Durgunluk sonrası projeler hız kazanıyor
Özellikle geçtiğimiz iki yıla damgasını vuran ekonomik durgunluk her sektörü olduğu gibi OT/VT sektörünü de etkiledi. Durgunlukla projelerin yavaşladığı bu dönemi geri bırakmaya başlayan pazar, gelecekten ümitli. Bu beklentinin temelinde ise özellikle 2010 yılıyla birlikte hareketlenmeye başlayan pazar ve hızlanan projeler var.
Türkiye’de yaşanan krizlerin yaşattığı en büyük sorunun gerekli sermayenin sektörde olmaması olduğunu belirten Bilkur Proje Müdürü Ufuk Çetin Keçeci, “Bu yüzden borçlanmadan, kendi öz sermayesi ile stoksuz kalmadan, aynı zamanda da stok maliyeti taşımadan günümüzde ayakta kalabilen şirketler kriz sonrası daha da hızlı büyüme eğilimi yaşıyor. Sermaye yapısının sağlamlığı sayesinde Bilkur içinde bulunduğumuz ve geçmiş tüm krizlerden kendi büyüyerek çıkmış ve 21. yılına erişti. OT/VT sektörü bütün sektörlere hizmet etmektedir. Bu yüzden ekonomideki her olumlu gelişme sektörümüzü de olumlu etkilemektedir. Fakat özellikle GSM/GPRS terminallerdeki yüksek vergi oranları maliyetlerin artmasına sebep olduğundan mobil uygulamaların yeteri kadar hızlı gelişmesini engellemektedir” derken, FSS Yazılım Satış ve Proje Yöneticisi Dursun Tosunoğlu, rekabetin arttığı ve kârlılığın azaldığı sektörlerde, verimlilik arayışıyla OT/VT projelerinin artış gösterdiğini belirtti. Tosunoğlu’na göre şirketler bu projeleri hataları ve maliyetleri azaltma, verimliliği artırma ve prestij kazanma aracı olarak görüyor. Küçük ya da orta bütçeli projelerde, proje kararına dönüş hızlandı. Büyük bütçeli projelerde durgunluğun ardından kıpırdanma var. Ancak karara dönüş hızlı değil. Başarılı proje yapamayan OT/VT şirketleri ayakta kalmakta zorlanıyor. OT/VT sektöründe artık büyük kâr marjları söz konusu değil.
Uzun vadeli çözümler tercih ediliyor
ABD’de başlayan ve ardından Avrupa’da yansımalarının görüldüğü ekonomik durgunluğun, gelişen pazarların içinde olduğu Doğu Avrupa ve Akdeniz ülkelerinde nispeten daha az hissedildiğini ifade eden Intermec Technologies Kanal İş Yöneticisi Hakan İkiz, sözlerini şöyle sürdürdü: “OT/VT sektörünün en önemli hedef pazarları olan tüketim ürünleri, lojistik, dağıtım, üretim ve perakende şirketleri rekabet koşulları sebebiyle maliyetlerini azaltmak ve verimliliği artırmak amacıyla yatırımlarına yeni yönler verdiler. Görüştüğümüz müşterilerimizde artık toplam sahip olma maliyeti bilincinin yerleşmeye başladığını; kısa vadeli çözümler yerine kendilerine rekabet avantajı sağlayacak, daha kalıcı, sağlam ve yeni teknolojileri içeren çözümleri tercih ettiklerini söyleyebiliriz. Buna paralel olarak pazar kontrollü bir şekilde büyümeye devam ederek şekillenmektedir.”
Projeler ivme kazandırıyor
Luna Satış Müdürü Levent Öztaş’a göre OT/VT pazarını diğer sektörlerden ayırmak pek mümkün değil. Bunun sebebi ise OT/VT pazarının diğer sektörlerle paralellik göstermesi. Kriz sonrası tüm sektörlerdeki hareketliliğin OT/VT pazarına da yansıdığını vurgulayan Öztaş, “OT/VT sektörü sahadan bilgi toplamak isteyen her işletmenin, kurumların, ihtiyaçlarına çözüm üretebilmektedir. Dolayısı ile sektör bağımsız olarak tüm sektörlere hizmet verilmektedir. Kriz ortamlarında dahi bazen kamusal alandaki değişiklikler OT/VT pazarına olumlu yönde etki yapabilmektedir. Sağlık Bakanlığının 2D barkodları zorunluluğu getirmesi OT/VT pazarına dönemsel olarak ciddi bir ivme kazandırmıştır” derken KoçSistem İş Uygulamaları Satış Yöneticisi Engin Güney ise şunları aktardı:
“Şirketlerin kriz sonrasında büyümeye odaklanmaları OT/VT ihtiyaçlarını gün geçtikçe artırmakta. Bu durum pazarın büyümesini ve bu alanda faaliyet gösteren oyuncu sayısının artmasını beraberinde getirmektedir.”
Ürün çeşitliliği pazarı destekliyor
“2008 yılının son çeyreğinde başlayan ve bütün dünya ekonomisini etkileyen küresel kriz ülkemizde de istenmeyen ekonomik kayıpların yaşanmasına neden olmuştur” diyen Mobit Bilişim Pazarlama Müdürü Ahmet Sinan Ekinci, ekonomik durgunluğun sektöre etkileri konusunda şunları aktardı: “Genelde kriz ortamlarında yatırım kısılan kalemlerin başında teknolojik yatırımlar gelir. Hele bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde bu durum daha belirgin görülür. Yaşanan 2008 küresel krizi ister istemez bizimde içinde bulunduğumuz OT/VT sektörünün de bu krizden bir miktar etkilenmesine neden olmuştur. Bunu inkar edemeyiz. Özellikle 2009’un ilk çeyreği beklenen satış rakamlarının çok uzağında kalınmasına neden olmuştur. 2009 ikinci çeyreği ile birlikte başlayan canlılık satışları bir miktar artırmıştır. 2009 yılının üçüncü çeyreği ile birlikte OT/VT pazarında hizmet veren şirketlerin yeni ürün tanıtımları hızlanmış ve 2010 yılına daha iyi bir sinerji ile girilmesine neden olmuştur. Artık şirketler ayakları üzerine daha sağlam basmalarını sağlayacak ürün ve projelere yönelmek durumunda kalmaktadır. Şirketler pazarı destekleyecek yeni ürünleri getirerek ürün portföylerini artırma yolunu seçmektedir. Buna paralel olarak ürün çeşitliliği ve yeni proje arayışları gelecek kriz ortamlarında pazara yönelik şirketlerin daha sağlam durmasına neden olacaktır.”
Krizin her şirket üzerinde farklı etkiler gösterdiğini belirten Mobisis İş Geliştirme Yöneticisi Mahmut Cenk Ünlü, “Hatta pazara hakim ve çoğu küresel olan OT/VT üreticilerinin farklı pazarlarda farklı performans sergilediğini söyleyebiliriz. Bizim bölgemiz açısından temsil ettiğimiz Motorola şirketinin kriz sürecinde oldukça başarılı olduğunu görüyoruz. Toplamda 3,7 milyar dolar; EMEA bölgesinde 800 milyon dolar ciro yapan Motorola EMS, ülkemizde de tüm hedeflerini tutturarak oldukça başarılı oldu. 2011 için de pazarda yüzde 10’luk bir büyüme bekliyoruz” dedi.
Ünlü’ye göre kriz sonrası en büyük fark yeni ürün ve teknolojilerin pazara girmesi yönünde olacak. Kriz döneminde iş gören teknolojilere yatırım yapıldı. Şimdi ise fark yaratan teknolojiler gündemde.
Univera Ürün Yöneticisi Emre Çelik; “Yaşadığımız ekonomik kriz tüm sektörleri olduğu gibi bilişim ve onun altında yer alan OT/VT sektörünü de derinden etkiledi. Krizin en büyük etkisi bütçelerin kısılması nedeniyle OT/VT projelerinin ertelenmesi olmuştu. Krizin etkilerini aştığımız bu günlerde pazar ertelenen projelerin tek tek devreye girmesi nedeniyle hızlı bir büyüme içerisinde. Tabi bu büyümede yurtdışında uzun süredir OT/VT çözümlerinin kullanıldığı ancak Türkiye’de yavaş gelişmekte olan mobil saha servis uygulamalarının artmasının da etkisi var” dedi.