EBA’yı hayat boyu öğrenme platformuna dönüştürmek istiyoruz
MEB YEĞİTEK Genel Müdürü Anıl Yılmaz, “Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla değiştiği günümüzde eğitim sistemimiz geleceğin ihtiyaçlarına ayak uydurmak zorunda. Bugünün öğrencileri artık bizim jenerasyon için tasarlanmış eğitim sisteminde öğrenememekte. Teknolojiyi bir araç olarak değil keşfetmek için bir ortam olarak algılayan yeni nesiller için öğrencilerin bireyselliğine, öğrenme, öğretme ve teknolojinin etkin kullanımına odaklanmalıyız” değerlendirmesini yaparak “Ülke çapında dijital içerik geliştirme ekosistemi oluşturmayı planlıyoruz. Önümüzdeki dönemde eğitimin ‘Yeni Normal’i diyebileceğimiz karma modele geçiş olmasını öngörüyoruz. ‘Yeni Normal’i mümkün kılacak eğitim teknolojileri altyapılarını kurmak ve sürekli geliştirmek için eğitimde dijital dönüşüm hamlemiz hızlanarak devam edecek” dedi.
“Öğrencilerimizin 21. yüzyılın gerektirdiği becerilere sahip olarak, en donanımlı ve hazır halleriyle hayata atılmalarını hedefleyen Genel Müdürlüğümüz, kurulduğu 1951 yılından beri eğitimde fırsat eşitliği ve teknoloji kullanımı konusunda çok önemli görevler yerine getirdi. Eğitimde bir dönüşüm hareketi olan ‘Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi’nin ve dünyanın en büyük eğitim portallerinden birisi olan ‘Eğitim Bilişim Ağı (EBA)’nın yürütücüsü ve eğitim teknolojilerinde öncü bir kurum olarak, Bakanlığın kapasite, hizmet alanı ve erişim itibarıyla başlıca birimlerinden biri olarak hizmetlerimizi sürdürüyoruz” şeklinde konuşan Anıl Yılmaz, gelinen süreçle bağlantılı olarak şunları kaydetti: “Değişen teknolojiler, zaman içinde öğrenme alışkanlıklarının farklılaşmasıyla eğitimde yeni yaklaşımlar benimsendi ve farklı projeler hayata geçirildi. Genel Müdürlüğümüzce yürütülen FATİH Projesi okullarımızdaki teknolojiyi iyileştirmek amacıyla bilişim teknolojisi araçlarının öğrenme-öğretme sürecinde daha fazla duyu organına hitap edecek şekilde, derslerde etkin kullanımı amacıyla 2010 yılında başlatıldı. Proje kapsamında bugüne kadar 15.103 okulda 325.883 derslikte 1.015.078 adet veri ucu ile ağ altyapısı kurulumu gerçekleştirildi. Türksat ile Bakanlığımız arasında 02 Ocak 2019 tarihinde ‘Okullara Uydu Üzerinden İnternet ve Teknik Destek Hizmeti Sözleşmesi’ imzalandı. ADSL veya fiber optik kablo altyapısı bulunmayan bölgelerde yer alan okulların dijital eğitim içeriklerine erişimi için uydu internet erişimi sağlanmakta. Uydu internetine alternatif olarak daha yüksek kapasiteli, nitelikli ve ekonomik çözüm yöntemi olarak GSM şebekesi üzerinden de 2.150 okula mobil şebeke üzerinden internet erişimi sağlandı. Erişimin ülkenin her yerinde bulunan okullara sağlanabilmesi ve fırsat eşitliğinin yaratılması amacıyla Türk Telekomünikasyon A.Ş. ve Bakanlığımız arasında 26 Ocak 2015 tarihinde ‘Eğitimde Fatih Projesi İş Birliği Protokolü’ ve 01 Ocak 2019 tarihli ek protokol imzalandı. Protokol kapsamında ağ altyapı ve etkileşimli tahta kurulumu tamamlanan okullardan 13.580’i Fatih Projesi için özel olarak oluşturulan VPN ağına dâhil edildi.”
‘PARDUS ETA’yı TÜBİTAK’la birlikte geliştirmeyi sürdürüyoruz
Yılmaz, “Geçtiğimiz yıl alınan 16.703 adet yeni ‘Etkileşimli Tahta’nın okullarımıza kurulumuyla toplam kurulu ‘Etkileşimli Tahta’ sayımız 448.991 adet oldu. 200 bin sınıfımızda daha ‘Etkileşimli Tahta’ya ihtiyaç var. Şimdi bu eksikleri tamamlıyoruz. Kısa süre önce 18 bin etkileşimli tahtanın daha ihalesini yaparak sözleşme imzaladık. İhtiyaçlar ve mali imkânlar doğrultusunda ‘Etkileşimli Tahta’ların okullarımıza kurulumu bundan sonraki süreçte de devam edecek” bilgisini vererek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunları yaparken FATİH projesini de elde edilen deneyimler ve yeni ihtiyaçlar doğrultusunda sürekli değerlendiriyor ve yeniden yorumluyoruz. FATİH Projesi kapsamında öğrencilerin temel bilgisayar becerilerinin kazanılması ve geliştirilmesini sağlayabilir nitelikte, kodlama ve proje aracı olarak da kullanılabilecek yapıda, web ve ofis uygulamaları ihtiyaçlarını karşılayabilir bilgisayar donanımı çözümleri araştırıldı, belirtilen fonksiyonlara sahip ve düşük maliyetli olması nedeniyle 14 pilot okula 375 adet Tek Kart Bilgisayar Seti pilot uygulama çalışmalarına başlanıldı.” “Bu çalışmaların yanı sıra bizim için, açık kaynak kodlu, kodlarına hâkim olduğumuz işletim sistemi geliştirilmesi hayli önemliydi. Böyle bir milli işletim sistemine sahip olmak amacıyla TUBİTAK’ın girişimiyle başlamış olan çalışmalara MEB olarak biz de katkı sunuyoruz” açıklamasını yapan Yılmaz, “Hedef kitlesi hem bireysel hem de kurumsal kullanıcı olan PARDUS’u Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda öğrenim gören öğrenci ve öğretmenlerin hizmetine sunduk. Etkileşimli tahtaların tamamı bu sistemi kullanabilir yeterlilikte olup yüzde 10’unda PARDUS kullanılmakta ve geliştirme çalışmaları devam etmekte. Ayrıca ders işleme metodolojimize ve ihtiyaçlarımıza uygun etkileşimli tahtalar için dokunmatik özellikli ve özel arayüze sahip PARDUS’un yeni bir sürümü olarak ‘PARDUS ETA (Etkileşimli Tahta Arayüzü)’ geliştirildi. EBA içerikleri ve bu içeriklerin sınıf içi kullanım senaryolarındaki gelişmelere paralel olarak ‘PARDUS ETA’yı TÜBİTAK’la birlikte geliştirmeyi sürdürüyoruz. PARDUS’u sadece ‘Etkileşimli Tahta’larda değil, bilişim sınıflarında kullanacağımız yeni nesil masaüstü bilgisayarlarda da kullanmayı hedefledik. Bu kapsamda tek kart bilgisayarlar için özel geliştirilmiş PARDUS ARM versiyonu çalışmaları devam ediyor. Rekabet edilebilirliğinin artırılması, daha çok kullanılan bir işletim sistemi olabilmesi için bir ekosistem oluşturma gayreti içerisindeyiz. PARDUS yeni versiyonlarıyla kendi bulut temelli uygulama ve ofis yazılımlarını sunmakta, milli bulut hizmeti kullanımına da imkân sağlamakta. TÜBİTAK ve Milli Eğitim camiasının gücünü birleştirerek geliştirici grubunun öğretmenlerin de desteğiyle büyütülmesi çalışmalarına devam edilecek” dedi.
‘Bilişimle Üretim Projesi’ne 2019-2020 eğitim öğretim yılında 81 ilde 139 okul ile devam ediyoruz
‘FATİH Projesi’nin yanında YEĞİTEK tarafından çeşitli ulusal ve uluslararası nitelikte proje ve araştırma çalışmalarının gerçekleştirildiğini aktaran Yılmaz, şu detayları paylaştı: “Bu kapsamda; ‘Bilişimle Üretim’, ‘Sosact’, ‘Codeweek’ projeleri ile ulusal düzeyde, ‘eTwinning’, ‘Scientix’, ‘TeachUp’, ‘Geleceğin Sınıfı Laboratuvarı (FCL)’, ‘EDUSIMSTEAM’, ‘DESIGNFILS’, ‘NOVIGADO’, ‘Çocuklar için Yapay Zekâ’ projeleriyle de uluslararası düzeyde öğretmen ve öğrencilerin dijital becerilerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Ayrıca Avrupa Komisyonu, UNESCO, Avrupa Konseyi, Avrupa Eğitim Vakfı ile eğitim alanında dijital çalışmalar ortak çalışma gruplarıyla sürdürülmekte. Diğer yandan MIT Media Lab ile sürdürülen iş birliği çerçevesinde öğretmenlere yönelik eğitimler geliştirmekte ve ortak çalışmalar sürdürmekteyiz.” ‘2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde belirtilen ‘Öğrencilerimizle birlikte, kendilerine bilişimle üretim becerileri kazandırmaya yönelik olarak, kodlama ve 3D tasarım etkinlikleri yürütülecektir’ hedefi doğrultusunda; 2019 şubat ayında küçük ölçekli pilot olarak başlatılan ‘Bilişimle Üretim Projesi’ne, 2019-2020 eğitim öğretim yılında 81 ilde 139 okul ile devam ettiklerini kaydeden Yılmaz, “Bu kapsamda eğitim ortamlarını çevrimiçi eğitim içerikleri, eğitim kitleri, 3D yazıcılar ve öğrenme materyalleriyle destekledik; hem sınıf hem de BT öğretmenlerine yüz yüze ve uzaktan eğitimler verdik ve vermeye devam ediyoruz” dedi. Yılmaz, şu noktaları ekledi: “Ayrıca ‘Vizyon Belgesi’nin ‘Yabancı Dil Eğitimi Teması’ altında TRT ile iş birliği yapılarak çizgi film, animasyon gibi konularda alt yazılı ve doğrudan yabancı dilde üretilmiş özgün yapımların kazandırılması, öğrencilerin çevrimiçi yazma ve tartışma etkinliklerini yapabilmeleri için ortamların oluşturulması, ulusal ve uluslararası yayıncılardan yenilikçi dijital kaynakların temin edilmesi, tüm dijital içeriklerin öğrencilerin dinleme, okuma ve yazma dil becerilerini bütüncül olarak geliştirildiği temalar bağlamında tasarlanması Genel Müdürlüğümüz sorumluluk alanında bulunan hedeflerdir.”
EBA’da her içerik, derslerin ilgili kazanımlarıyla eşlenerek sisteme konuluyor
“2019-2020 eğitim öğretim yılına başlarken tamamen yenilediğimiz Türkiye’nin dijital eğitim platformu olan Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ile okul öncesinden 12. sınıfa kadar tüm seviyelerdeki yaklaşık 18 milyon öğrenci, 1 milyon öğretmen ve velilerimize hizmet veriyoruz” açıklamasını yapan Anıl Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Özel okul öğrencilerimiz de 2019 eylül ayından itibaren EBA’dan faydalanabiliyor. Öğrenciler TC Kimlik numaraları ve oluşturdukları şifreleri, öğretmenler MEBBİS ya da e-Devlet hesap bilgileri ve velilerimiz e-Devlet hesap bilgileri ile EBA’ya giriş yapabilmekte. Bu şekilde kullanıcı doğrulaması yaptığımız için kullanıcılarımıza kişiselleştirilmiş bir öğrenme ortamı sunuyoruz. Aynı zamanda sosyal bir platform olan EBA üzerinden öğretmen ve öğrencilerimiz birbiriyle etkileşim içinde olabilmekte, öğretmenlerimiz öğrencilerine çalışmalar göndermekte ve öğrencilerinin hem bu çalışmalar için hem de genel olarak EBA kullanımına bağlı olarak ders konularındaki performanslarını detaylı olarak analiz raporlarından takip edebilmekteler. Kişiselleştirme ile her öğrencimize özelleşmiş arayüz ve içerikler sunmanın yanı sıra akıllı öneri sistemi ile de öğrencilerin performansına göre içerikler sistem tarafından öneriliyor. EBA’da her içerik, derslerin ilgili kazanımlarıyla eşlenerek sisteme konuluyor. EBA’da 5 binden fazla kitap 240 binden fazla soru öğretmen ve öğrencilere sunuluyor. Ayrıca bu ders içeriklerinin yanı sıra öğretmen, öğrenci ve velilerin kişisel gelişimlerine ve eğlenceli zaman geçirmelerine katkı sağlayacak içeriklere ulaşabileceği bir Kütüphane alanı da bulunuyor.” “Öğrencilerimizin farklılaşan ihtiyaçlarına alternatif çözüm olarak da 11. ve 12. Sınıflar için yapay zekâ destekli EBA Akademik Destek sistemini kullanıma sunduk” ifadesini kullanan Yılmaz, şunları aktardı: “Detaylı konu anlatım videoları, örnek sorular ve çözüm videoları, testler, önceki yıllara ait üniversiteye giriş sınav soruları ve çözümleri buradan sunuluyor. EBA Akademik Destek sayesinde öğrencilerimizin tercih listesi ve mevcut seviyesini göz önünde bulundurarak hangi konuyu ne kadar çalışması gerektiğini planlayan özel bir çalışma programı hazırlanıyor. Böylece öğrencilerimizin hedeflerine göre kişiselleştirilmiş yol haritasıyla çalışmasına olanak sağlanıyor. Öğrencilerimize sunulan bu hizmetlerin yanı sıra öğretmenlerimize özel olarak Mesleki Gelişim Alanı sunulmakta. Velilerimiz de EBA’da çocuklarının çalışmalarını ve tamamlama durumlarını, EBA kullanımına bağlı olarak ders konularındaki performanslarını görebilmenin yanı sıra EBA akademik başarısının, EBA puanı ve sıralamasının, proje ve sertifikalarının yer aldığı EBA Portfolyolarını inceleyebilmekte ve EBA Kütüphane alanından faydalanabilmekte. EBA platformundan bu ana kullanıcı gruplarının yanında, akademisyenler, yurt dışındaki Türk okullarının öğretmen ve öğrencileri, ülkemizde geçici koruma altında bulunan Suriyeli öğrenciler ve eğitmenleri ve açık okul öğrencileri de faydalanıyor. Önümüzdeki dönemde EBA’yı aynı zamanda bir hayatboyu öğrenme platformuna da dönüştürmek istiyoruz.”
Örgün eğitim sistemimizi dijital platformla bütünleşik bir yapıda çalıştırmak mümkün olacak
“Eğitimi bir ekosistem olarak gören ve bu sistemin tüm alt bileşenlerini eş zamanlı tasarlamayı ilke olarak benimseyen ‘2023 Eğitim Vizyonu’, insanı merkeze alan, evrensel doğruları yerli ve milli bir bakış açısıyla özümseyen, esnek, beceri ve görgü odaklı, hesap verebilir ve sürdürülebilir bir ilkesel duruşun aşama aşama hayata geçirilmesini hedefliyor” açıklamasını yapan Yılmaz, “‘Vizyon Belgesi’nde yer alan ‘Öğrenme Süreçlerinde Dijital İçerik ve Beceri Destekli Dönüşüm’ teması altında; içerik normları ve kalite standartları tüm olası kullanım senaryolarını destekleyecek şekilde ‘Ulusal Dijital İçerik Arşivi’nin oluşturulması, içerik çeşitliliğini desteklemek için ülke çapında içerik geliştirme ekosisteminin kurulması, dijital içerikler kullanılarak kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimlerinin yaşanabildiği platformların hazırlanması, dijital içerikleri etkin olarak kullanma ve geliştirme kültürü edinmiş lider öğretmenlerin yetiştirilmesi hedeflerinin gerçekleştirilmesi yönünde Genel Müdürlüğümüz çalışmalarına hızla devam etmekte” dedi. Yılmaz, konuşmasında şu detayları vurguladı: “18 milyon öğrenci, 1 milyonun üzerinde öğretmen ve velilerimize daha verimli ve etkili bir uzaktan eğitim altyapısı sunma, ayrıca gelecekte de Covid-19 benzeri felaket durumlarına ulusal ölçekte hazırlıklı olmamızı sağlama ve anlık olarak daha fazla kullanıcıya birden hizmet verebilecek yeni bir sistem kurma ihtiyacımız ortaya çıktı. Böyle bir uzaktan eğitim sisteminin kurulması için gereken ön çalışmalar ve projelendirme Bakanlığımızca başlatıldı. Kurulması öngörülen yeni sistem ile sadece afet ve kriz dönemlerinde çok daha etkili uzaktan eğitim hizmeti sağlanmış olmayacak, aynı zamanda normal dönemlerde örgün eğitim sistemimizi dijital platformla bütünleşik bir yapıda daha etkili çalıştırmak mümkün olacak. Söz konusu projenin finansmanı için Dünya Bankası, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı nezdinde girişimlerde bulunuyoruz.” “Bu proje ile geleneksel eğitim metodunun çevrimiçi eğitim materyalleriyle zenginleştirilmesinden yani harmanlanmış öğrenmeden bahsediyoruz” diyerek konuya dikkat çeken Yılmaz, “Hem Covid-19 nedeniyle okulların kapalı olduğu dönem için hem de sınıf tabanlı öğretime kademeli olarak geri dönüş için mevcut dijital içerikler gözden geçirilerek iyileştirilecek; kaliteli, güvenli ve dezavantajlı grupları da kapsayıcı uzaktan eğitim içerikleri oluşturulacak. Pedagojik yaklaşımı kuvvetli dijital içerik ve becerilerin gelişmesi, içerik çeşitliliğinin desteklenmesi, kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimlerinin yaşanabileceği platformların hazırlanması amacıyla farklı aktör ve kurumların katılımıyla ülke çapında dijital içerik geliştirme ekosistemi oluşturmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.
‘Eğitim Teknolojileri İnovasyon Merkezi’ dijital içerik geliştirme ekosisteminin lokomotifi olacak
Anıl Yılmaz, oluşturulması planlanan ekosistem hakkında şu detaylara değindi: “Eğitimde yenilikçi, katılımcı ve ihtiyaca yönelik kurulacak olan ekosistem; dijital içeriklerin ve becerilerin sürekli gelişimi için teknoloji ve eğitim alanında kamu ve özel sektör uzmanlarını, öğretmenleri, akademisyenleri, girişimcileri, ilgili kuruluş ve şirketleri yani tüm paydaş ve hedef gruplarını sağlam bir iş birliği ve iletişim içinde bir araya getirecek. Ekosistem yapısı içinde dijital eğitim materyallerinin ve teknolojilerinin geliştirildiği, test edildiği ve pilotlandığı ‘Eğitim Teknolojileri İnovasyon Merkezi (EdTech Hub)’ hayata geçirilecek ve bu merkez ekosistemin lokomotifi olarak çalışacak. Ayrıca ekosistem içinde ‘EdTech’e bağlı bir pedagoji merkezi olan ‘Profesyonel Öğrenme Laboratuvarı’ (PLL) faaliyet gösterecek. Ekosistemin bir parçası olan öğretmen eğitimleri, uzaktan ve harmanlanmış eğitim süreçlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesine yönelik pedagojik desteği ve farklı öğrenen özellikleri (kırsal-kentsel, sosyoekonomik durum, kırılganlık ve risk altında vb.) için eğitim teknolojisinin kullanımını içerecek. Pilotlaması yapılmış, öğretmen ve öğrencinin deneyimlediği, kanıt temelli yaklaşımla geliştirilen içerikler EBA sistemine entegre edilerek eğitim öğretim sürecinde sürekli değerlendirilip geliştirilmeye devam edilecek. Bu proje ile dijital eğitim ve öğretim materyallerini belli kalite standartlarında kullanıma sunacak, adil, erişilebilir yenilikçi ve olası kullanım senaryolarını destekleyici ‘Ulusal Dijital İçerik Arşivi’ oluşturulacak. Mevcut ve yeni geliştirilecek dijital eğitim içerikleri ‘Dijital İçerik Arşivi’nde etiketleme yöntemiyle veritabanında saklanacak. Bu doğrultuda öğretmenlerin, öğrencilerin, akademisyenlerin, araştırmacıların, şirketlerin, STK’ların ve diğer tüm paydaşların yaratıcı ve akademik çalışmalarını paylaşmaları, başkalarının çalışmalarına erişmeleri ve bu çalışmaların üzerine inşa etmeleri de kolaylaşacak.”
Ümitköy veri merkezinde daha büyük kapasiteli yeni donanımlar sisteme entegre edildi
Türkiye’de ilk Covid-19 vakasının 11 Mart 2020 olarak tespit edilmesinin ardından alınan önlemler kapsamında tüm okullar ve üniversitelerin kapatıldığını hatırlatan Yılmaz, “Okulların kapanmasından bir hafta gibi kısa bir süre sonra 23 Mart 2020’de, MEB 18 milyondan fazla öğrenciye uzaktan eğitim vermeye başladı. Bakanlığımız tarafından yürütülen uzaktan eğitim süreci dijital eğitim platformumuz olan EBA ve 3 kanaldan verdiğimiz TV yayınları üzerinden sağlanmakta. Farklı ortamlardaki öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve öğretim materyallerini teknoloji aracılığıyla bir araya getirerek uzaktan eğitim sürecini yürütüyoruz. Öncelikle her çocuğun erişebileceği bir sistem olması için TRT EBA kanallarını açtık. Aynı zamanda daha önce kullanımda olan ‘EBA Platformu’nun kapasitesini de televizyon temelli uzaktan eğitimi tamamlayacak şekilde genişlettik. Öğretmenlerimizin öğrencileriyle eşzamanlı olarak ders yapma isteklerini dikkate aldık ve EBA’da gerekli altyapı geliştirmelerini yaparak EBA Canlı Sınıf özelliğini 13 Nisan 2020 tarihinde kullanıma sunduk. EBA üzerinden okul yöneticilerinin belirleyeceği zamanlarda, belirlenen öğretmenler ve öğrenciler eşzamanlı ders yapabilmekte ve anlık etkileşim içinde olabilmekte. EBA üzerinden okul yöneticileri canlı sınıf tanımlaması yaptığında ilgili şubenin öğretmen ve öğrencileri güvenli bir şekilde ve kişisel verilerin gizliliğinin de korunduğu bir ortamda ders işleyebilmekte” açıklamasını yaptı. Yılmaz, uzaktan eğitim sürecinin başlamasıyla birlikte artan talebi karşılayabilmek için çok hızlı bir şekilde çeşitli kapasite artırma ve geliştirme çalışmaları yaptıklarına dikkat çekerek “Bu kapsamda; öncelikle Ümitköy’deki tek bir veri merkezinden hizmet veren EBA ve EBA Akademik Destek (ADES) sistemleri ayrıldı. ADES’i, İstanbul Esenyurt veri merkezine taşıyarak lise 11 ve 12. sınıf öğrencilerinin sunucular üzerindeki yükü dağıtıldı. Ümitköy veri merkezinde ise daha büyük kapasiteli yeni donanımlar sisteme entegre edildi. EBA veri merkezi bant genişliğini 15 Gbps’den 40 Gbps’ye çıkarttık. Kullanıcıların artan internet veri talebini karşılamak üzere kullanılan CDN (Content Delivery Network) hizmeti 400 Gbps bant genişliğine çıkartıldı. Haziran ayı sonuna kadar 40 Petabyte kota alarak eğitim içeriklerinin kullanıcılara takılmadan ulaştırılması sağlanmakta” dedi.
BTK ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile sürekli iş birliği halindeyiz
“Uzaktan eğitimin başlamasıyla birlikte yaşanan yoğun siber saldırılara karşı Türk Telekom’la DDoS koruması başlatıldı. BTK ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile sürekli iş birliği halinde çalışmalar yürütüyoruz” bilgisini veren Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Devam etmekte olan uzaktan eğitim dönemi için mevcut sistemin mümkün mertebe yatayda büyütülmesi ve aynı zamanda birkaç veri merkezine daha kopya sistemler kurularak daha fazla kullanıcıya hizmet sunulması için acil olarak yapılması gereken faaliyetler belirlendi ve çalışmaları aralıksız devam ettiriyoruz. Fırsat adaleti için cep telefonu operatörleriyle anlaşarak Turkcell ve Vodafone tarafından 6 GB’a kadar Türk Telekom tarafından ise 8 GB’a kadar EBA içeriklerine ücretsiz erişim imkânı sunduk. Ayrıca Pttcell, Teknosacell, Bimcell ve Vestelcell kullanıcılarına da 8 GB’a kadar ücretsiz erişim imkânı sunulmakta. Hizmetin kesintisiz devam etmesi için 7/24 çalışan kontrol merkezi ve çağrı merkezi kurduk, proaktif bir yaklaşımla il ve ilçe müdürleri, okul yöneticileri, öğretmen, öğrenci ve velilere sürekli bilgilendirme ve yönlendirme yaptık, ‘etwinning’ gibi öğretmen ağlarını etkili bir şekilde devreye soktuk.” “EBA Platformuna şu anda 300 bin kullanıcı eş zamanlı olarak bağlanabilmekte ve EBA ile entegre çalışan canlı sınıflarda ise aynı anda 50 bin sınıf açabilecek kadar kapasitemiz bulunmakta” bilgisini veren Yılmaz, şunları kaydetti: “EBA’da günlük tekil kullanıcı sayımız ise 2 milyonun üzerinde gerçekleşiyor. Canlı sınıflarda ise günde 4 milyon civarında öğrenci ders görüyor. EBA platformu ilk bir ay içinde 1 milyarın üzerinde tıklanma sayısıyla küresel ölçekte hizmet verenler de dâhil olmak üzere dünyadaki tüm eğitim siteleri içinde 6. oldu. Şu anda bu sayı 1,7 milyarın üzerinde. Uzaktan eğitimin EBA üzerinden sağlanmasının yanı sıra interneti olmayan kullanıcılar için televizyon üzerinden EBA TV (EBA TV İlkokul, EBA TV Ortaokul ve EBA TV Lise) kanalları ile eğitim verilmekte. Her gün esas yayın tamamlandıktan sonra tekrar yayınları yapılıyor. Televizyon eğitimlerinde 10 televizyon stüdyosunda 674 öğretmenimiz kamera önünde ve arkasında görev aldı. Şu an itibarıyla televizyonlardaki uzaktan eğitim döneminin kalanı için gerekli tüm eğitim içeriklerini hazırlamış bulunuyoruz. Sadece ders videoları çekmedik, bu süreçte beden eğitimi, oyun, müzik, rehberlik, akıllı teneffüs, hobi, deney, özel eğitim farkındalık, aile aktiviteleri, veli kuşağı gibi pek çok alanda da içerikler oluşturduk. Hepimiz için, herkes için farklı bir öğrenme deneyimi oldu.”
Bakanımızın çalışmalara bizzat katılması Türkiye’nin başarılı olmasında kilit noktayı oluşturdu
“Türkiye’nin uzaktan eğitimdeki başarısında, güçlü liderlik en önemli başarı unsurudur” ifadesini kullanan Anıl Yılmaz, “Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk, bu süreci sadece desteklemekle kalmadı, sürecin her aşamasında bizzat yer aldı. Süreci organize ettiğimiz ilk günlerden itibaren ekiplerle çalıştı, videolar kaydetti, içerik üretti, kitap yazdı. Bu da eğitim camiasını çok iyi motive etti. Bu çalışmalara bizzat katılması Türkiye’nin başarılı olmasında kilit noktayı oluşturdu. Uzaktan eğitim sürecinde özel eğitime ihtiyacı olan öğrenciler için de çalışmalar yapılmakta. Bu çalışmaların yanı sıra Covid-19 salgını sebebiyle Genel Müdürlüğümüzce yürütülen diğer projeleri de uzaktan eğitim etkinlikleriyle sürdürüyoruz. Başta ‘eTwinning’, ‘FCL’, ‘Scientix’ gibi projeler kapsamında öğretmenlerimizin mesleki gelişimine yönelik çevrimiçi seminerler düzenliyoruz. Ayrıca ‘Bilişimle Üretim Projesi’ kapsamında 22 Nisan 2020 tarihinde, öğrencilerin üç boyutlu tasarım, kodlama ve akıllı cihaz tasarlama faaliyetleri yaparak problem çözme ve iş birliği içinde çalışabilme becerilerinin gelişimini desteklenmek amacıyla ‘Bilişimle Üretim Hackidhonu’ yarışmasını çevrimiçi olarak düzenledik. Uzaktan eğitim sürecinin uzama ihtimaline karşı önlemlerimizi alarak öğrenci ve öğretmenlerimize yönelik çalışmalarımızı etkin bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde eğitimin ‘Yeni Normal’i diyebileceğimiz karma modele geçiş olmasını öngörüyoruz. Bütün planlarımızı da buna göre yaptık. Okuldaki yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitim çok daha entegre bir şekilde devam edecek. Öğrenmenin önemli bir kısmı uzaktan eğitimle olacak. Bazı dersler sadece uzaktan eğitimle yapılabilecek. Öğrenme okul dışında olurken, okulda pekiştirme, beceri geliştirme ve sosyalleşme gibi faaliyetlere çok daha fazla zaman ayrılabilecek. Bu ‘Yeni Normal’i mümkün kılacak eğitim teknolojileri altyapılarını kurmak ve sürekli geliştirmek için eğitimde dijital dönüşüm hamlemiz hızlanarak devam edecek” açıklamasını yaptı.
MEB YEĞİTEK Genel Müdürü Anıl Yılmaz