Dünya fibere koşuyor
Türkiye’de birkaç fiber optik kablo ve aksesuvar üreticisi şirket dışında takip edilmeyen 37. Optik İletişim Konferansı ve Fuarı ECOC 2011 ile ilgili izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Bu yıl 18-22 Eylül tarihleri arasında Cenevre Havaalanı’na yakın Palexpo Fuar Alanı’nda düzenlenen konferans ve ürün tanıtımları baştan sona birçok yeniliğe imza atmayı başardı. İçinde, bugünlerde gündeme oturan CERN çalışmalarından yansıyan “Işıktan Hızlı Nötrinolar” hakkındaki sunuları da barındıran ECOC’un yeterli ilgiyi görmemesinin beni şaşırttığını söylemeliyim. Özellikle çalışma gruplarındaki sunumlar, anlatılar ve tezler o denli çarpıcıydı ki en azından Türk akademisyenleri orada görmeyi ve hatta varsa tezlerini coşkuyla dinlemeyi yürekten arzuladım.
EMC, IAC ve SSC’den oluşan 3 ana komite ve teknik 1+6 alt komite (Colladon+TPC) tarafından yürütülen konferansın ana başlıkları şöyle sıralandı: Kuantum İletişim, Optik Tümleştirme, Yakınsamanın bir sonraki basamağı. Donanımda Datacom ve Telecom yakınsaması, Sabit Spektrum ve Transceiver’lardan Kurtulmanın Zamanı Geldi Mi?, Birleştirilmiş S/MDM’e Dönük Yüksek Kapasiteli Fiber Kullanımına Doğru, Paketlenmiş Optik İletişim Ağları İçin Çok Katlı Tasarım (fotonik anahtarlar), CERN: Çarpışmadan Ağ İşbirliğine Doğru, Birimden Sisteme Optik Ağda Ortak İç Birliği Sağlamak, OFELIA, Jean-Daniel Colladon sempozyumu “Işık yönetiminin kilometre taşları”, ITU-T ve IEEE’ deki 100G ve ötesi çalışmaları, Terabit ethernet’te Geleceğin Çözümleri, Optik Ağ ve Bulut’ta Yakınsama, optik iletişimi etkileyebilecek yeni kodlama, 2007’ de Erdal Arıkan tarafından sunulan, bu kez Emre Telatar (EPFL) tarafından öğretilmekte olan geniş değişkenlikli kanallarda kodlama ve çözme, Fiber Üzerinden Mikrodalaga Fotonik Tekniklerdeki Son Gelişmeler, Kanal Tasarımı ve Gizliliğin Bilimi.
Hatırladığım kadarıyla 3 yıl öncesinde yine BThaber’de yazdığım bir yazıda “Terabit hızlar artık hayal değil” demiştim. Muhtelif üniversitelerdeki sunumlarımda devamlı vurguladığım bu saptamanın ECOC 2011’deki çalışmalarda gerçekleşmeye çok yakınlaştığını görmek beni mutlu etti.
“Bulut Bilişim”in üstleneceği yeni roller ve bunun iç ve dış birimlerinin sağlıklı biçimde (bir orkestra yönetimi mantığıyla) ağa bağlanması, ağların daha esnek yapıda oluşturularak gelişmelere açık hale getirilmesi, fiber altyapısında ve aktiflerde yenileme ve çok katlı fotonik anahtar kullanımı da ön planda yerini alacak. Bunlara ek olarak, “Moore Kanunu”nun optik alana yansıtılmış öngörüsüyle DWDM fiber spektrumunda fotonik IC’ler kullanılarak 375 GHz’lik bir bantta –gelecek 2-10 yıl içinde – Tb/s alan yaratılması artık daha sık konuşulup tartışılacak konu başlıkları olacak.
Ülkemiz büyük bir hızla altyapıda yenilenmeye giderek, fiber optik kablolamasını, yüksek hızlara ulaşmayı sağlayan çağdaş normlarda yapmalı. Datacom-Telecom yakınsamasını takip ederek ‘düşük maliyetli-yüksek kapasiteli’ yatırımlarla üst yapıyı yeni gelişmelere hazır hale getirmelidir.
Bu kadar teknik lafın ardından, sözü değerli şair Özdemir Asaf’ın bir şiiriyle bitirmek bana keyifli geliyor:
Kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun, dedi.
Öleceğini bile bile yaşadığını unutmuştu o an. Bozmadım!
ihsan.mutlu@botmas.com.tr