Edge başlığında otorite olmak istiyoruz
Pandemi ile birlikte uzaktan çalışma eğiliminin artması Aruba’nın network ve güvenlik çözümlerine yönelik ilgiyi de pekiştirdi.
“Bu dönemde bizimle çalışan firmalar için mekan bağımsız güvenli çalışma yöntemleri gerçekleştirdik” örneğini veren HPE Aruba Networks Türkiye Ülke Müdürü Ersin Uyar, kullanıcıları kendi network’lerine güvenli şekilde eriştirmek noktasında çalışmalarına işaret etti. “Çağrı merkezlerinde var olan ağlara evlerinden otomatik olarak bağlanabildiler. Çağrı merkezinde olduğu üzere farklı sektörlerde başarılı örneklerimiz oldu” diyen Ersin Uyar, metodolojiyi tüm ekibe, çalışanlara yayma noktasında çok iyi geri dönüşler aldıklarını vurguladı. Bu noktada Uyar, hibrit yapının tüm tarafların hayatını kolaylaştıracağı öngörüsünü paylaşıyor. ‘Dijital yerli’ olarak tabir edilen yaş gruplarında, sadece sorunları tespit etmek değil, sorunlarını çözdükleri bir ortam önem kazandı. “Bu gerçeği kurumsal baza uyarladığınızda, bizim de hızlı bir şekilde adapte olduğumuzu düşünüyorum” diyen Ersin Uyar, “Daima yeni çözümler bulmamız lazım” hatırlatmasını da yaptı. Süreci, “2020 Öncesi ve Sonrası” olarak tanımlayan ve farkındalığın da değiştiğine işaret eden Ersin Uyar, 3G1K buluşmasının konuğu olarak, BThaber Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi, BThaber Ankara Temsilcisi Sedef Özkan, BThaber Editörü Handan Aybars’ın sorularını yanıtladı:
Yazılım tanımlı ağ yönetimi nasıl gelişiyor?
Yazılım tanımlı ağ yönetimi, yaklaşık 8 yıldır Türkiye’de konuşulan konulardan biri. Yazılım tanımlı ağlar, yazılım tanımlı destek sistemleri gibi düşünüyorduk; ancak artık ben bunu platform ekonomisi olarak neticelendirmek istiyorum. Zira bunlar artık belirli platformlar. Merkezi olarak yönetilen, bağlantıların merkezi olan sağlanması, güvenliğinin gerçekleştirilmesi, sıfır temassız bir şekilde çalışıp üzerinde de analitiklerin çalıştırıldığı hususlar oldu. Dolayısıyla platform tabanlı network’e geçiş oldu. Yazılım tanımlı ağ (Software Defined Network-SDN) konusunda şu an tüm üreticiler bu işi yönetmek motivasyonunda çözümlerini oluşturuyorlar.
Güvenlik alanlarında nasıl bir yön değişme görüyorsunuz? Kullanıcı farkındalığını geliştirmek adına neler yapıyorsunuz?
2020 ve sonrasının en trend konusu IoT, güvenlik. Network’te kimlerin olduğu, sisteme müdahale edip etmedikleri, gerçekten yönetilip yönetilmediği, nasıl yönetildiği, yaşanan problemlere network’lerin yaklaşımı gibi noktalara gelindi. Öğrenen, öğrendiklerini uygulayan yapılar söz konusu. Milyarlarca IoT cihazı mevcut. Hepimiz birer sensörüz ve cep telefonlarımızla, bilgisayarlarımızla veri üretiyoruz. IoT, güvenlik konusunda en riskli yer. Zira kamera gibi en basit IoT cihazı, sensörün üzerinde IP numaraları, network’te tanımlandığı hususlar var. Mutlaka güvenliğin sağlanması gerek. Bu noktada güvenliği ‘mikro segmentasyon’ ve ‘dinamik segmentasyon’ olarak adlandırıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Dönüşüm Ofisi’nin yayınladığı bir dokümanda “network izolasyonu” kavramı kullanılmış. Bu, çok güzel bir tanım. Network izolasyonuyla hiç kimsenin birbirine bağlı olmayacağı, kimin sistemde konuşacağını yöneticinin karar vereceği bir dönem olacak. IoT cihazlarının network’lerde tek başına saklanması ve yönetilmesi en elzem hususlardan biri olacak. Artık hem bağlı ve akıllıyız. Cihazlar da hem bağlı hem akıllı. Ancak kendi güvenliklerini sağlayamıyorlar. Burada üst akıla ihtiyaç oluyor. Oranın güvenliğini sağlayacak platforma tüm kurumlarda ihtiyaçlar var. IoT desteği almış her cihazın güvenliğinin sağlanması elzem.
Edge mimari burada nasıl bir koruyucu?
Aruba olarak edge başlığında otorite olmak istiyoruz. Yurtiçinde ve yurtdışında yaptığımız projeler de buna yönelik. Akıllı kenarlarda karar verme, yönetim, tepe noktasına gidilmeden bazı şeylerin çözülmesinin gerekliliğine inanarak ilerliyoruz. Bağlantı bizim temel unsurlarımızdan. İnsanlar Wi-Fi, kablo, IoT’den gelebilir. Ancak uçlarda karar vermek, bir şeyleri yönetmek çok önemli. İşin ‘intelligent edge’ ve hibrit bulut tarafı var. Dolayısıyla bunu ‘Edge to Cloud’ olarak adlandırıyoruz. Bağlantının sağlanması, bağlantı sağlanırken bunu korumak, sağlıklı bir şekilde network içerisine almak, network içine aldıktan sonra bir analiz yapmak, sonrasında, gelecek olan verinin analizine göre hareket etmek gerekiyor.
Edge mimarisi oluşumunda 5G süreci nasıl etkileyecek?
3G’de zorlandık; ama 5G’de ülke olarak çok iyi işler yapacağımıza inanıyorum. Akıllı hastaneler, akıllı fabrikalar gibi her şey akıllı olacak. Artık muazzam bir rekabet ortamı var. Rekabetin olduğu yerde de hızlı olmak, hızlı karar almak, maliyetleri buna göre ayarlamak gerek. 5G ile Wi-Fi 6’nın birbirlerine rakip olup olmadıkları bu dönemde çok konuşuluyor. 5G hız kapsamında hayatımızı çok kolaylaştıracak. 5G üzerinden veri alışverişi yapıldığı esnada normal bir Wi-Fi ortamına girildiğinde hayat aynı şekilde devam edecek. 5G ile Wi-Fi 6’yı birbirlerini tamamlayan unsurlar olarak görüyorum. 5G, özellikle kesintisiz bağlantılarla network’lerin değişmezi olacak. Servis sağlayıcısındaki arkadaşlarla Wi-Fi’yı 5G network’lerine nasıl dahil edeceğimiz ya da 5G’den Wi-Fi 6’ya nasıl geçileceğini detaylı bir şekilde konuşuyoruz. İkisi birbirini tamamlayıcı unsurlar.
Aruba internet erişimi konusunda nasıl bir destek sağlıyor?
Farklı segmentlerde farklı çözümlerle hareket ediyoruz. Biz güvenlik, erişim sağlayan, bunu bulut üzerinden sunan bir teknoloji firmasıyız. Müşteri beklentileri, ihtiyaçları çok kıymetli. Biz hiçbir zaman elimizdeki ürünü alıp herhangi bir firmaya giderek ürünümüzü anlatan bir firma olmadık. Öncelikle dinlemek, dinlediğimiz persona’ya göre oluşturulacak çözümleri sunmak istedik. Buna müteakip aklınıza gelebilecek her segmentte çözümler ürettik. Raporlarda rakip olarak gözüksek de kendi çözümlerimizi entegre ettiğimiz üreticilerimiz de var. HP Aruba olarak inanılmaz bir partner ekosistemimiz var.
İş ortaklarına teknoloji altyapısı sunmanın yanında onları nasıl geliştiriyorsunuz? Onların gerçekleştirdiği çözümleri yurtdışına nasıl taşıyorsunuz?
Gururla anlattığım, en önemli parçamız ekosistemimiz, iş ortaklarımız. Kendi vizyonumuza iş ortağımızı taşımak zorundayız ve yetkin kanal ekibimiz hem insan kaynağı, hem de görev odaklı yönetim konusunda farklı yeteneklere sahip arkadaşlarımızdan oluşuyor. Ekosistemimiz, öğrenmeye, yatırım yapmaya çok açık. Aruba olarak değer yarattığımız çözümler gerçekleştirdik. Dikey segmentte başarılı olmak isteyen iş ortaklarımızı aldık. Kanal ekibimizdeki arkadaşlarımızın uzmanlıklarını o segmentte anlatılacaklara evirmeye çalışıyoruz. 81 ilde çok farklı şehirlerde muazzam bir akış var. Biz de bunu mümkün mertebe bölgesel bazlı desteklemeye, oradaki arkadaşlarımızın yetkinliklerini bölgesel bazlı artırmaya çalışıyoruz. Dijital platformda bunu daha fazla yapmaya, daha fazla şey göstermeye başladık. Orada daha odaklı bir şekilde çalışabiliyoruz. Demo platformlarımız da var. Bunlar bizim için çok kıymetli. Distribütörlerimizde bu işlerden sorumlu birimler var. Onların da yetkinliklerini artırarak daha fazla kanala, kişiye temas etmelerini sağlıyoruz. Bu şekilde muazzam bir kurgumuz, süreç yönetimimiz, ekip çalışmamız var. İnsanların bunları nasıl satabilecekleri noktasında bize gelmeleri bizi çok mutlu ediyor. Ekosistemimizle gurur duyuyorum.
Tedarikçi olacağınız bir yapıyı önümüzdeki dönemde görebilecek miyiz? Bir beyaz eşya, otomobil üreticisi ürünlerine gömülü olarak sizin çözümlerinizi koyabilecek mi?
Bizim ümidimiz, isteğimiz bu yönde. Bu konuda uluslararası şirketlerle konuşuyoruz. OT ile IoT’nin birleştirilmesi noktasında bir şeye ihtiyaç var. Biz o “bir şeyiz”. Onların çözümleri içerisinde yer almak adına çalışıyoruz. Bir taraftan bir IoT platformu kurmaya çalışıyoruz. Bizim Türkiye’de birlikte çalıştığımız uygulama yazılımı şirketleri var. Türkiye olarak Ortadoğu’da, Avrupa’da bu arkadaşların ürünlerinin satılması için aracı oluyor, güzel sonuçlar alıyoruz. Türkiye’de sizin duymadığınız; ama Ortadoğu’da yazılım yapan büyük entegratörlerle ya da servis sağlayıcılarla çalışan, yazılımını burada yapan yüzde 100 yerli yazılımlar var.
Kamu stratejileriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Ankara’da bir ofisimiz, servis, satış ve pre-sales ekibimiz var. SD-WAN teknolojisini HP ve Aruba olarak nasıl yapabiliriz noktasını konuşuyoruz. Orada da ciddi anlamda maliyet avantajları yaratacak bir teknoloji var. Benim için en önemli noktalardan bir tanesi de; SD-WAN teknolojileri. Bu teknolojilerle insanların, kurumların maliyetlerini aşağı çekmek, uç noktadaki kullanıcılara ulaştırmak ile ilgili çalışmalarımız var. Ankara’daki birçok kurumla bire bir çalışıyoruz. Üniversite kampüsleri gibi kampüs şebekelerde merkezi kararlar alındığı noktada varlık gösteriyoruz. Türkiye’deki tüm üniversitelerde Aruba ekipmanı kullanılır. Orada yerleşik olmamız oradaki birçok projeyi takip ettiğimiz anlamına geliyor. Önümüzdeki dönemde de bu devam edecek. Oradaki ekip sayımızı artırmak öncelikli hedeflerimizden.