direktörü Özcan Güler’in verdiği bilgilere göre, özellikle görüntüleme ve laboratuvar hizmetleri gibi teknolojinin yoğun olarak kullanıldığı alanlarda baş döndürücü hızda ilerlemeler oluyor. Bu anlamda süreçleri dijital hale getirmek hem insana bağlı hataları en aza indiriyor hem de işlem sonuçlarının çok daha hızlı çıkmasını sağlıyor. Böylece hastaya verilen hizmet kalitesi artarken, doktorların değerli zamanlarını hastalarıyla geçirmeleri sağlanıyor. Yatırımcı firmalar ise planlarını buna göre oluşturarak, profesyonel sağlık çalışanları ve hastalara verdikleri hizmet kalitesini arttıracak uygulamalar geliştirmeye yöneliyor.
Öte yandan IoT ve giyilebilir ürünler teknoloji endüstrisi, geçtiğimiz birkaç yılda büyük ve karlı bir pazar payına sahip oldu. Söz konusu sağlık olduğunda, gelecekte akıllı teknolojilerle toplum için sunulacak çözümler büyük ilgi göreceğe benziyor. Ameliyat, tıbbi görüntüleme, yara bakımı, zihinsel sağlık, rehabilitasyon, ilaç uygunluğu, klinik teşhis, sağlık bilişimi ve kamu sağlık yönetimi gibi sağlık hizmetlerinin her yönünün giyilebilir cihazlardan yararlanmasının mümkün olduğunu düşünürsek, ilerleyen dönemlerde bu teknolojinin hayatımızın bir parçası olacağını söyleyebiliriz. Özellikle yaşlılar ve kronik hastaların takibi konusunda da günden güne büyüyen bir gereksinim söz konusu. Ayrıca müdahalesiz teşhis ve tedavi için acil bir pazar ihtiyacı bulunuyor ki, bu da giyilebilir biosensörlerin gelişiminde önemli rol oynuyor. Tüm bu ihtiyaçlar, hastaların sağlık parametrelerini gözlemleyebilen ve bu sayede hastanın iyileşmesini takip edebilen, acil durumlarda hasta bakıcının uyarılmasını sağlayan müdahalesiz giyilebilir cihazların önemini ortaya koyuyor.
Sağlık sektörü halen IoT’nin en yoğun şekilde kullanıldığı sektörlerden biri. Kolumuza taktığımız adımsayarlarla günlük kalp atışımız, uykumuzun kalitesi gibi konular takip edilebiliyor. Çok yakın gelecekte, derimizin üzerinden kan değerlerimiz ölçülebilecek. Ayrıca, kan vermemize çoğunlukla gerek kalmayacak bir geleceğe doğru hızla yol alıyoruz. Nano teknolojinin gelişimi sayesinde, kullandığımız ilaçların sürelerini hatırlamak zorunda kalmayacağımız, doz ayarını vücut içinde otomatik yapacak çözümlerin oluşması için de çalışmalar devam ediyor.
“Sağlık sektörü, değişik teknolojik alanlarda yetkinlik kazanılmasını gerektiriyor. Bu alanlar arasında kimya, robotik ve mikro biyoloji sayılabilir” diyen Özcan Güler, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bu alanlarda bilimsel çalışmaların desteklenmesi, firmaların çözümler geliştirmesi için teşvik edilmeleri ve ülke olarak bunu öncelikli hedeflerimiz arasına almamız, bu tür teknolojileri ihraç edebileceğimiz noktaya gelebilmemiz için önemli adımlar olacaktır. İnnova olarak, sağlıkta dijital dönüşüm ve entegre sağlık kampüsleri kurulmasında teknoloji çözümleri sağlayıcısı olarak sektörümüze öncülük ediyoruz. Bu bağlamda, yükleniciliğini Türk Telekom’un üstlendiği Mersin Şehir Hastanesi’nin teknoloji altyapısı ile tüm BT ekipman ve iş süreçlerini en modern teknolojilerle anahtar teslimi olarak hazırladık ve bu yapının sürekliliği adına planlanan işletme hizmetini sağlıyoruz. İnnova olarak sağlık çalışanlarının iş konforunu arttıracak, iş süreçlerini büyük ölçüde kolaylaştıracak, hastalara ve işlerine daha çok odaklanmalarını sağlayacak nitelikteki üstün teknoloji altyapısını kuruyoruz. Yatırımcı firmalara sağlanacak Ar-Ge destekleri ile pazardaki ticari bakış açısının yerini entegre, uçtan uca çözüm ve son olarak sorumluluk bilincinin almasının da dünyaya açılma yönünde bizlere katkısının olacağına inanıyoruz.”