Dolandırıcılığı önlemek için ”Davranışsal biyometri” adı verilen yöntem uygulanıyor
Bankalar ve ticari kuruluşların, son zamanlarda artan dijital dolandırıcılığın önüne geçebilmeleri için yeni yöntemler uygulandığı açıklandı. Kullanıcıların elektronik cihazlarda yaptığı hareketleri kaydedip bununla kimlik tespiti yapan kuruluşlar, özel hayatın gizliliği konusunda da tartışmaların odağında bulunuyor.
Bankalar ve ticari kuruluşlar, ”davranışsal biyometri” adı verilen yöntemi uygulayarak kullanıcıların ekran üzerindeki hareketlerini kaydederek bu verileri depoluyor ve kişisel veri oluşturuluyor. Elektronik aletlere dokunuş, ekranın kaydırılması, klavye kullanma şekli gibi hareketler bilgisayar programları tarafından toplanıyor ve oluşturulan veriler müşterilerin sanal kimliğini oluşturuyor.
Ayrıca milyonlarca müşterinin bu yöntemle hareketlerinin kaydedilmesinin, parmak izi ve yüz tanıma teknolojileri kadar güvenli olduğu belirtildi. Davranışsal biyometri adı verilen bu yöntemin şifre ve şahıs bilgilerinin ele geçirilmesini önlemek amacıyla siber hırsızlara karşı oldukça etkili bir yöntem olduğu söyleniyor.
Büyük şirketlerin dolandırıcılık vakalarını tespit eden yazılımları üreten ThreatMatrix şirketinin kurucularından Alisdair Faulkner, birçok şirketin davranışsal biyometriye başvurduğunu belirterek, “Kimlik, üst düzey bir ticari para birimidir ve sektörel seviyede bu para birimi bir silaha dönüştürülüyor.” ifadesini kullandı.
Söz konusu yöntemden iki yıldır yararlanan İskoçya’daki Royal Bank’ın İnovasyon Müdürü Kevin Hanley, bu sistemin 18 milyon 700 bin müşteri üzerinde kullanıldığını belirtti.