Eko anksiyete var bende
27 yılını geride bıraktığımız BThaber gazetesi artık yeni logosu ile yayın hayatına devam ediyor. 7000’den fazla basılı gazetenin dağıtımı, 25.000 civarı dijital indirmesi ile devam eden yayınımızın yeni logosu neyi ifade ediyor, anlatmak istedim.
- Bu yıl bütün çalışmalarımız sürdürebilirlik ana teması çerçevesinde şekillenecek. Bu paralelde logomuzdaki mavilik doğayı temsil ediyor. Ayrıca mavi renk otorite, güven, güç, barış, başarı ve teknolojiyi ifade eder. Teknoloji devi IBM’in Big Blue olarak adlandırılmasının nedeni logosundaki mavi renktir.
Mavi, BThaber’in kendinde bulduğu ve bununla övündüğü profesyonelliği ve güvenirliliği ile övünen şirketi belirtir.
Mavi renk stresi de azaltır, onun için insanlar uzanıp gökyüzüne bakınca sakinleşir, rahatlar, biz de siz rahat ve keyifle okuyun diye mavi rengi seçtik..
- Fontumuz Myhota, son iki yılın en sevilen fontları arasındaki yeni fontumuz sans serif ailesinden.
- Son 8 yılda sürekli değişimi ve aynı zamanda inovasyonu ana rotamız olarak belirledik. Hizmetlerimizde sürekli yenilikler yaparak sektöre daha fazla fayda çalışmaya çalışırken logomuzu yenilemeden olmazdı.
- Sadece logomuzu değil, sayfa tasarımını da yeniledik. Daha konforlu okuma için haberlerin yeri ve başlıklar değişti. Ne demiş Heraklitos; Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.
Nice 27 yıllara derken kağıda basarak doğaya verdiğimiz bir miktar zararı da zaman zaman ilgili derneklere bağış yaparak azaltmaya çalışıyoruz. Ekibimin bu konudaki hassasiyetime verdiği destek için buradan bir kez daha çok teşekkür ediyorum.
Doğamız maalesef hızla katlediliyor. Ağaçlar acımasızca kesiliyor, ortak yaşam hakkına sahip hayvanların yaşam alanları küçülüyor, sirklerden ve yunus parklarından sokak hayvanlarına kadar insan dışındaki bütün canlılara eziyet ediliyor. Bu sadece ülkemizde de değil, bütün Dünya’da şekil değiştirse de çok benzer. Amazon ormanları hızla küçülüyor, okyanuslardaki balinalar ve yunuslar öldürülüyor, fok balıkları canice öldürülüyor.
Ekonomik çıkarlar için ABD’den Rusya’ya, Japonya’dan Kanada’ya kadar herkes susuyor. İzliyor, Dünya’nın sonunu film seyreder gibi seyrediyor. Bunun karşısında oldukça güçsüz kalan doğa eylemcileri var. Bir de benim gibi eko anksiyete sahibi duyarlı insanlar var. Eko anksiyete ifadesini yeni farkettim. İnternette şöyle tanımlanıyor: Çevreye insan faaliyeti ve iklim krizi tarafından verilen ve verilecek olan zarar konusundaki aşırı endişe duyulmasıdır.
Yani küresel ısınma, hava kirliliği, denizlerin plastikle dolması, artan çöpler, ormanların yok edilmesi, hayvan türlerinin yok olması gibi sorunları benim gibi dert edenlere eko anksiyete sahibi deniliyor. Bir de eko yas var, bu da çevre felaketi olduktan sonra bunu günlerce dert etmek. Mesela Marmaris ormanları yandıktan sonra sık sık bunu hatırlayıp üzülmek, yanan hayvanların rüyalara girmesi gibi. Bende eko yas da sıkça yaşanıyor.
İşte böyle bir kimlikle kağıtta gazete çıkarmanın verdiği ikilemi düşünebiliyor musunuz? Gel gör ki BThaber gazetesi hala kağıtta da çok seviliyor, her hafta ısrarla kağıt hali bekleniyor, gelmeyince soruluyor. Bu durumda bizler de kağıda basmaya devam edeceğiz ama yaraları sarmak için de elimizden geleni yapmaya da arttıracağız.
Bu sayımızda onlarca reklamı gördünüz. 28. yaşımızı beraber kutlayalım diye çağrı açtık, çok sayıda firmamızdan cevap bulduk. Bizim küçük çağrımıza cevap verdikleri için, sektörün yegane kurumsal haber kaynağına önem ve destek verdikleri için, BThaber’de reklam vermenin sektöre ve ülkeye faydasını bildikleri için ve elbette 20 iç, 40 dış kaynak çalışanı ile böyle köklü bir şirketi ayakta tuttukları için onlara minnettarız.
Yazdım…