Ekran, eğitime köstek mi?
Steve Jobs, Bill Gates ve başka Silikon Vadisi “yıldızları”, çocuklarının ceptel ve her türlü ekran kullanmasını nasıl kısıtlarmış, nasıl denetlermiş diye bir söylenti vardır. Bu, aslında gerçek. Joe Clement ve Matt Miles, geçen yıl yayınlanan “Screen Schooled: Two Veteran Teachers Expose How Technology Overuse is Making Our Kids Dumber” (Okuldaki ekran: Tecrübeli iki öğretmen, aşırı teknoloji kullanımının çocuklarımızı nasıl aptallaştırdığını açıklıyor) başlıklı kitaplarında yer, zaman, veri, ayrıntı göstererek Steve Jobs ve diğerlerinin “gerçekten” öyle davrandıklarını belgeledi. New York Times da 2011’den beri haberler yayınlıyordu. Geçen hafta yine, aynı konuda bir makale yayınladı. İlk paragrafta diyor ki: “Telefonların gerçekte nasıl çalıştığını bilen teknologların çoğu, çocuklarının kullanmamasına karar verdi.” Telefon ve ekranların bağımlılık yaptığı sır değil. Dünya Sağlık Örgütü, hastalıkların tanımlarını yaptığı ICD adlı rehber kitabının yeni baskısına “video oyunu bağımlılığını” hastalık sıfatıyla bu yıl ekledi.
New York Times’da 29 Ekim’de yayınlanan bir başka makalede ise ana fikir daha çarpıcı: “Varlıklı ve yoksul gençler arasındaki dijital uçurum artıyor. Ama sandığımız nedenle değil: ABD’de devlet okulları çocuklara hala ekrandan bir şeyler öğretmeye çalışırken, hatta sadece ekran kullanılan ana okulları varken, varlıklılar ekranı çocuklarına yasaklamaya başladı.” Bu, söylemesi kolay, yapması zor bir iş. NYT, ana babaların nasıl “uğraş” verdiklerini ayrıntılarıyla anlatmış. Ve bir de araştırma sonucu eklemiş: ABD’de düşük gelirli ailelerden gelen gençler günde 8 saat 7 dakikalarını “eğlenmek” amacıyla ekran başında geçirirken, daha yüksek gelirli gençlerde bu süre 5 saat 42 dakika ölçülmüş. Ayrıca, ırksal boyutta durum şu: Beyaz gençler daha az, Afro-Latino gençler daha çok ekrana bakıyor. Üçüncü bir boyut ise: Okul. Örneğin, Silikon Vadisi’nde yüksek düzeyde görevlilerin çocuklarının gittiği “ünlü” Waldorf School of the Peninsula, ekran kullanmaz olmuşken, hemen yakındaki Hillview Orta Okulu her öğrenciye bir tablet veriyor. Tam bu noktada, Wired dergisinin “efsane” eski editörü Chris Anderson: “Eskiden dijital uçurum, teknolojiye erişen ve erişemeyen arasındaydı. Şimdi ise herkes teknolojiye ulaşıyor. Yeni dijital uçurum, teknolojiyi sınırlayan ile sınırlamayan arasında.” NYT makalesinde, evindeki internet tv’yi iptal ettirenler, çocuklarına ceptel almayanlar, kullandırmayanlarla söyleşiler var.
Konuyu özetleyecek son söz, Joe Clement ve Matt Miles’dan: “Teknolojiye erişim ne kadar çok olsa da, teknoloji ne kadar çok kullanılsa da, bu durum, kullanan ile kullanmayan arasındaki başarı uçurumunu kapatmıyor. Tam tersi: Uçurumda ara, gitgide hızlanan bir şekilde açılıyor.”