Elektrikli araç çağına hoşgeldiniz!
KPMG’nin 22.’sini bu yıl yayınladığı yıllık 2021 Küresel Otomotiv Yöneticileri Anketi, otomotiv sektörünün geleceğine ışık tutuyor. Ankete göre 2030 yılına kadar otomotiv dünyasını; pazardaki her iki otomobilden birisinin elektrikli araç olacağı, araç alımlarının internet üzerinden gerçekleşeceği ve abonelik sistemi ile otomobil modellerinin değiştirilebileceği yeni bir gelecek bekliyor.
Önceki yıllık raporlara kıyasla daha ileriye bakan çalışmaya göre otomobil üreticileri, gelecekte endüstrinin her alanında büyük değişimlerden geçeceğini düşünüyor. 31 ülkeden ankete katılan 1.100’den fazla yönetici, önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde sektörde kapsamlı bir dönüşüm görmeyi bekliyor. Ankete katılanların yüzde 53’ü, otomobil endüstrisinin önümüzdeki 5 yıl içinde daha kârlı bir büyüme göreceğine inanırken kâr görünümünden endişe duyanların oranı ise yüzde 38’de kalıyor. Ankette yöneticiler ayrıca elektrikli araçlardan otomobil satışlarına, yeni iş modellerinden araç verileri ve yeni teknolojilere kadar sektöre yön verecek birçok konuda da görüşlerini aktarıyor.
Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Otomotiv Sektör Lideri Hakan Ölekli, gelecek dönem öngörülerini şu şekilde paylaştı: “2030 yılına kadar elektrikli araçların pazar penetrasyonunun yüzde 50’lere ulaşması öngörülüyor. Bir başka KPMG araştırmasına göre, EV’lerin pazar penetrasyonu 2030’a kadar yüzde 30 oranına yakın bir miktarda gerçekleşirse bugünkü üretim rakamları baz alındığında, 2030 yılında yıllık 40 milyon adet üretim fazlası içten yanmalı motorlu araç olacağı tahmin ediliyor. Bu durum ise 200 adet üretim tesisinin kökten değişmesi ya da kapanması anlamına geliyor. Bununla birlikte Ukrayna – Rusya savaşının ve gelecekte yaşanması muhtemel jeopolitik sorunların yakıt fiyatları üzerindeki etkilerinin dünya genelinde elektrikli araçlara geçiş trendini hızlandıracağını söylemek yanlış olmaz.”
Elektrikli araçlar artacak
Ankete göre piyasaya sürülen yeni ve heyecan verici araçlar ile daha da hızlanması beklenen elektrikli araçlara (EV) dönüşüm büyük trendler arasında yer alıyor. 2030 yılın sonunda, EV maliyetlerinin içten yanmalı araçların maliyetine yaklaşması bekleniyor. Yöneticiler, elektrikli araçların pazar payının 2030 yılına kadar çarpıcı bir şekilde artacağını tahmin ediyor. Yöneticilerin beklentisi bu tarihe kadar Japonya, Çin, ABD ve Batı’daki otomobil pazarının yarısının elektrikli araçlardan oluşacağı yönünde. Katılımcılar EV’lerin hükümet sübvansiyonları olmadan geniş çapta benimsenebileceğine insansa da çoğunluk hala bu tür programları destekliyor. Anket, EV’lerin yaygınlaşmasının kısmen hızlı şarj altyapısına yapılacak yatırımlara bağlı olacağını da ortaya koyuyor. Buna göre yöneticilerin yüzde 77’si tüketicilerin seyahat ederken 30 dakikanın altında şarj süreleri beklediğini belirtirken buna karşın günümüzde hizmet veren şarj istasyonlarının büyük çoğunluğunda harcanan zaman üç saatten fazla sürüyor.
Otomobiller internetten alınacak
Otomotiv sektörü yöneticileri, otomobillerin satın alınma yöntemlerinde de çarpıcı değişimler bekliyor. Ankete katılanların dörtte üçünden fazlası (yüzde 78), çoğu yeni otomobilin 2030 yılına kadar internet üzerinden satın alınacağını düşünüyor. Ayrıca, katılımcıların yarıya yakını (yüzde 47), 2030 yılına kadar yeni otomobillerin en az yüzde 60’ının doğrudan otomobil üreticileri tarafından tüketicilere satılacağına inanıyor. Otomobil üreticilerinin hâkim olacağı online satış modeline geçiş, otomotiv sektörünün geneline yayılan etkileri de beraberinde getirecek. Bu durum halihazırda kârlılıkları için uzun vadeli zorluklarla karşı karşıya olan bayi ağlarının önemli ölçüde yeniden yapılandırılmasını da gerektirebilir. Otomobil üreticileri için ise doğrudan satış; dijital satış, pazarlama, fiyatlandırma alanlarında yeni yetenekler gerektirecek. “Kusursuz ve sorunsuz bir deneyimin” tüketicilerin satın alma kararlarında araç performansından çok daha önemli bir faktör olacağına inanan yöneticiler bu nedenle bu değişimin önemli olduğunu belirtiyor.
Yöneticiler, araç sahipliği modellerinde de büyük değişiklikler bekliyor. Katılımcıların yüzde 84’ü, otomobil aboneliklerinin 2030 yılına kadar satış ve kiralamalarla rekabet edeceğini tahmin ediyor. Bu da otomobil üreticilerine yeni bir iş fırsat sunacak çünkü katılımcıların yarıya yakını (yüzde 45), aboneliklerde başarılı olmak için otomobil üreticilerinin bayiler veya diğer oyunculara kıyasla en iyi konumda olacağını söylüyor. Otomobil üreticilerinin yüzde 60’ı ise 2030 yılına kadar bireysel müşterilerin, bir otomobil modelinden diğer modele geçiş yapmalarını sağlayacak abonelik için otomobil üreticilerine ödeme yapabileceğini düşünüyor.
Araç verileri sigorta sektörü için kullanılacak
Ankete göre otomobiller, özellikle otomobil sigortasıyla ilgili olarak otomobil üreticilerinin para kazanabilecekleri çok miktarda veri üretecek. Otomobil üreticilerinin sigorta pazarına nasıl katılmayı bekledikleri sorulduğunda, katılımcıların yüzde 43’ü otomobil şirketlerinin sürücü ve araç verilerini sigortacılara satarak bunu yapabileceğini söylüyor. Araba verilerinin hassasiyeti göz önüne alındığında, bunları korumak için en güvenilir kuruluş türü hangisidir? sorusu yönetildiğinde ise araç üreticileri yüzde 42 ile üst sırada yer alıyor. Buna ek olarak katılımcıların yüzde 81’i de otomobil üreticilerinin yeterli siber güvenlik ve veri gizliliği korumasına sahip olduğundan emin.
Otomobil yöneticileri geleceğe bakarken planlarına yön vermek için de kritik kararlarla karşı karşıya kalıyor. Yöneticilere, şirketlerinin iki katına çıkan Ar-Ge bütçelerini hangi alanlara ayıracakları sorulduğunda, yüzde 28 ile yeni aktarma organları teknolojileri ilk sırada yer alıyor. Bunu yüzde 23 ile ileri ADAS / otonom araç donanım ve yazılımlar ve yüzde 20 ile bağlantılı araç teknolojileri takip ediyor. Birçok otomobil üreticisi ve tedarikçisi, şirketlerinin stratejik olmayan varlıkları elden çıkaracağını ve yeni teknolojilere yatırım yapmak için nakit artıracağını söylüyor. Katılımcıların yüzde 75’i önümüzdeki birkaç yıl içinde işletmelerinin stratejik olmayan kısımlarını elden çıkarmanın en azından orta derecede muhtemel olduğunu söylüyor. Ankete katılanların yüzde 85’i de önümüzdeki yıllarda yeni teknoloji şirketlerine yatırımlar yapmayı, satın alımlar gerçekleştirmeyi ve ortaklıklar kurmayı düşünüyor.