Eğitim kitaplara hapsolmayacak
Pearson, eğitimin vazgeçilmez öğelerini teknolojiyle birleştirerek ‘sürekli öğrenme’ye odaklanıyor.
Tam 14 milyar dolarlık cirosuyla dünyanın en büyük 500 şirketi arasına giren ve Wall Street Institute gibi dünyaca ünlü eğitim markalarının birçoğunu bünyesinde barındıran Pearson, Türkiye’de de okul öncesi eğitimden üniversitelere ve hatta iş dünyasındaki uzmanlık eğitimlerine kadar her alanda sunduğu içerikle varlık gösteriyor. Eğitim konusundaki politikalarını ‘Always learning’ sloganıyla bütünleştiren Pearson’un Türkiye ofisinin başındaki isim, Genel Müdür Özhan Toktaş, eğitimin teknolojiyle birleşmesinin kaçınılmaz olduğunu, bu noktada Pearson’un eğitimi kitaba hapsetme mantığından uzaklaşarak interneti eğitim sürecinin etkileşimli bir tamamlayıcısı haline getirdiğini söyledi.
Hemen hemen tüm ders kitaplarıyla beraber gelen MyLab adlı bir bileşenden söz eden Toktaş, MyLab’in kitabın sayısal bir kopyasının yanı sıra konunun tam olarak anlaşılmasını sağlayacak soru setlerini de beraberinde getirdiğini belirtti. Bu sistemde öğrenci internet üzerindeki sorulara ulaşıyor ve o dersle ilgili kendini değerlendirme fırsatı buluyor.
Sürekli yeni şirketleri bünyesine katarak büyüyen Pearson, aynı zamanda bu şirketlerin sahibi olduğu teknolojileri de işe uyarlıyor. Bu sayede değerlendirme ve ölçüm konusunda oldukça iddialı bir eğitim şirketi haline geldiklerini belirten Toktaş, “Bu teknolojilerin kullanıldığı uygulamalar ile artık öğretmenler bir sınıfın değerlendirmesini saatler içinde tamamlıyor. Sınıfın büyük çoğunluğunun anlayamadığı kısımları ortaya çıkarabildiği gibi, bir öğrencinin hangi konularda zayıf kaldığını da anında tespit edebiliyor” dedi.
Müfredat konusunun da en az öğrenme kaynakları kadar önemli olduğuna dikkat çeken Toktaş, Pearson’un doğru bir müfredat için dünya çapında bakanlıklar ve hükümetler düzeyinde danışmanlık hizmeti veren bir şirket olduğunu söyledi.
Elektronik içerik sanal sınıflarda
İçeriğin büyük bir hızla elektronik ortama aktığına ve yeni eğitim içeriklerinin de bu şekilde üretildiğine dikkat çeken Toktaş, sayısal eğitim içeriğinin öğrencinin karşısına bir yığın gibi konmasının yararsız olduğunu, bu sebeple internet üzerinde oluşturdukları sanal sınıflarda öğrenciye içeriği, alacağı eğitime göre sınıflandırılmış şekilde sunduklarını kaydetti. Pearson’un güçlü içerik yönetim sisteminin yanında ölçme ve değerlendirme konusunda da güçlü teknolojilere sahip olduğunu hatırlatan Toktaş, Pearson’un dünyanın en güvenli sınavlarını gerçekleştirme iddiasının üzerinde durdu ve İngiltere’deki tüm sürücü lisanslarının Pearson tarafından verildiğini vurguladı.
İngilizce dil eğitimi ve mesleki eğitimin dışında öğretmen eğitimi konusunun da Pearson’un alanında olduğunu belirten Toktaş, “Öğrettikleriniz öğretmeninizin kalitesi ile sınırlı. Bu yüzden pedogojik eğitimden içeriği kullanma eğitimine kadar öğretmenleri bile zenginleştiren bir sistemimiz var” dedi.