E-devlet sıralamasında neden geriliyoruz?
Toplumdaki bilgi akışının sağlanması, doğru ve güvenilir bilgiye ulaşabilmek, devlet ile vatandaşlar arasındaki iletişimi artırmak ve yüksek refah seviyesine yaklaşabilmek için önem taşıyan e-devlet uygulamalarında geride kalıyoruz. Birleşmiş Milletler E-Devlet Araştırması 2012’nin sonuçlarına göre, Türkiye 69. sıradan 80. sıraya geriledi. Dünya çapında e-devlet çalışmaları hızla sürüyor. Birleşmiş Milletler E-Devlet Anketi 2012’nin sonuçları da önemli oranda gelişimi ifade ediyor. Kamu sektörünün bilgi ve iletişim teknolojilerine yaptığı yatırımlar sonucunda halkın yenilikçi teknolojik çözümlerinin ekonomik ve sosyal hayata etkileri açıkça görülüyor.
Dünya ekonomisinde bir durgunluktan bahsedilirken doğrudan hizmet götürmenin önemi de artıyor. Bu nedenle, sürdürülebilir bir gelişim için e-devlet uygulamalarının yeniden düzenlenmesi ve kamu altyapılarının buna uygun olarak inşa edilmesi gerekiyor.
Tüm dünyada e-devlet yatırımları dendiğinde Kuzey Amerika ve Avrupa’nın yanı sıra Güney Kore, Singapur, Japonya, Avustralya, Yeni Zelanda ve İsrail’in öne çıktığı görülüyor. Bu saydığımız ülkelerin ortak noktasındaysa yüksek gelirli gelişmiş ekonomiler bulunuyor.
Güney Kore en fazla e-devlet gelişimini gösteren ülke konumunu 2012 yılında da korudu. Doğu Asya ülkesinin ardında üç Avrupa ülkesi geliyor: Hollanda, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda. Hemen arkalarındaysa Danimarka, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Fransa ve İsveç yer alıyor. İlk 20’ye bakıldığında belki de İsrail, Liechtenstein ve Lüksemburg gibi küçük ülkelerin yer alması şaşırtıcı geliyor.
E-devlet çalışması neyi hedefliyor?
Birleşmiş Milletlerin her yıl düzenlediği bu anketlerde, tüm sistemlerin birbirine uyumlu hale getirilmesiyle farklı kamu hizmetlerinin fonksiyon olarak bağlantı kurabilmesine dikkat ediliyor. Giderlerden tasarruf edilmesinin yanı sıra geliştirilen kamu çözümlerinin ne denli etkili olduğuna bakılıyor. Kullanıcıyı merkeze yerleştiren kamu hizmetlerinin ulaştırılması, e-devlet sıralamasında önemli unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.
Çalışmada vatandaşların tek bir portal üzerinden istediği işlemleri yürütebildiği internet ortamını sağlayan ülke sayısının azlığına dikkat çekiliyor. Avrupa Birliği ülkeleri e-devlet sıralamasında üst sıralarda yer alsa da, bu konuda sınıfta kalıyor. ABD, Güney Kore, İsrail, Avustralya, Norveç, Danimarka, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yeni Zelanda tek bir portal üzerinden bilgi, hizmet ve katılım hizmetlerini sunuyor.
Türkiye 80. sıraya geriledi
Ülkemiz genelde dünya ortalamasının biraz üstünde kalıyor. 2003-2012 arasındaki indeksimiz şu şekilde: .506, .4892, .496, .4834, .478, .5281. Bundan önceki son 3 raporda 56, 76 ve 69. sırada yer alan Türkiye, 2012 çalışmasında indeks puanını yükseltmesine rağmen ancak 80. sırada yer alabildi. 2010 da .478 olan index .5281’e çıktı.
Aslında bu veri, diğer ülkelerin e-devlet gelişiminde hızlandığını gösteriyor. Ülkemiz ise bu gelişime ayak uyduramıyor.
Türkiye’nin listelendiği bölge ise Batı Asya. Bu bölgedeki diğer ülkeler şu şekilde sıralanıyor: Ermenistan, Azerbaycan, Bahreyn, Kıbrıs Rum Kesimi, Gürcistan, Irak, İsrail, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Omman, Katar, Suudi Arabistan, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen. 17 ülkenin yer aldığı bölgenin ortalaması 0.5547. Avrupa ortalamasının 0.7188 olduğunu hatırlatalım.
Türkiye bölge ortalamasının altında kalarak 17 ülke arasında 10. sırada yer alıyor. Avrupa ortalamasına yaklaşamıyor bile. Bu nedenle doğru devlet teşviki ve yatırımlarıyla e-devlet uygulamalarının geliştirilmesi gerekiyor.
Öncelikle devletlerin rolünü anlaması gerekiyor
BM E-Devlet Araştırması 2012’de öncelikle devletlerin sürdürülebilir gelişim için üstlenecekleri rolün farkına varması gerektiği öne çıkıyor. Rapora göre, ikinci aşamada sadece kamuyu düşünmeyip, özel sektör ve sivil toplum örgütlerini de hatırlayarak toplumun tüm kesimleriyle işbirliğine gidilmesi ve paylaşımcı olunması gerekiyor. Uzun dönemli vizyon, stratejik çalışma yapısı, genel stratejiye uygun olarak BT yönetim programı ve BT sistemlerinin teknik bütünleştirmesi başarıya giden yolda önem kazanıyor.
Üçüncü sırada yakınsama teknoloijleri ve sosyal medya ile ağların gelişiminin yeniden ele alınması gerektiği yer alıyor. Günümüz dünyasını yeniden şekillendiren “bilgi” kavramının farkına varılarak uygun BT altyapısının vatandaşlara sunulması gerekiyor.
Dördüncü aşamada tüm vatandaşlara ulaşma gereğinin unutulmaması, tüm çevrimiçi hizmetlere erişimin en üst seviyeye getirilmesi yer alıyor. Beşinci aşamada düşük kullanım ve kullanıcıların eğitilmesi konusuna eğilmenin önemi geliyor. Son olarak e-devlet uygulamalarının ne denli büyük fırsatlar yarattığının gözlerden kaçmaması gerekiyor.