Ekonomik tetikçi John Perkins, 3 Ekim’de zirvede
Amerikalı yazar ve aktivist John Perkins, ICT Summit Eurasia – Bilişim Zirvesi ‘11 etkinliğinde ana konuşmacı olarak yer alacak.Bu yıl “Sınırlar Kalkıyor” temasıyla 3-5 Ekim tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek olan “ICT Summit Eurasia – Bilişim Zirvesi ‘11”, son on yıldır tüm dünyada tartışma yaratan Amerikalı yazar ve aktivist John Perkins’i İstanbul’da ağırlayacak. İnsanlığı küresel kapitalizmin tertip ve tezgahlarına karşı uyandırma ve uyarma misyonu edinmiş Perkins, ana konuşmacı olarak katılacağı “ICT Summit Eurasia – Bilişim Zirvesi ‘11”de, deneyimlerini ve farklı bakış açılarını paylaşacak.
Perkins, hakkında ortaya atılan karşıt görüşlerin ve sansasyonel tartışmaların ötesinde, kitapları, videoları ve hakkında yazılıp çizilenlerin ortaya koyduğu kadarıyla, son derece ilginç bir yaşam öyküsüne sahip çok yönlü bir kişilik. Yıllarca uluslararası iş ve ekonomi danışmanlığı alanında zamanının en büyük kuruluşlarında Dünya Bankası ve IMF gibi örgütlerle onların kredi vereceği ülkelerin yönetimleri arasında köprü görevi gören kritik noktalarda görev yapan Perkins, birebir gözlemlediği günümüz ekonomi düzeninin yerine eski sistemin bünyesinde barındırdığı fiziksel ve zihinsel tüm sınırları ortadan kaldıracak, yeni bir ortak insanlık bilincinin oluşmakta olduğunu savunuyor.
Perkins, dünyanın içinden geçtiği ekonomik kriz, Avrupa ve Orta Doğu’da ortaya çıkan değişim talepleri iklim değişikliği ve diğer ekolojik sorunların yol açtığı krizlerin, 20. yüzyılın dünya sisteminin, yani sürekli büyümeye ve gelişmeye odaklanmış, kârı maksimize etmekten başka bir şeyle ilgilenmeyen, vahşi ve saldırgan kapitalizmin çöküşünün habercisi olduğunu düşünüyor.
11 Eylül’ün niye olduğunu en iyi bilenlerden biri olarak bildiklerini kaleme alarak “Bir Ekonomi Tetikçisinin İtirafları” isimli kitabını yazan Perkins, bugüne kadar kazandığı deneyimlerle elde ettiği farklı ve sıradışı görüşlerini zirvede aktarırken, bilişim teknolojilerinin bu dönüşüm sürecine olumlu ve olumsuz katkılarını vurgulayarak, çöken eskinin ve ufukta görünen yeninin çarpıcı bir karşılaştırmasını yapacak.
1946 doğumlu olan John Perkins; 1960’lı yılların ortalarında üniversiteyi bırakarak bir süre Peace Corps’a (Barış Gönüllüleri) katılır, Orta ve Güney Amerika’da çeşitli sosyal yardım projelerinde çalışarak hem İspanyolca öğrenir hem de yerel kültürlerle tanışır.
1971’de, uluslararası iş ve ekonomi danışmanlığı alanında zamanının en büyük kuruluşlarından biri olan, Boston’da yerleşik, Chas. T. Main firmasında analist olarak çalışmaya başlar. Chas. T. Main, Dünya Bankası ve IMF gibi örgütlerle onların kredi vereceği ülkelerin yönetimleri arasında bir çeşit çöpçatanlık yapan, son derece ilginç bir kuruluştur. Main’de hızla yükselen Perkins, anadili kadar hakim olduğu İspanyolcası ve sosyal ve kültürel dokusunu gayet yakından tanıması sayesinde, Güney Amerika’daki çeşitli ülkelerin hükümetlerine ekonomi danışmanlığı vermek üzere görevlendirilir. 1980 yılına kadar yaklaşık 10 yıl boyunca bu işi sürdüren Perkins, yaptığı işin ahlaksızlığı ile yüzleşmeye çalışarak cüzdanı ile vicdanı arasında epey gidip geldikten sonra, 1980 yılında Main’den ayrılır. Alternatif enerji alanında faaliyet gösteren kendi şirketini kurar. Bu şekilde en azından doğal kaynakları umarsızca sömüren sistemin dışında kalmaya, daha vicdanlı ve hayırlı projeler yapmaya çalışır. On yıl boyunca bu işi sürdürür. Bu dönemde Main’deki deneyimlerini kendine saklaması için hem tehdit edilir hem de rüşvetler verilir kendisine. Şirketinin önce batacak duruma getirilip sonra kurtarılması gibi örneğin. Perkins enerji şirketini 1990 yılında satar ve kendini Amazonlar ve And Dağlarındaki yerel toplulukların kültürlerini araştırmaya verir. Bir yandan Batının dev şirketlerinin Amazonlarda yarattığı çevre felaketlerinin kamuoyuna duyurulması için uğraşırken diğer yandan şamanlarla çalışır, ayahuasca ayinlerine katılır, bir dizi paranormal deneyim yaşar. Ardından, yerlilerin istekleri doğrultusunda, çeşitli bilim insanlarından oluşan grupları Amazonlara getirmek ve buranın yerli kültürleriyle tanıştırmak için turlar düzenlemeye başlar. Amazon şamanlarıyla yaşadığı süreç, Perkins’in kişiliğinde çok derin değişimlere yol açar ve onun 1990’ların sonundan itibaren tuttuğu yeni yaşam yolunun temel belirleyicisi olur. Diğer yandan bütün bu yıllar boyunca, 1970’lerde başından geçenleri bir tür itirafname gibi kaleme almak düşüncesi içini kemirmeye devam etmektedir. Birçok kere yazmaya başlasa da arkasını getirmeye bir türlü cesaret edemez. Ta ki trans halindeyken yaşadığı bir aydınlanmaya ve ardından gerçekleşen 11 Eylül saldırılarına kadar. 11 Eylülün niye olduğunu en iyi bilenlerden biridir Perkins ve bildiklerini artık daha fazla saklı tutmaya katlanamayacağının da farkındadır. Bu kez oturur, “Bir Ekonomi Tetikçisinin İtirafları” kitabını yazar. Kitabını basacak yayıncı bulamaz. Tam 25 yayınevi dolaşır, kimse böyle bir kitabı basmak istememektedir. Kapısını çaldığı son yayınevi alternatif kitaplara odaklanan biraz sıradışı bir kurumdur; Aralık 2005’te kitabı basarlar.Kitap hızla en çok satanlar listesine girer. ABD medyası kitabı görmezden gelir. Gazetelerin en çok satan kitaplar listesinde demirbaş olmuştur Perkins, ama kitap hakkında tek satır yazı çıkmaz.
Perkins tüm olup bitenlere rağmen şöyle der: “Kitaplar 30’dan fazla dile çevrildi, milyonlarca kopya satıldı. Beni temizleseler ne olur!”
John Perkins’in Türkçe’ye çevrilen kitapları:
Psiko Yolculuk (1997, Ege Meta Yayınları; orjinal adı “Psycho Navigation”)
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları (2006, April Yayınları; orijinal adı “Confessions of an Economic Hit Man”)
Şekil Değiştirme (2009, Kuraldışı Yayınları; orijinal adı “Shapeshifting”)
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 (2009, April Yayınları; orijinal adı “The Secret History of the American Empire”)
Kafes (2011, April Yayınları; orijinal adı “Hoodwinked”)