e-Dönüşüm, zorunluluğun ötesine geçti
Şirketler hem dijital dönüşüm çalışmaları kapsamında hem de yasal mevzuat gereği süreç yönetimleri e-fatura, e-arşiv, e-defter, e-irsaliye, e-SMM, e-imza ve KEP gibi e-dönüşüm uygulamaları ile kağıtsız ortama geçirdiler. Pek çok şirket, bazı uygulamalar zorunlu olmasa bile verimliliklerini artırabilmek adına e-dönüşüm çalışmalarını gerçekleştirdi ve gerçekleştirmeye devam ediyor. Finansal hareketlerin kayıt altına alınması ve sahteciliğin önlenmesi konusunda da önemli bir görev gören e-dönüşüm uygulamaları, pandemi sürecinde de şirketlerin önemli verimlilik araçlarından bir tanesi oldu.
Türkiye’de özel sektör büyük ölçekli şirketlerden KOBİ’lere yayılan bir ilgi ile, e-dönüşümde zorunluluğun ötesine geçiyor. Uzmanların öngörüleri de özellikle pandemi döneminde bu alandaki büyümenin hızlanarak arttığını gösteriyor. Devletin kayıtdışı ekonomi ile mücadele hedeflerinin kurumsal hayattaki yansıması olan bu uygulamalar halka halka büyüyerek e-dönüşüm’e gerçek katma değerini de katıyor.
Mükelleflerine tasarruf ve kurumsallığı, kamu içinse ölçülebilirlik ve minimum kayıtdışı ekonomiyi beraberinde getiren e-dönüşüm uygulamaları, sadece Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) yıllık cirosu ile zorunlu tuttuğu şirketlerle sınırlı kalmıyor. Ciro seviyesi daha düşük olsa bile yönetim kolaylığı, hesap verebilirlik ve ölçülebilirlik gibi gerekçeler, birçok şirketin de e-dönüşüm yatırımlarına eğilmesini sağlıyor. Bu başlıkta elde edilen faydalar, yatırımın geri dönüşünün hızlı olmasını, buna karşılık değerli faydaların elde edilmesini sağlıyor.