“E-ticaret önemli bir ihracat kanalı olabilir”
E-ticaret sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sanalpazar Genel Müdürü Cem Kesici, ABD ve AB’de e-ticaret oranları toplam perakendenin yüzde 10’u civarında iken, Türkiye’de bu oranın yüzde 1 seviyesinde kaldığına dikkat çekti. Kesici, çeşitli düzenlemelerle sektörün iş hacmininin 10 kat artırılabileceğini, e-ticaretin önemli bir ihracat kanalı haline gelebileceğini ve sektördeki potansiyellerden herkesin yararlanabileceğini belirtti.
Buhar makinasından, akıllı telefonlara kadar tarih boyunca tüm teknolojik gelişmelerin eninde sonunda kendi dünyasını yarattığını söyleyen Kesici, internet ve e-ticareti de mevcut koşullara sığdırmaya, sıkıştırmaya çabalamanın orta vadede başarısızlıkla sonuçlanacağını belirtti. Kesici, her yeni gelişen sektörde olduğu gibi, e-ticarette de belirsizlikler olduğunu, her kesimde çeşitli yasal düzenlemelere yönelik beklentiler bulunduğunu ifade etti.
Son günlerde sıkça gündeme gelmeye başlayan e-ticaret yolu ile ihracat konusunda Kesici, “E-ticaret girişimlerinin kolaylıkla ihracat yapabilmesi yönünde çok değerli ve yararlı düzenlemeler yapıldı. Ancak burada karşı ülkelerin gümrük mevzuatları da konunun ikinci boyutu. AB ve Türkiye için potansiyel müşteriler içeren birçok ülkenin kendi gümrük kısıtlamaları var. Çevre ülkeler ve AB ile yapılabilecek anlaşmalar ile belli bir değerin altındaki (örneğin 100€) gönderiler için gümrük muafiyeti ve kolaylıklar sağlanabilir. Bu hem sektörü geliştirir, hem de e-ticaretin önemli bir ihracat kanalı haline gelmesini sağlar. Bu şekilde, yine ülkemiz insanının gelirine katkı sağlanmış olur. Çin’deki uygulamalar dikkatle incelenmeli. Çin’de devlet internet üzerinden satış yapan her ölçekte girişimciye çok çeşitli destekler sağlamakta. Örneğin Çin’in devlete ait posta/kargo organizasyonu, dünyanın bir ucuna çok makul fiyatlarla gönderi yapıyor. Tek hedef Çin’de üretilen malların dünyanın her yerinde alıcıya en uygun fiyatla ulaşabilmesi’ dedi.
“Yapılması gereken kısıtlamak yerine genişletmek”
Kesici, “Konuya vergi mevzuatı açısından bakarsak, örneğin Gelir Vergisi Kanunu’nda küçük bir hacimle evlerine ek gelir sağlamaya çabalayan kişilere destek amacıyla oluşturulan ‘esnaf muaflığı’ kavramı on yıllardır vardır ve yürürlüktedir. Hatta kapsamı 2007’de genişletilmiştir. Küçük e-ticaret girişimcisi yasalarda hiçbir değişiklik yapılmaksızın şu anda bile var olan ‘motorlu nakil vasıtaları kullanmamak şartı ile gezici olarak veya bir iş yeri açmaksızın perakende ticaret ile iştigal edenler’ şeklinde yapılan tanıma uyuyor şeklinde yorumlanabilir. Ama en sağlıklı çözüm bu gibi yasal düzenlemelerin açıkça e-ticareti de içine alacak şekilde yeniden düzenlenmesidir. Düzenleme ile bu muafiyetin kötüye kullanım olasılıklarını engelleyecek sınırlar da tanımlanmalıdır. Böylece e-ticaretin herkes tarafından çekince duymaksızın yapılması desteklenir, tekelleşme engellenir ve sektördeki potansiyellerden herkesin yararlanmasının önü açılmış olur” dedi.
“Teşvik yabancı yatırımcı bulmayı kolaylaştırır”
Kesici, halen devlet kurumları tarafından sağlanan teşviklerin hemen hemen hiçbir türünün e-ticaret girişimlerini kapsamadığını da belirtti. Kesici, “Sadece tek bir fikre değilse de, kendini belli ölçüde ispatlamış girişimlere verilebilecek teşvikler büyük önem taşıyor. Bu yaklaşım, hem halen yalnızca yabancı yatırımcı bulmaya odaklı sermaye arayışlarına başka bir boyut kazandıracaktır, hem de girişimler belli bir seviyeye daha kolay gelebileceğinden, yabancı yatırımcılar daha cesur yatırımlar yapabilecektir” diye konuştu.
“Kısa süreli de olsa KDV indirimi iş hacmini artırır”
E-ticarette sağlanacak KDV indirimi gibi uygulamaların da toplam iş hacmini önemli oranlarda artırabileceğini belirten Kesici, “Örneğin, yüzde 5 oranında bir KDV indirimi, toplam iş hacminde 10 kat büyüme gibi ciddi artışlar sağlayabilir. E-ticaret, ticaretin en kayıtlı halidir dolayısı ile her türlü denetim de çok kolay yapılabilir. Bu nedenle, vergi kaybı da söz konusu olmayacaktır. Böyle bir indirim kısıtlı bir süre için bile yapılsa, yerli yabancı tüm yatırımcıların algısını, tüketicilerin e-ticarete bakışını çok olumlu etkileyecek ve Türkiye e-ticaret sektörünü hem teknoloji hem de hacim açısından çok ileri seviyelere taşıyacaktır” dedi.
“Bilinçli yanlış bilgilendirme yapılıyor”
Türkiye’de e-ticaretin ABD ve AB ile kıyaslandığında henüz emekleme aşamasında olduğunu söyleyen Kesici, “E-ticarette çok büyük bir parasal hacim olduğu, büyük bir kayıt dışılık ve vergi kaçağı bulunduğu yönünde bilinçli bir yanlış bilgilendirme yapılıyor. Bazı kesimler, böyle bir algı oluşturarak, olası yasal düzenlemeleri kendi lehine yönlendirmeye çalışıyor. Bu tarz düzenlemeler en başta internetin doğasına aykırı olacaktır. Sektöre yönelik düzenlemeler, e-ticaretin yarattığı katma değerin olabildiğince eşit dağıtılmasını hedefleyerek yapılmalı” dedi. Kesici, tüketicilerin e-ticarette, özellikle de ‘pazar yeri’ iş modelindeki sitelerde sorunlar yaşadığına dair yayılmaya çalışılan algının da gerçekle ilişkisi olmadığını, örneğin Sanalpazar.com’da aylık 50 binden fazla alışveriş gerçekleştiğini ve alıcıların yüzde 95’inin satıcılara ‘mükemmel’ anlamına gelen 5 üzerinden 5 puan verdiklerini söyledi.