Dünya Ekonomik Forum 2012
2009 yılından itibaren her yıl bir makaleyi Davos’ta yapılan Dünya Ekonomik Forum’a ayırıyorum. Bu haftaki makalemizin konusu, biraz geç kalmakla birlikte, 2012 toplantısı.
Bu sene 42.’si düzenlenen Dünya Ekonomik Forum’una 40’dan fazla ülkenin devlet başkanlarını da içeren rekor sayıda 2.600 katılımcı katıldı. Forumun bu senesi konusu “Büyük Değişim: Yeni Modelleri Şekillendirmek” idi. Hemen yanıbaşımızdaki Yunanistan’ın yaşadığı ekonomik kriz ve benzeri bir çok ülkede yaşanan sıkıntılar; nüfus artışı ve yeni neslin işsizlik oranlarından duyulan kaygılar, tüm katılımcıların ortak ilgisiydi. İşte bu şartlar altında, dünyamızın içinde bulunduğu ekonomik ortamdan kurtulma reçeteleri için gereken değişim ve yeni modellerin ne olması gerektiği toplantıların ortak konusu idi.
Köşemizin düzenli okuyucuları, sürekli olarak bilişim teknolojilerine ve bilişim yatırımcılarına ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu savunduğumu hatırlayacaklardır. Ekonomik anlamda güçlü bir ülke olmak için, yakın coğrafyadaki bazı ülkelerin başarı hikayelerinden öykünerek, dünya çapında teknoloji çözümleri / servisleri üretebilen şirketler yaratmamız gerektiğine inanıyorum. Ülkemizde son yılda gördüğümüz bazı yabancı sermaye girişleri ve satınalmalar, bazı küresel oyuncuların bu hedefte ilerdiğini bizlere de çoktan göstermiş durumda. Özellikle yazılım ve BT servis sektöründe çok daha fazla büyüme ve yabancı yatırımlar ile Türk şirketlerine ciddi fırsatlar doğacağına süphem yok.
IDC’nin araştırmasına göre, 2009 ve 2013 yılları arasında BT sektörü dünya çapında 5.8 milyon yeni işgücü yaratacak. Ülkemizde de, mobil teknolojiler, bulut bilişim gibi sıcak eğilimler, küçük sermaye ile kurulan teknoloji şirketlerinin kısa zaman içinde yabancı yatırım alması, ya da borsaya açılacak kadar büyümelerine olanak sağlamakta.
Bilişim ürünleri içinde büyüyen, “Y kuşağı” dediğimiz kuşağın iş hayatında yerini alması da, genç nüfusun işe yerleşmelerinde onlara ciddi avantaj sağlamakta. Bu teknolojiler ile doğan gençler, doğal olarak bu tip yeni şirket oluşumlarında da çok daha başarılı olmakta.
Bu konuda Davos’ta tartışılan çözüm önerileri ve fikirleri ilerde başka bir yazıda tekrar inceleyeceğiz.