Dış pazar arayışında e-ihracat bir maden

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bir süre önce, şirketlere ihracata yönelmeleri konusunda tavsiyelerde bulunarak, ihracata konu alanlarda yatırım yapılmasının önemini vurgulamıştı. Geçen sene Avrupa Birliği’ne (AB) karşı dış ticaret fazlası verdiğimize işaret eden Şimşek, “Gümrük Birliği’nin başladığı noktayla bugünkü nokta aynı değil. ‘Rekabet edemeyiz’ diye bir korku vardı. Gümrük Birliği’ne girmekle Türkiye’ye çok ciddi yatırımlar geldi. Otomotiv gibi çok önemli sektörlerde büyük ihracatçı haline geldik. Geçen sene Avrupa Birliği’ne karşı dış ticaret fazlası verdik. Dolayısıyla doğrudan yatırımlar değerli. İş alemine seslenmek istiyorum. Önümüzdeki dönemde iç talep yavaşlayacak. Mutlaka dış pazar arayışına girsinler. Biz ihracatçılara, iş alemine her türlü desteği vereceğiz” ifadelerini kullanmıştı.

Geleneksel ihracat kadar online pazarlarda da, hem mikro ihracat hem B2B yani şirketler arası e-ihracat tarafında genel bir yükseliş eğilimi olduğuna değinen eden TOBB E-ticaret Meclis Üyesi ve Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli, “İnternet üzerinden yurtdışına yapılan bir satışta (e-ihracat), KDV hariç fatura tutarı 15 bin avrodan az ve satışa konu olan malların ağırlığı 300 kilogramdan hafif ise, bu e-ihracat türüne mikro ihracat diyoruz. Yani mikro ihracat (bir diğer adıyla hızlı kargo yoluyla ihracat), bildiğimiz şirketler arası toptan ihracattan farklı olarak aslında son tüketiciye yapılan satışları kapsar. İster KOBİ düzeyinde bir üretici olarak, isterseniz bireysel satıcı olarak, yani şahıs şirketi kurarak internet üzerinden mikro ihracat yapabilirsiniz. Dünyada 196 ülke var. Gerek web siteniz üzerinden, gerek pazaryerleri üzerinden istediğiniz ülkeye satış gerçekleştirebilirsiniz. Kendi fabrikada veya atölyede ürettiğiniz ürünleri de satabilirsiniz, evde ürettiğiniz ürünleri de satabilirsiniz, al-sat da yapabilirsiniz. Mikro ihracat yükte ve pahada hafif ürün ticareti yapan sektörlerin ihracat potansiyelini artırmak amacını taşıyor” dedi.

Dünyaya açılma fırsatı
Geçtiğimiz yıl düzenlenen e-ihracat destek paketinin de sektörde doping etkisi yarattığına değinen Cenk Çiğdemli, “Yurt dışı pazarlarda Türk ürün ve markalarının tanıtılması ve e-ihracatın ivmelendirilmesi amacıyla şirketlere 15 milyon liraya kadar e-ihracat desteği verilecek. Destek üst limiti, çatı kuruluşları için 150 milyon lira olarak belirlendi. Bu destek paketi e-ticaret ekosistemini ve genel olarak üreticiyi destekleyeceği gibi yeni işlerin ve iş modellerinin ortaya çıkmasını da hızlandıracaktır. Bu destekler sayesinde aracılar gibi yeni tür ihracatçı modelleri ortaya çıkacaktır. Sektöre yeni firmalar kazandıracaktır. Karar şirketlerin, pazaryerlerinin ve e-ticaret sitelerinin e-İhracata hazırlanması, yurtdışı pazarlarda Türk ürünlerinin ve markalarının online olarak sergilenmesi ve tanıtılması, e-ihracat teslimat giderlerinin desteklenmesi ve e-ihracatın gelişmesini amaçlıyor” dedi.

Mikro ihracatın yanı sıra, şirketler arası toptan ticarete yönelik e-ticaret sitesi talebinde de adeta patlama olduğuna işaret eden Çiğdemli, şöyle devam etti:

“Özellikle KOBİ’lerimiz online ihracat konusunda ciddi bir farkındalığa sahip. Fakat bu farkındalığın daha da yayılması gerekiyor. Üreticimiz en küçük bir ürün bile üretirken artık sadece Türkiye’yi değil dünyadaki tüm ülkeleri hedefleyebileceğini bilmeli. Üstelik bu alanda devlet teşvikleri de çok fazla. Enflasyon nedeniyle yükselen fiyatlara ek olarak, tedarik zinciri gecikmeleri ve kıtlıkların fiyatlandırmaları tüm dünyada olumsuz etkilemiş olması, akıllı ticarete olan talebi artırdı. Şirketler arası yapılan online ihracattaki talep patlamasını da mikro ihracattaki yükselişi de bu şekilde açıklayabiliriz. Sayın Şimşek’in ihracatçıya yönelik vurgu yaptığı dış pazar arayışı için, e-ihracat adeta bir maden diyebiliriz. Son aylarda toptan satış yapan şirketlerden B2B’ye özel e-ticaret altyapı talebi inanılmaz arttı. Adeta patlama var diyebiliriz. Biz de bu talepleri karşılayabilmek için şirketler arası e-ticarete yönelik yeni modüller geliştirdik. Bayilere göre fiyat grubu tanımlama, asortili satış sistemi, cari hesap üzerinden satış, ön sipariş, çoklu dil seçeneği ve ülkelere göre farklılaşan ödeme yöntemleri gibi. Ürün içeriği ve fiyatlandırmanın kişiselleştirilebilmesi, müşterilerin satın alma modellerinin yapay zeka ile tanınabilmesi ve satın hızlandırması nedeniyle B2B e-ticaret yükselişe geçti. Bunun ana nedenlerden biri, enflasyon nedeniyle yükselen fiyatlara ek olarak, tedarik zinciri gecikmeleri ve kıtlıkların fiyatlandırmaları tüm dünyada olumsuz etkilemiş olması. Bu durum daha akıllı B2B ticarete olan talebi de artırdı. Diğer bir sebep, ev eşyalarından marketlere kadar her şey için çevrimiçi alışveriş yapan tüketicilerin kusursuz, kişiselleştirilmiş deneyimlere alışmış olmaları. Benzer deneyimi toptan alışverişte de yaşamak istiyor artık insanlar.”