En büyük küresel risk “siber saldırılar”
İş dünyası liderlerinin gündemindeki en önemli 10 risk arasında siber saldırıların yanı sıra iş kesintisi, ekonomik yavaşlama, emtia fiyat riski ve marka itibarının zedelenmesi yer alıyor. Türkiye’nin de içinde yer aldığı EMEA bölgesindeki en büyük risk ise iş kesintisi oldu. Risk, emeklilik ve sağlık konularında profesyonel hizmetler sunan Aon, iki yılda bir yayınlanan ve küresel iş dünyasının karşı karşıya olduğu riskleri değerlendiren Aon Küresel Risk Yönetimi Anketi’nin sonuçlarını açıkladı. 60 ülke ve 16 farklı sektörü kapsayan ankete iki bin 300’ün üzerinde risk yöneticisi katıldı. Siber risk, küresel riskler listesinde mevcut ve öngörülen riskler içerisinde ilk sırada yer alırken anketin ilk yapıldığı günden bu yana en yüksek risk skoruna ulaştı. Siber risk ayrıca, tüm bölge, sektör ve anket katılımcıları kapsamında ilk 10 risk arasında gösterildi. 2021 Küresel Risk Yönetimi Anketi sonucunda küresel iş dünyasının gündemindeki ilk 10 risk şöyle sıralandı:
1. Siber Saldırılar/Veri İhlalleri
2. İş Kesintisi
3. Ekonomik Yavaşlama/Yavaş Toparlama
4. Emtia Fiyat Riski/Malzeme Kıtlığı
5. İtibar/Marka Hasarı
6. Mevzuat/Yasa Değişiklikleri
7. Salgın Riski/Sağlık Krizleri
8. Tedarik Zinciri ya da Dağıtım Kesintileri
9. Rekabette Artış
10. İnovasyon ve Müşteri İhtiyaçlarını Karşılama Başarısızlığı
Anket kapsamında belirlenen ilk 10 küresel riskin, mevcut konjonktürü yansıttığını ifade eden Aon Türkiye Eş-CEO’su Ferhan Özay şu açıklamayı yaptı:
“Geride kalan iki yılda, küresel COVID-19 salgınının tetiklediği, siber ve itibar gibi risklerin yönetiminin önem kazandığı, oldukça dalgalı bir seyre tanık olduk. İş dünyasının gündemindeki en büyük 10 risk de COVID-19’un kurumlar üzerindeki etkisini yansıtıyor. Koşullar firmaların bu dalgalı seyri yönetme ve daha iyi kararlar verme yeteneklerini sınıyor. Kurumlar da bu doğrultuda odak noktalarını ‘olay tabanlı’ risk değerlendirme yaklaşımından ‘etki tabanlı’ risk değerlendirme yaklaşımına kaydırıyor. Örneğin iş kesintisi önceleri doğrusal bir riskti ancak COVID-19 salgını iş kesintisinin birden fazla sektörü ve şirketi hem aynı anda hem de küresel olarak nasıl etkileyebileceğini gösterdi.”
Aon Küresel Risk Yönetimi Anketi Raporu, iş dünyası liderlerinin gündemindeki en büyük 10 riskin yanı sıra her riske ilişkin hazırlık, ilgili kayıplar ve yönetim adımlarına da yer veriyor. Raporda öne çıkan bulgular şöyle sıralanıyor:
• Salgın Riski/Sağlık Krizleri, 2019’da yapılan ankette 60’ıncı sıradayken, 2021’de yedinci sıraya yükseldi ve Kuzey Amerika dışındaki tüm bölgelerde en önemli 10 risk arasında yer aldı.
• İş kesintisi küresel çapta en yüksek ikinci tehdit oldu. Asya Pasifik ve Avrupa’daki anket katılımcıları ise bu riski en yüksek tehdit olarak tanımladı.
• Emtia Fiyat Riski/Malzeme Kıtlığının gelecekteki en büyük risk olacağı öngörülüyor.
• Tüm bölgelerde istikrarlı olarak ilk 10 risk arasında yer alan dört risk şöyle sıralanıyor: Siber Saldırılar/Veri İhlalleri, İş Kesintisi, Ekonomik Yavaşlama/Yavaş Toparlanma ve Mevzuat/Yasa Değişiklikleri.
• Tedarik zinciri ya da dağıtım kesintileri yeniden ilk 10 risk arasına girerken, salgın ve jeopolitik etkiler nedeniyle Avrupa ve Kuzey Amerika’da en yüksek risk olarak tanımlandı.
• En yüksek küresel riskler arasında yer almasa da işgücü kıtlığı ve yeteneği muhafaza etmeye ilişkin sorunlar Asya Pasifik ve Kuzey Amerika bölgelerinde yüksek risk skorları aldı.
• Enerji ve Doğal Kaynaklar, Konuk Ağırlama, Seyahat ve Dinlence ve Yaşam Bilimleri alanlarında çalışan yöneticiler İş Kesintisini bir numaralı risk olarak tanımladı.
• Emtia Fiyat Riski/Malzeme Kıtlığı, Gıda, Tarım ve İçecek ile Endüstriyel & Üretim sektörlerinden katılımcılar tarafından bir numaralı risk olarak tanımlandı. Emtia Fiyat Riski/Malzeme Kıtlığının hem dünyada hem de Avrupa’da 2024 itibarıyla en yüksek beş risk arasına girmesi bekleniyor.
2021 Küresel Risk Yönetim Anketi risk yönetimi ve değerlendirme tekniklerine dair önemli çıkarımlar da içeriyor. Anket raporundan öne çıkan diğer önemli bulgular şöyle sıralanıyor:
• 2019 anketi küresel çapta işletmelerin ortalama yüzde 53 risk hazır olma oranıyla son 12 yılın en düşük risk hazır olma seviyesine sahip olduğunu ortaya koymuştu. 2021 anketi ise geleneksel risklere yönelik hazırlık seviyelerindeki artışa rağmen, yükselen dalgalı seyir ve ilk 10 riskteki değişimlerin işletmeler için şimdiye kadar bildirilen en yüksek gelir kaybına yol açtığını ortaya koyuyor.
• İşletmeler her ne kadar iklim değişikliğini en yüksek riskler arasında görmediyse de (29’uncu sırada yer alıyor) iklim değişikliğinin, doğası gereği her biri ilk 10 risk arasında yer alan iş kesintisi, malzeme kıtlığı, itibar zedelemesi, yasa değişiklikleri ve tedarik gibi anlık etkilerin ölçülebilir olduğu diğer somut risklerle bağlantılı olduğu görülüyor. Listede alt sıralarda yer almasına rağmen önemli görülen bir diğer risk ise Çevresel, Sosyal ve Yönetsel riskler. Söz konusu riskler 2019’da 39’uncu sıradayken 2021’de 31’inci sırada yer aldı ve önümüzdeki üç yıl içerisinde ilk 15 risk arasına girmesi bekleniyor.
• Ankete katılanların yalnızca yüzde 29’u risk yönetimi kaynaklarına yatırım düzeylerini artırmayı planlıyor.